Soylu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
BİR GÜNÜNÜZ NASIL GEÇİYOR, NE KADAR UYUYABİLİYORSUNUZ?
6 Şubat depremi sürecini birebir takip ediyoruz. Her sabah ilk işimiz o. Hem rapor alıyoruz hem de eksiklerimiz nerede varsa ona göre süreç yönetimi ortaya koyuyoruz. Ardından Bakanlığımızın acil işleri varsa, arkadaşlarımızla planlıyoruz; gecenin sonunda tekrar onlarla değerlendirme yapıyoruz. Saat bazen 2, bazen 3 oluyor. Bugün 5-6 saat uyudum ama normal zamanlarda 2-3 saat uyuyabiliyoruz.
"TOGG'UN TESLA'DAN TEK EKSİĞİ FİYATI"
Maslak Oto Sanayii'ne gittim. Gitmişken Togg'a baktıralım dedik. Oranın en iyi ustalarının elinden geçti. Dedikleri şu: Tesla'dan hiçbir eksiği yok, tek eksiği fiyatı.
Biz İHA/SİHA koridorlarına girerek dünyada mukayeseli bir üstünlük elde ettik. Türkiye bu konularda aklın tercihini yapmış ve teknolojiyi öne almıştır.
SAHADA SON DURUM NASIL?
2018 seçiminde 2. bölgedeydim. 2019 yerel seçimlerinde de çalıştım. 2019'un ikinci seçiminde de İstanbul'da çalıştım. Karşılaştırabiliyorum. Vatandaşımızın alakasını ve ilgisini karşılaştırabiliyorum. Biz mahalle mitingleri yapıyoruz. Benim siyaset tarzım odur. İstanbul'un semtlerden oluştuğu anlayışındayım. Semtlerde de kendine ait bir yerellik söz konusu. İstanbul kozmopolit olarak görülse de semtlerden oluşan bir şehir.
Geçen seferlerin iki katı kadar büyük bir sahiplenme ve ilgi var. Hiç abartı olmadan iki katı kadar. Şu anda 2018'den sahiplenme açısından daha iyi. Bize oy vereceklerin, meseleyi Türkiye'nin gelecek meselesi olarak görenlerin, dünyayla karşı karşıya kaldığımız rekabeti okuyanların...
"TÜRKİYE 1919 SİVAS'INA DÖNDÜ, SAHADA İLK KEZ BÖYLESİNİ GÖRÜYORUM"
Geçmiş Celal Bayar, Adnan Menderes mitingleri olurdu. O günkü Anadolu'nun aydınlığa koşuşuydu. Gezi olaylarından sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın Ankara'ya gelişini hatırlıyor musunuz? Ben hayatımda öyle bir görüntü görmedim. Burada öyle bir görüntü oldu ki sokaklardan aileler geliyor. Çocuklar, anneler, babalar, babaanneler, teyzeler, halalar ellerinden bayraklarla her yerden oluk oluk insanlar akıyor. Türkiye'nin geleceği için mücadele eden bir adamı sahiplenmeydi. Bugün de çok net söylüyorum, başka bir sahiplenme var. Türkiye, 1919 Sivas'ına dönmüştür. Manda ve himaye kabul edilemez. Şu anda tam anlamıyla Türkiye bunun mücadelesini ortaya koymaktadır. Bu şartları kaybetmenin endişesi bütün milletimizde var. Her gelen 'Reis'e sahip çıkın' diyor. Bu tür bir sahiplenmeyi ben siyasal hayatta ilk kez görüyorum.
BIDEN'IN "TÜRKİYE'DEKİ SEÇİMLERE MÜDAHALE ETMELİYİZ" AÇIKLAMASI
Dışarıdan seçime yönelik bir hazırlık yapılırsa buna ne söylenir? Biz Almanya'nın seçimine müdahale ediyor muyuz? Etsek ne olur? Veya biz Amerika'daki seçime açıktan müdahale ediyor muyuz? Konuşan kişi bir siyasi analist, gazeteci değil; Amerikan Başkanı. Direkt olarak Türkiye'deki seçimi hedefliyor, 'Tayyip Erdoğan'a bu bedeli ödetmeliyiz' diyor. Neyle ödetmeliyiz diyor? 15 Temmuz darbesini kim yaptı Türkiye'de? FETÖ'nün bu darbeyi yapabilecek kabiliyeti söz konusu değil ki. Adım atamazlar.
Biz 1960 darbesini 1980 sonrası açıklanan İngiliz belgelerinden, Amerika'nın yaptırdığını öğreniyoruz. 'Bizim çocuklar bunu başardı' diyor, Amerikan Başkanı. 28 Şubat'ta da henüz bir emaresine rastlamış değiliz ama göreceksiniz ki Amerikan operasyonudur.