Bakan Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;
Her şey açık. Bu seçimin özelliği şu herkes rolünü açık oynuyor. Hiç kimse rolünü gizlemiyor. Karşı taraf aslında neyi murad ettiğini oynuyor. Türkiye'nin gözüne baka baka LGBT diyorlar. (DER SPİEGEL) Bu başlık seçimden 1 hafta önce neyi ifade ediyor? Türkiye'ye dışarıdan müdahale eden bir aklın olduğu seçime gidiyoruz. Bir taraftan tutsaklar serbest bırakılacak mesajı geliyor, Apo ile Selo'yu serbest bırakacağız. Kandil bir şey söylüyor, pas atıyor, burası anında cevap veriyor. Türkiye'yi LGBT'ye taşımak için adeta ant içmişler. O kadar çok bu konularda kendilerine ait daha önce planlanmış adımlarla hareket ediyorlar ve o kadar netler ki hiç kimse umurlarında değil.
Türkiye küresel egemenliğin şu anda en büyük çarpışma alanı. Birinci çarpışma alanı burası. Çünkü diğerlerine nüfuz edebilmek burayı ele geçirebilmeleri lazım. Biden'ın 2019'da söylediği cümleleri hafife almamak lazım. Diyor ki, 'Bu sefer darbeyle değil, seçimle..." Tayyip Erdoğan'ın yaptığı en büyük devrim nedir diye sorarsanız '1960 sonrası kurulan sistemi tasfiye etti.' Tayyip Erdoğan'ın elini milyon kere öpmek lazım. Ben çok endişeliyim. Darbe başarısız oldu ve Türkiye darbeye karşı alarm halinde. 1915 Çanakkale Savaşı... Düşmanı sokmadık. 2 sene sonra 50 kilometre kadar ellerini kollarını sallayarak gelmediler mi? 15 Temmuz bir işgal hareketidir. Tekrar söylüyorum Tayyip Erdoğan'ın en büyük devrimi '1960'dan sonra ortaya çıkan sistemi tasfiye etmesidir." Düşünsenize bizim son 2 yılda faili meçhul cinayetimiz yok. Türkiye batının oluşturduğu kurumları tasfiye etmiştir. Burada birkaç istisna var. Bu da o kurumdan değil, kurumu yönetenlerden kaynaklanıyor. Bazı basın kuruluşları batı ne diyecek diyerek hareket ederdi. Eskiden büyükelçiler Türkiye hakkında bir laf söylerken herkes alarm olurdu, şimdi ABD Başkanı bir şey söylediği zaman Türkiye sallanıyor. Türkiye Tayyip Erdoğan ile birlikte bu noktaya geldi. Biraz önce söz verdiğim ve gidemediğim Balkan Derneği'ne gittik. Biz bir şey söylemedik 2 bin kişi toplanmış. İnsanlar orada. Çıktım hala oradalar. İnsanlar şunu göstermek istiyor 'Biz buradayız, bizim yerimiz burada'... Ben bunu gezi olayları sonrası Cumhurbaşkanımızın Ankara'ya gelişinde gördüm. Fas'tan döndü, Mersin'e gitti, Mersin'den Ankara'ya geldi. Orada çoluk, çocuk, aile bayraklarla birlikte bir yere koşuyorlar. Bir şeyi söylüyor insanlar bu ülke bu devlet birçok sorunla karşılaşmasına rağmen reis tekneyi karaya çıkardı, batırmadı. İnsanlar kendi geleceklerine ve geçmişlerine sahip çıkıyorlar.
"KANDİL BENDEN FAZLA AÇIKLAMA YAPIYOR"
Eğer Batı'nın etkisi olan o ajan ve sızma dediğimiz unsurların tamamı ülke içerisinde olsaydı bunlarla başa çıkabilir miydik? Bir takım provokasyonlar, cinayetler yaşanacaktı. Türkiye'nin gündemini meşgul etmek için. Bunların hiçbiri yaşanmıyor artık. Türkiye terörle mücadelede farklı bir şeyler karşılaşmıyor. Cumhur İttifakı'nın bileşenleri bu medeniyet neyi ifade ediyorsa, Mescid-i Aksa, Buhara, Mescid-i Nebevi... Bu medeniyetin tamamını içeriyor Cumhur İttifakı. Bunu görüyor millet. Öbür ittifak neyi vaat ediyor peki? Kumar masası, diktatörlük, kumara dayandırdığı al ver tavrını vaat ediyor. Bunlar Amerika'nın çocukları. ABD burada kamu kurum ve kuruluşlarında yeterli sızma yapamadığı için bunu siyasi partilerle yapıyor. Kandil benden daha fazla açıklama yapıyor. Bir otobüsü eksik. Cemil Bayık'tan, Duran Kalkan'a kadar her biri. Sadece onlar değil, alttakiler de açıklama yapmaya başladı. Afrin'i özgürleştireceğiz, özerkliği ilan edeceğiz diyorlar. Şimdi burada vatandaş bunu görüyor. Milletimiz bunu görüyor. Gençler de bunu görüyor. Gençlerde de ciddi bir şekilde AK Parti'ye yöneliş var. Çünkü karşı taraftaki düzensizliği, nizamsızlığı, ahenksizliği, kakafoniyi, kaos yapısını çok net bir şekilde görüyorlar.
"CHP'DE 15 MAYIS'TA YENİ BİR TASFİYE GERÇEKLEŞECEK"
"1989'lardaydı. Garaj Operasyonu vardı. CHP içerisinde bu mücadele hep sürer. O gün operasyonu yapanlar bugünkü CHP'yi yönetenlere Türkiye'nin ali menfaatlerine bağlı görmezler. Olay bu kadar açık. Bunlara CHP devredilemez derler. Ve onları tasfiye etmişlerdir. O tasfiye edilen grup, o operasyonları yapan grupları tasfiye etmiştir. CHP'de 15 Mayıs'ta Allah'ın izniyle yeni bir tasfiye gerçekleşecek. Benim kanaatime göre yeniden CHP'yi kendi siyasi çizgisine dönüştürecekler. 4-11 Eylül'de Sivas Kongresi var ve 11 Eylül'de kararlar açıklanıyor. Neticede o heyetten 2 karar tartışılıyor. Birincisi ABD'nin manda ve himayesini kabul etmemiz lazım. İkincisi de diyor ki elimizi versek kolumuzu kurtaramayız. Şartlar çok sıkışık. Oradan 2 karar çıkıyor. Milletin geleceğini milletin kararı kurtarır ve manda ve himaye kabul edilemez. O günkü mandacıları kabul eden zihniyet bugün CHP'yi işgal etmişler. Çok net bir durum bu. Amerikan mandacıları CHP'yi işgal etmişler. Türkiye'ye bir manda ve Amerikan güzergahı çizmişler."