Kabir ziyaretinin İslam'daki adab ve önemine değinen Aşan, kabir ziyaretlerinin tefekkür amaçlı yapılması gerektiğinin altını çizerek, mezarlık ziyaretinin tefekkür anlamında dinimizin tavsiyesi olduğunu söyledi.
Hüseyin Aşan, "Şeyh Ahmed, Bingöl'de medrese yoluyla halkı irşad etmiş, Resulullah aleyhisselamın varisidir." dedi.
Aşan, kabir ziyaretinde tevhid anlayışına ters düşecek tutumlardan da uzak durmak gerektiğini söyledi.
"Türbenin etrafı aynı zamanda mesire alanıdır"
Hüseyin Aşan
Aşan, açıklamasında, "Temizlik ve çevre düzenlemesi yapılan Şeyh Ahmed türbesinin etrafı aynı zamanda mesire alanı olarak ta kullanıldığı için bundan sonra ziyaret edecek olanların veya düzenli olarak ziyaret edenlerden istirhamımız; hem türbenin manevi iklimi hem kendimiz hem de bizden sonra gelenlerin temiz ve nezih ortamda huzur bulmaları için etrafa çöp atmamalarını ve mümkünse çöplerini giderken birlikte götürmeleridir. Bu vesile ile tüm ölmüşlerimiz için" Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş îmanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, îmân edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki Sen, çok şefkatli ve çok merhametlisin.” (el-Haşr, 10)ayet-i kerimesine muvafık olarak dua edelim." ifadelerini kullandı.
Aşan, "Bir yandan kabir ziyaretlerimizde dünya ahiret hayatımız için fayda verecek muhasebelerimizi yaparken, müslümana yakışan edeblere dikkat edelim.Kabir Ziyareti, erkek ve kadın Müslümanlar için menduptur. Hz. Peygamber, henüz kader inancının kökleşmediği ve cahiliye alışkanlıklarının devam ettiği dönemde kabir ziyaretini bir ara yasaklamış, ancak bunu daha sonra serbest bırakmıştır. Hadiste şöyle buyurulur: "Size kabir ziyaretini yasaklamıştım. Artık kabirleri ziyaret edebilirsiniz.” ifadelerini kullandı.
"Kabir ziyaretinde tevhid anlayışına ters düşecek ttumlardan uzak durmak gerekir." şeklinde konuştu.
Aşan, "Rasülullah (s.a.v), "Kabirleri ziyaret ediniz. Çünkü kabirleri ziyaret, size ahireti hatırlatır” buyurmuştur. Bu bakımdan mezarlıkların ziyaret edilmesi, bu vesileyle ölünün hatırlanması ve orada yatanlardan ibret alınması dinimizin tavsiye ettiği hususlardandır. Ancak, kabir ve türbe ziyaretlerinde İslâm’ın özüne ve tevhit anlayışına ters düşen, itikâdî bakımdan da zararlı olan tutum ve davranışlardan uzak durmak gerekir. Bilhassa türbelerde yatan kişileri beşer üstü varlıklar olarak görmek, ilâhî kudretlerinin olduğuna inanmak, onlardan yardım dilemek tevhit dini olan İslâm’la bağdaştırılamaz. Kabir ziyaretinde bulunan kişi, ahireti hatırlamalı, dünyanın geçici olduğunu ve bir gün kendisinin de öleceğini düşünmelidir. Kabirlerin haftada bir gün, özellikle cuma, arefe ve bayram günleri ziyaret edilmesi iyidir. Zira Hz. Peygamber aleyhisselamın genellikle bu günlerde kabir ziyaretinde bulunduğuna dair rivayetler bulunmaktadır." dedi.
Kabir ziyareti adabı hakkında ise Aşan, "Kabirleri ziyaret eden kimse, kıbleye veya ölülerin yüzüne karşı dönerek " es Selâmu aleyküm yâ ehlel kubûr. Ve innâ inşâallahu biküm le-lâhikûn " (Ey kabir halkı! Allah’ın selâmı üzerinize olsun. İnşâallah biz de size (bir gün) kavuşacağız) diyerek selamlar." ifadelerini kullandı.
"Kur'an okunmasının hem okuyana hem de kendisi için okunana sevaba vesile olacağı ümit edilir"
Aşan, "Kabir ziyaretinde bulunan kişi, sevabını ölülere bağışlamak üzere Kur’ân-ı Kerîm okur, onlar ve kendisi için duada bulunulur. Elbette ölüm nedeniyle Kur’ân okunmasının hem okuyana hem de kendisi için okunana sevaba vesile olacağı ümit edilir. Kabir ziyaretlerinde genel olarak Kur'an okunabileceği gibi kısaca Yasin, Mülk, Vakıa, İhlâs, Felak ve Nas sureleri, sonra Fatiha ile Bakara süresinin ilk beş ayeti okunabilir. Sevabı da cenazenin ve diğer müminlerin ruhlarına bağışlanır. Ölünün bağışlanması için dua edilir." dedi.
Aşan, kabir ziyaretlerinde yapılması ve dinen haram ve şirk olan bazı davranıları ise şöyle sıraladı:
"Dinimize göre Türbelerde, Adak Adanmaz, kurban Kesilmez, mum yakılmaz, bez, çaput bağlanmaz, para yapıştırılmaz veya atılmaz. Eğilerek ve emekleyerek girilmez, mezar karşısında namaz kılınmaz, secde edilmez. Yenilecek Şeyler Bırakılmaz, el-yüz sürülmez. En önemlisi de türbede bulunan mevtadan medet ve şifa umulmaz.Türbelerin içinde yatılmaz.
Bu ve benzeri bid’at ve hurafeler Dinimizce kesinlikle yasaklanmıştır. Sonuç olarak bir çok tatlı menkıbeleri bulunan ilimizin mümtaz ceddi Şeyh Ahmet'in manevi mirasına ve insanların istifade ettiği mesire alanına saygılı olmamız islamın, insanlığın ve Bingöllü olmanın gereğidir."
Aşan son olarak, "Türbe, mezarlık veya mesire alanını ziyaret eden veya etmek isteyenlerden veya oradaki eksiklikleri gidermek isteyenlerden beklentimiz şudur; Alanda 9-10 tane çardak ihtiyacı var. WC' lerde tamirat ve su sıkıntısı var. Bir konteyner, bir tane temiz çöp bidonu, sadece aile ve duyarlı ziyaretçiler." diye ekledi. (İLKHA)