Leylet’ül Kadr; bin aydan daha hayırlı olan gece, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mavfuz’dan yeryüzüne indirildiği gece... Bu geceye ‘Kadir’ denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Zira:
- Kur’an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
- Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
- Yeryüzüne uğrayan melekler, uğradıkları her mümine selam verirler.
- Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır.
- Bu gecedeki ibadet, (içerisinde Kadir gecesi bulunmayan) bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
- Gelecek seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadise, Allah-u Teâlâ’nın ezeli kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir. (Tecrid-i Sarih)
Ayrıca bu gece müminlerin sevgiliye kavuşma gecesi! Meleklerin yeryüzüne inmek için adeta yarıştığı, Allah’a verilen sözlerin muhabbetle birleşip gönüllerin huzurla dolduğu, günah ve gaflet ile geçen bir senenin muhasebesinin yapılıp avuç avuç Rahman’dan pişmanlıkla affının dilendiği ve indirildiği gecenin kadrine binaen Kur’an’ın gönüllere yaprak yaprak nakşedildiği gece...
Peki, ne zamandır bu gece ve hangi günlere tekabül etmektedir?
Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan`ın yirmi yedinci gecesinde var olduğu kabul edilmiştir. Hz. Peygamber (SAV) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak “Siz Kadir Gecesi’ni Ramazan`ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurmuştur. (Buhari, Leylet`ul Kadr, 3)
Kadir Gecesi’nde neler yapılabilir:
Kadir Gecesi’ni namaz kılarak, Kur`an-ı Kerim okuyarak, tevbe ve istiğfar ederek ve dua yaparak değerlendirmeliyiz. Üzerinde namaz borcu olanların nafile namazı kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir. Kazası yoksa nafile kılar.
Süfyan-ı Sevrî, “Kadir Gecesi dua ve istiğfar etmek namazdan sevimlidir. Kur`an okuyup sonra dua etmek daha güzeldir.”(Tecrid-i Sarih Tercemesi) demiştir.
Hz. Aişe validemiz Resulullah (SAV)’a, “Ey Allah`ın Resulü! Kadir Gecesi’ne rastlarsam nasıl dua edeyim?” diye sorduğunda Resulullah (SAV), “Allahümme inneke afüvvün tühıbbü`l afve fa`fu annî (Allah`ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet) diye dua et” buyurdu. (Tecrîd-i Sarih Tercemesi)
Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Bu da kişinin imanını tazeler. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.
Peygamber Efendimiz (SAV), “Kim inanarak ve Hak rızası için Kadir Gecesi’nde kalkarsa onun geçmiş günahları affedilir” (Buhari) buyurmuştur.
Mademki bu geceyi bin yıldan hayırlı yapan şey, Kur’an’ın bu gecede inmesidir. Öyleyse mümine düşen; önce Kur’an’ı tecvitle okumasını öğrenmek, daha sonra manasını ve tefsirini öğrenmek ve öğrendiklerini de yaşamaktır. Öğrendiklerini başkalarına da anlatıp onların da Kur’an’la hakiki manada tanışarak kurtuluşlarına vesile olmaktır. Yoksa sadece yılda bir kere Kadir Gecesi’ni değerlendirip (!) Kur’an’dan habersiz yaşamak doğru değildir.
Leyl-i muhabbetin kadrini bilmek ve bu geceyi en güzel şekilde ihya etmek duası ile...
Fahriye Genç / Nisanur Dergisi - Temmuz 2013