DİYARBAKIR(AMED) - AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri Hür Dava Partisi Diyarbakır İl Başkanlığı`nı ziyaret etti. Heyet Hüda Par İl Başkanı Vedat Turgut tarafından karşılandı. Sıcak bir ortamda geçen ziyarete HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel ve il teşkilatından bazı yetkililer de katıldı.
 
"Mısır Ortadoğu için sıkıntılar oluşturabilir"
Hür Dava Partisi Genel Başkanı M. Bahattin Temel, ümmet olarak zorlu bir dönemden geçtiklerini belirterek, Mısır`da yaşanan olaylara değindi. Temel, "Mısır olayları başka sıkıntılar doğurursa ümmet için, Ortadoğu halkları için ciddi sıkıntılar oluşturabilir. Bunu atlatırsak inşallah ümmet için hayırlı kapılar açılacaktır. Bu dönemde dik durmak lazım. Bu konuda Başbakanın duruşunu müspet buluyor ve bunu değerlendirmelerimizde de belirtiyoruz ama Cumhurbaşkanının Mısır`ın `Milli Günü` münasebetiyle cuntanın atadığı kişiye tebrik mesajı yayınlaması bizleri üzmüştür. Bunu da haftalık gündem değerlendirmemizde dile getirdik. Bizler darbenin bir neticesi olan bu yönetimi meşru görmüyoruz. Biz tebrik mesajının Mısır`ın Milli Günü münasebetiyle de olsa gönderilmesini uygun görmüyoruz." dedi.
 
"Mısır olayı sadece Mısır ile sınırlı kalmayacaktır"
Ak Parti İl Başkanı Av. Aydın Altaç da, Mısır`ın bu hale gelmesinde `demokrasi getiriyoruz` diyenlerin ve gizli servislerin payının olduğunu ifade ederek, "Birilerini bölgeye demokrasi getiriyoruz düşüncesi ve çıkar anlayışı etkiliyor. Birilerini de gizli servisler etkiliyor. Tabi birilerinden ziyade Müslüman âlemi. İslam dünyası olarak bizler ne yapıyoruz? Bunun bizi rahatsız etmesi gerekiyor. Keşke bu güçlerin bir araya geldiği gibi Müslüman kardeşlerimiz de bir araya gelebilseydi. Bu ittifakı sağlayabilseydi. Sanki parçalı bir durumumuz var. İşte o kastettiğimiz birileri Müslüman kardeşlerimiz üzerinde istediği manevrayı yapabiliyor. Beklenmeyen bir şey değil. Uluslar arası güçler küresel güçler bunu her zaman yapmıştır. Bu son hadise bize şunu göstermiştir: İslam dünyası biraz daha organizeli bir şekilde, birlik beraberlik içinde birbirinden güç alarak hareket etmelidir. Mısır olayı sadece Mısır ile sınırlı kalmayacaktır. Çünkü Mısır`ın gitmesi demek yanında başka ülkelerin de gitmesi demektir. Bundan sonra sıranın bölgenin güçlü ülkesi Türkiye`ye gelmesi demektir." diye konuştu.
 
"Gezi olayları ciddi bir sarsıntı meydana getirmek içindi"
Gezi olaylarına da değinen HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Temel, "Gezi olayları da Cumhuriyet mitinglerinin bir devamı niteliğindeydi. Ülkede ciddi bir sarsıntı meydana getirmek için düzenlenen bir organizasyon olduğu belliydi. Hükümetin dik duruşunun bu oyunu kısmen de olsa bertaraf ettiği inancındayız. Tabi Mısır ile Türkiye`nin durumunu birbirinden ayırt etmek lazım. İki ülkenin şartları birbirinden farklıdır. Mısır`da İhvan`ın bir ülkeyi bir yıl yönetme tecrübesi vardır. AK Parti hükümetinin 11 yıllık bir geçmişi vardır. Bu noktada Türkiye`de taşlar yerine daha iyi oturmuş durumda. Mısır`da her şey çok hızlı bir şekilde gelişebiliyor." ifadelerini kullandı.
 
"Başörtüsü konusu hal edilmelidir"
Ülkede yaşanan başörtüsü problemine de değinen Temel, "Başörtüsü konusunun da hal edilmesi gerekirdi. Bu konuda ciddi bir yasal düzenlemede gerekmiyor. Bazı adımlar atılması gerekirdi. Belki Mısır`ı birileri örnek göstermek suretiyle bizleri dizayn etmeye, tehdit etmeye çalışıyor, ama kanaatime göre bu konuda da dik duruşun sürdürülmesinin, önemli adamların atılmasının hem Müslüman halkımızın ve hem de hükümetin hayrına olacağı kanaatindeyim. Bunun bitmesi lazım. Bunlar ciddi sorunlar diye düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
 
"Biz bu sorunların önünde duran en büyük engelin çözüm süreci olduğunu görüyoruz" diyen Av. Aydın Altaç, "Cumhuriyet hiçbir zaman halkın olmadı. Elit bir kesimin malı oldu. Bu kesim cumhuriyeti istediği gibi yönetti, değerlendirdi ve istediği gibi hizmet verdi. Bunun için Türkiye`de yaşayan farklı etnik ve inanç gruplarına mensup insanları sahiplenme gibi bir derdi olmadı, her zaman ötekileştirdi, ayrık gördü. İnsanlar, kabiliyetlerine, iyi niyetine, dürüstlüğüne göre değil, dış görüşüne etnik ve inanç gruplarına göre değerlendirildi. Tabi bizim hükümetler döneminde yapılan en büyük hizmetler eğitim, yol, sağlık, iletişim. Bu ülkede kan akıyordu. Buna geçici pansumanlar yapılıyordu. Bu problemin bitirilmesi gerekiyordu." dedi. (İLKHA)