Türkiye'de 4 ile 10 Mayıs tarihleri arası İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası olarak kutlanıyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası dolayısıyla başta iş kazalarının neden ve sonuç ilişkileri olmak üzere deprem bölgesinde artan riskler hakkında konuşan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mehmet Narin, iş alanlarında dikkat edilmesi gereken hususlar ile ilgili yönetmeliklerde işçiye tanınan hakları aktardı.
Mehmet Narin
Bilindiği üzere 1987 yılından bu yana mayıs ayının ilk 1 ve 2'nci haftalarına denk gelen tarihlerin İşçi Sağlığı ve Güvenliği Haftası olarak kutlandığını ifade eden Narin, 6 Şubat'ta meydana gelen deprem sonrasında artan risk türlerine dikkat çekti.
Narin, "Baktığımızda özellikle Elbistan ve Pazarcık merkezli depremlerden sonra yıkım, enkaz kaldırma ve depolama ile ilgili asbest, iş sağlığı ve güvenliği açısından önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Karşımıza çıkan en önemli etken kişisel koruyucu donanımların kullanılmaması, iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliklerine uyulmaması ve uygulamada denetimlerin de yetersiz olmasından kaynaklı olarak ciddi manada çok ciddi iş kazaları meydana gelmektedir. Bunlar kimi zamanlar yaralanmalı, kimi zamanlar ölümlü sonuçlar doğurmaktadır." ifadelerini kullandı.
"Sağlıklı ve güvenlikli ortamın sağlanmadığı işyerlerinde işçi işten kaçınma hakkını kullanabilir"
İş kaza oranlarına da değinen Narin, "2023 yılının ilk 3 ayında iş cinayeti olarak tabir ettiğimiz 463 ölümlü kaza meydana gelmiştir. Bunlara baktığımızda da yüzde 98 oranında ihmalden kaynaklı olduğunu görüyoruz. Özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Gaziantep gibi depremin meydana geldiği 11 ilimizde çok daha fazla dikkat etmemizi gerektiren unsurlar söz konusu. Asbest gibi sorunlar iş sağlığı ve güvenliği içerisinde en önemli maddeleri arasındadır. Enkaz kaldırmalarda meydana gelen asbest, zehirli gaz ve kimyasal etkenler önemli bir risk olarak karşımıza çıkmaktadır." dedi.
4-10 Mayıs İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası münasebetiyle çalışanların ve iş verenlerin bir kez daha iş sağlığı ve güvenliği kurallarına riayet etmeleri hususunda hatırlatmada bulunan Narin, şunları söyledi:
"Özellikle depremin vurduğu kentlerimizde duygusal ve zor durumda olan vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenlikli bir şekilde evlerine dönmelerini sağlamamız gerekir. Bu konuda hem denetim kurumlarımıza hem vatandaşlarımıza hem iş verenlerimize hem de çalışanlarımıza çok büyük görevler düşmektedir. Sağlıklı bir şekilde evimize dönmemiz için sağlıklı ve güvenlikli ortamlarda çalışmamız lazım. Sağlıklı ve güvenlikli ortamın sağlanmadığı yerlerde işten kaçınma hakkımızı kullanarak çalışma alanımızı terk etmemiz gerekir. Bu yasal bir haktır. Böyle durumlarda iş verenler önemli yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır."
"Kazaların meydana geldiği alanlarının başında inşaat iş kolu gelmektedir"
Havaların ısınmasıyla beraber bölgede harekete geçen inşaat sektörüne vurgu yapan Narin, inşaat alanlarında devam eden tehlikelere karşı alınması gereken önlemlerin altını çizerek "Kazaların meydana geldiği iş alanlarının başında inşaat iş kolu gelmektedir. Burada kişisel koruyucu donanımların kullanılmaması, yüksekte çalışmalarda gerekli eğitimlerin alınmaması ile asansör ve şaft dediğimiz galeri boşluklarının kapatılmamasından kaynaklı çok ciddi kazalar meydana gelmektedir. Özellikle inşaat iş kolunda çalışırken iş veren tarafından sağlanması gereken tüm asansör boşluklarının kapatılması, çevre güvenliği ağ sisteminin kurulması ve gerekli koruyucu-düzenleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir." şeklinde konuştu.
Narin, "Yaz aylarında özellikle bölgemizde sıcaklıkların artmasından kaynaklı çok ciddi iş kazaları yaşanmaktadır. Bu terleme ve sıvı kaybından kaynaklı tansiyon ile baş dönmesi gibi birtakım olumsuzluklar oluşmakta, özellikle yüksekte çalışmalarda iş kazaları yaşanmaktadır. Bununla ilgili olarak güvenlik ağlarının sağlanması, kişisel koruyucu donanımların kullanılması ve özellikle sıvı tüketimine ağırlık verilmesi gerekmektedir." dedi. (İLKHA)