Erdoğan, depremzedelerle iftar programında yaptığı konuşmada, Şanlıurfa'nın bir kez daha ahde vefasını gösterdiğini belirtti. Erdoğan, katılımcıların, son günlerini yaşanan Ramazan ayını, yarın idrak edilecek Kadir Gecesi'ni ve Ramazan Bayramı'nı tebrik etti.
Depremde ve sellerde hayatını kaybeden 50 bini aşkın insana Allah'tan rahmet dileyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Üst üste gelen deprem afetleri sebebiyle 11 ilimizdeki 14 milyon insanımız mağdur oldu. Birçok vilayetimizde ve ilçemizde neredeyse hasar görmeyen bina kalmadı. 1999 öncesinde inşa edilen binaların depreme karşı mukavemetinin son derece düşük olduğunu gördük. Ülkemiz genelindeki 311 bin binadaki 872 bin bağımsız kısım kullanılamaz hale geldi. Şanlıurfa'da da 12 bin 728 binadaki 22 bin 469 bağımsız bölüm orta ve üstü seviyede hasar gördü. Milletlerin tarihinde yüz yılda bir başına gelecek böyle büyük bir felaket karşısında maalesef ülkemizdeki kimi çevreler iyi bir imtihan veremedi. Üzülerek ifade etmek isterim ki birileri daha ilk günden itibaren yardımcı olmak yerine depremi ve acılarımızı istismar etmenin peşine düştü. Milletimiz kan ağlarken 'Biz de bir derde derman olalım' demediler. İnsanımızın yükünü hafifletelim, bir yetimin öksüzün, garibin elinden de biz tutalım demediler. Tamamı yalan ve yanlış iddialarla zaten içine ateş düşmüş kardeşlerimizi galeyana getirmeye çalıştılar. Geldiler, bol bol nutuk attılar. Yıkıntılar önünde kameralara poz verdiler. Sonra da depremi ve depremzedelerimizi gündemlerinden çıkardılar. Milletimiz burada hayata tutunma mücadelesi verirken onlar koltuk peşinde, bakanlık peşinde, makam ve mevki peşinde koşuyorlar."
"Bir de yalan olduğunu kendilerinin de bal gibi bildiği vaatlerle insanımıza hayal satmaya çalışıyorlar." diyen Erdoğan, "Göreve gelirlerse her şeyi bedava vereceklermiş. Madem her şeyi bedava verebiliyordunuz, yıllardır yönettiğiniz İzmir'de, Eskişehir'de, İstanbul'da, Ankara'da, Muğla'da niçin oradaki vatandaşlarımıza bedava vermediniz. Afetzedelerimizi kaderlerine terk etmek yerine neden İzmir depreminden sonra evleri bedava yapıp, teslim etmediniz? Yine gittik biz yaptık. Bu yalancılığı, sahte vaatleri bırakın. Elinizden tutan, sizi engelleyen mi oldu? Daha seçim öncesi söz verip de sonradan dönüp bakmadıkları sayısız vaatleri var. Biz gerçekleri yüzlerine çarpınca da bu sefer rahatsız oluyorlar, bize saldırıyorlar, hedef alıyorlar. Onlar ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar, biz doğruları söylemekten, hakkı ve hakikati haykırmaktan asla çekinmeyeceğiz. Afet bölgesindeki kardeşlerimiz her şeyin farkında. Kimin sadece laf kalabalığı yaptığını, kimin ne iş yaptığını depremzedelerimiz görüyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yıllarca terörün, istikrarsızlığın, yatırım ve hizmetlerde geri bırakılmanın çilesini çektiğini ifade etti.
Terör ile güvensizlik ortamının hep birbirini beslediğini, terör olunca bölgeye yatırım gelmediğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yatırım gelmeyince kalkınma, üretim, ekonomik büyüme olmadı. Üretim olmayınca istihdam olmadı. Gençlerimiz, işsiz, güçsüz kaldı. İşsiz kalan gençlerimiz, maalesef bu sefer terör örgütleri için kolay lokma haline geldi. Kırk yılı bulan bölücü terörle mücadele tarihimizde binlerce gencimizi terörün amansız dişlileri arasında kaybettik. Yatırıma, üretime, eğitime, sağlığa, tarıma ayırmamız gereken kaynakları başka yerlerde harcamak mecburiyetinde kaldık. Bu ikilem yıllarca ülkemizi esir aldı. Türkiye çok uzun bir dönem sıkıştırıldığı bu girdaptan maalesef çıkamadı." (İLKHA)