VAN - Büyük bir katılımın olduğu programda iftarlar simit ve hurma ile açıldı, teravih namazı meydanlarda kılındı. Müslümanlara dua, kâfir ve işbirlikçilere ise lanet yağdırıldı.
 
Hz. Ömer Camii avlusunda düzenlenen `Ümmet İftarı` programına genciyle yaşlısıyla, kadını erkeğiyle yüzlerce kişi katıldı. Okunan akşam ezanının ardından tıpkı Adeviye Meydanındaki Müslümanlar gibi simit, hurma ve sudan oluşan iftarlıklarla oruçlar açıldı.
 
Cemaatle kılınan akşam namazının ardından Müslümanlar, metrelerce uzunlukta kuyruk oluşturarak tekbir ve sloganlar eşliğinde Sanat Sokağına kadar yürüdü.
 
Polis Cumhuriyet Caddesinde yürümeye izin vermedi
İnisiyatif yetkililerinin Cumhuriyet Caddesinden Sanat Sokağına yürümek istemeleri üzerine emniyet güçleri `valilik izni` gerekçesiyle buradan yürüyüşe izin vermedi. Kısa süren bir tartışmanın ardından yüzlerce Müslüman, ara sokaklardan Sanat Sokağına yürümek mecburiyetinde kaldı.
 
Teravih Namazı Sokağında kılındı
Okunan yatsı namazının ardından halk, yanında getirdiği seccadeyi serdi. Seccade bulamayanlar ise kartonlar üzerinde saf tuttu.
 
Bu arada inisiyatif yetkililerinin, polis çemberini namaz için biraz daha genişletmek istemeleri üzerine emniyet güçlerinin buna karşı çıkmasıyla kısa bir tartışma daha yaşandı.
 
Yatsı namazı ve teravih namazı Osman Gülaçar Hocanın imamlığında kılındı.
 
Kunut duasında dakikalarca dua edildi
Ardından kılınan Vitir Namazında okunan Kunut Duasında, dakikalarca kıyama duran Müslümanlar, Osman Gülaçar Hocanın okuduğu dualara hep birlikte `âmin` dedi.
 
Dua sırasında bazı kişilerin gözyaşlarına hâkim olamadığı gözlendi.
 
Burada yapılan basın açıklamasını Müslüman Kardeşlerle Dayanışma İnisiyatifi adına Hayati Beyde okudu.
 
"Müminler, zalimlere karşı yardımlaşarak hadlerini bildirirler"
Açıklamanın girişinde İman edenler bir zulme uğradıkları zaman zalimlere karşı yardımlaşarak hadlerini bildirirler. (Şûrâ 39) ayetini hatırlatan Beyde, Mısır`ın tarihinde ilk defa dünyanın gözü önünde bir seçime şahit olduğunu, yapılan seçimlerin sonucunda yüzde 52 oyla Müslüman Kardeşlere bağlı Hürriyet ve Adalet Partisinin ülkeyi yönetme hakkına sahip olduğunu söyledi.
 
"Haysiyetli önderleri devirme ne mümkün"
Seçimin ardından halk iradesini içine sindiremeyen ABD ve İsrail uşağı çevrelerin Muhammed Mursi`yi devirdiklerini sandığını söyleyen Beyde, "Zira bedenleri esir edebilirler, işkence edebilirler, hatta namaz kılarken üzerlerine kurşun yağdırmak suretiyle yüzlercesini şehid de edebilirler. Hasan el- Benna`ların, Seyyid Kutupların, Abdulkadir Udeh`lerin, Halid el- İslambuli`lerin, Zeynep Gazali`lerin ve daha nicelerinin soluduğu havayı soluyan, alimi-muallimi, esnafı-sanatçısı, kadını- çocuğu... Dahası bütün varlıklarıyla seccadelerinin yanına kefenlerini de ekleyerek ülkesinin meydanlarına gece gündüz demeden koşan, adeta İslam`ın ve insanlığın şerefini koruyan, her biri bir nefer gibi öne atılan bu haysiyet abidesi insanların haysiyetli önderlerini devirmek ne mümkün" dedi.
 
Katliamın failleri: ABD, Sisi, BM, AB, BBC, CNN
Yapılan katliamların failinin son firavun Sisi ve emperyalist güçler olduğunu ifade eden Beyde, yine bu katliamın sorumlusunun ABD uşağı Suud yönetimi, ABD, BM ile AB ve çanakçıları BBC, CNN gibi uluslararası basın ve medya kuruluşları olduğunu aktardı.
 
"Tarih Bel`amların akıbetlerine şahittir"
Beyde, "Rabiatül Adeviyye Meydanında dökülen Müslüman kanı bu emperyalist güçlerin ellerine ve yüzlerine bulaşmıştır. Bununla beraber alçak Sisi aktörlüğündeki darbeye destek veren kimi selefi gruplarında başlarını elleri arasına alarak kime hizmet ettiklerini hatırlatırız. Tarih Bel`amların akıbetlerine şahittir. Türkiyeli Müslümanlar İslami yorumlarında kendilerinden derinlemesine etkilendikleri İhvan-ı Müsliminin namı diğer Müslüman Kardeşlerin yanındadır ve hepte yanında kalacaktır. İslami yapılanmalar olarak da tekrarlıyoruz ki her ne pahasına olursa olsun darbelerin ve darbeciler karşısındayız" şeklinde konuştu.
 
"Diyarbekir İskenderiye`den, Halep de Van`dan farksızdır"
"Kahire Ankara`dan, Diyarbekir İskenderiye`den farksızsa İstanbul Şamdan, Halep de Van`dan farksızdır" diyen Beyde, açıklamayı şöyle sürdürdü:
 
"Küresel kuşatmanın Suriye ayağında halen uçaklardan camilere, hastanelere, fırınlara, daha acısı çocuk parklarına varil bombaları yağmakta katliamın boyutları dehşet verici bir hal almaktadır.
 
"Türkiye`deki katliamlar da aydınlatılsın"
Ortadoğu`da bunlar yaşanırken ülkemizde başlatılan ve sürdürülen barış süreci yüzümüzü ağartmakta ve geleceğimiz adına bizi umutlandırmaktadır. Bu sürecin verdiği olumlu havayla Başbağlar, Sündüz ve Uludere`de yaşanan acıların yaşanmaması ve mağdurların bir nebzede olsa huzur bulmaları için bu olaylar aydınlatılmalı ve failleri hak ettikleri cezayı almalıdırlar, bu hususta duran kanın bir daha akmaması için ne yapılması gerekiyorsa çekinilmeden yapılmalıdır."
 
Yapılan açıklamanın ardından okunan ezgilere hep beraber eşlik edildi.
 
Küçük bir çocuğun `tekbir` deyip `Kahrolsun İsrail` sloganını atması üzerine Müslümanların tekbir ve slogana karşılık vermesi güzel anlar yaşattı.
 
Program Salih Yücel Hocanın okuduğu Kuran-ı Kerim ve mealiyle sonu buldu. (Fırat Arslan-İLKHA)