MAZLUMDER, Özgür-Der, İHH, İnsan ve Değer Hareketi, Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB) ve Hukukçular Derneğinin çağrısıyla düzenlenen basın toplantısında Tunus'ta 17 Nisan günü gözaltına alınan ve akabinde tutuklanan Raşid el-Gannuşi'nin kızı Sümeyye el-Gannuşi katıldı.
MAZLUMDER Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen basın toplantısı, Genel Başkan Av. Kaya Kartal'ın konuşması ile başladı.
Gannuşi'nin 17 Nisan'da iftar saatinde evini 100'den fazla polisin kuşatması sonrasında yapılan arama neticesinde gözaltına alındıktan sonra tutuklandığını, Türkiye ve dünyadan tutuklama kararına tepki verilse de bunun arzulanan düzeyde verilmediğini hatırlatan Kartal, Türkiye'de konunun seçim atmosferi içerisinde gündeme yeterince gelemediğini söyledi.
Kartal, Gannuşi'nin Arap Baharı'nın başından bu yana çözüme yönelik tavırlar içerisinde olduğunu, gerektiğinde kendisini ve partisi Nahda'yı geri plana çektiğini ancak bütün bunlara rağmen iç karışıklık çıkarmakla itham edilmesine tepki gösterdi.
"Babam iftar sonrası yapılan sohbetten cımbızlanan sözler nedeniyle tutuklandı"
Toplantıya katılarak babasına uygulanan hukuksuzluğu ve Tunus'taki son durum ile ilgili konuşan Sümeyye el-Gannuşi, "Ramazan ayının 27'nci gününde ailesinin iftar hazırlıkları yaptığı sırada kapıya yüzden fazla polis geldi. Babamı gözaltına aldılar ve evde arama yaptılar. Evin her tarafını altüst ettiler. Ülkenin en büyük partisinin liderinin evini arıyorlardı. Meclis başkanının evini arıyorlardı. Ne bulacaklarını ümit ediyorlardı bilmiyorum ama evin her tarafını iki saat boyunca aradılar. Avukatların görüşmesine izin verilmediği için kendisine sorulan hiçbir soruya cevap vermedi." dedi.
"Yapılan itham o kadar komik ki şu anda Tunus'ta insanlar bununla dalga geçiyorlar"
Montajlanmış bir görüntünün tutuklama gerekçesi olduğunu söyleyen Gannuşi, "Tutuklanmasına neden olan şey sosyal medyada yayınlanan bir görüntüydü. Ramazan'da iftar sonrası yapılan bir sohbetten cımbızlanarak alınan sözleri tutuklama gerekçesi yaptılar. Yapılan itham o kadar komik ki şu anda Tunus'ta insanlar bununla dalga geçiyorlar. Çünkü videonun aslı medyada, kesilen kısmı da medyada. İnsanlar siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz diyorlar. Bu ithamı yapanlar rezil olmuş durumda aslında" diye konuştu.
Gannuşi, "Babam tüm şahsiyeti, siyasi görüşü bilinmesine rağmen bu tarz videolarla sanki Tunus'u bölmeye çalışıyormuş gibi gösterilmeye çalışılıyor. Bu Tunus'ta kabul edilen bir şey değil çünkü herkes babamın ne kadar ıslahçı biri olduğunu biliyor. 2021'deki Kays Said kalkışmasından sonra on defa ifadeye çağırılmıştı. O çağrıların hepsine kendi iradesiyle, zorlama olmadan gitti. Bu ifadelerin sonucunda hiçbir şey çıkmadı. Dosyalar kapatıldı." şeklinde konuştu.
"Hapis babam için yeni bir şey değil"
Babasının sağlık durumunun iyi olduğunu belirten Gannuşi, "Geçtiğimiz gün annem kendisini ziyaret etti. Sağlık problemi yok, morali de yüksek. Hapis babam için yeni bir şey değil. Burgiba döneminde hapishane ile tanıştı. Bin Ali zamanında hapishanede kaldı ve bugün de aynı durumda. Allah'a güveniyor, moralini bozmuyor ve ümidini hiç kaybetmedi. Hapishanede Kur'an'ı ezberlemek kendisine nasip oldu. Yani hapishane bir nevi babam için ödül gibi. Bu dönem arızi bir dönem, devam etmesi mümkün değil. Şerefli ve onurlu insanların direnişi ile Tunus'taki bu hareket Allah'ın izni ile başarıya ulaşacaktır." Dedi.
"Bu durum Nahda'nın başına ilk defa gelmiyor"
Nahda Hareketinin Raşid el-Gannuşi'nin tutuklanması üzerine nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin sorulan soruya da cevap veren Gannuşi, şu ifadeleri kullandı:
"Nahda ve Tunus Kurtuluş Cephesi Tunus'ta ayakta ve olayları takip ediyor. Nahda Hareketinin dışarıda olan sorumluları değişik görüşlerden şahsiyetleri bir araya getirerek bu duruma tepki vermek için oluşum içinde. Nahda Hareketi 50 yıla yakın tarihe sahip. Başına bunlar ilk defa gelmiyor. Ne yapacağını, nasıl hareket etmesi gerektiğini biliyor ve buna göre hareket ediyor. Kays Said tesadüfi bir siyasetçi. 1,5 yıl önce Tunus'ta Kays Said'i çok az kişi biliyordu. Bulduğu bu fırsatı güçlü rakiplerini eleyerek kullanıyor. Arap Baharında da bir aksiyonu yok. Kays Said Nahda'yı bir şekilde teröre sürüklemek için elinden geleni yapıyor ama bunun için çok beklemesi gerekiyor. Nahda her zaman barışçıl bir hareket oldu ve diğer hareketleri de bu şekilde davranmaya davet etti."
"Kays Said saraya girdikten sonra başka birine dönüştü"
Tunus'ta demokratik ortamın oluşması için Raşid el-Gannuşi öncü şahsiyetlerden biri oldunu hatırlatan Gannuşi, "2019'da Kays Said bağımsız ve demokratik haklara sahip çıkacağını söyleyen bir hukukçu olarak ortaya çıkınca Nahda dahil herkes kendisine destek verdi. Ancak Kartaca Sarayına girdikten sonra Kays Said tamamen başka birine dönüştü. Demokratik ortamı yok etmeye dönük çaba içerisine girdi. Yönetimi teslim aldığında Tunus ekonomik olarak zor durumdaydı ancak sonrasında iflas eden bir ülke haline geldi. Ülkede tek adam olmak isteyen biri için Raşid El-Gannuşi gibi güçlü figürün olması iyi bir şey değildir. Sonuçta 21 yılını ülke dışında geçiren ve ülkeye dönen bir siyasetçi var karşısında. Said önce diğer siyasi görüşlerden rakiplerini eledi ve sonunda en büyük rakibi Raşid El-Gannuşi'ye sıra geldi." diye konuştu.
"Kays Said'in tek adam rolünü oynamanın dışında hiçbir gayesi kalmadı"
Gannuşi, "Kays Said Tunus'ta ve uluslararası alanda abluka altında. Meclisi tanklarla kapattıktan sonra ülkede seçim ilan etti ancak Tunus halkının yüzde 90'ı bunu protesto etti. İçeride ve dışarıdaki bu tutumdan dolayı baskı yapmaya başladı. Şu anda tüm siyasi oluşumları hedef almış durumda. Tek adam rolünü oynamak dışında hiçbir gayesi kalmadı." şeklinde konuştu.
"Türkiye olumlu baskı kurabilecek bir güç"
Uluslararası alanda verilen tepkilerin olumlu olduğunu belirten Gannuşi, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Uluslararası tepki beklediğimiz gibi oldu. Zayıf bir tepki olmadı. Bu tutuklamaya beklediğimiz ölçüde tepki verildi. Avrupa Birliği bu durumu kınadı. İngiltere, Almanya dışişleri bakanlığı nezdinde tepki verdi. Türkiye'ye de Nahda Hareketi ve Tunus halkına olan yakınlığı ve olaya verdikleri tepki nedeniyle teşekkür ediyorum. Erdoğan'ın 'Kardeşim Gannuşi' tavrını da takdir ediyorum. Kays Said kendisini izole etmiş durumda. Tunus için yapılan tüm bu gayretler netice verecektir. Bölgesel bir güç olması ve Tunus'la tarihi bağlarının olması nedeniyle Türkiye'nin Tunus üzerinde olumlu bir baskı kurabilecek güçte olduğunu düşünüyorum." (İLKHA)