İZMİR - Türkiye'de ilk kez Rejeneratif Tıp Bilim Dalı'nın kurulması için Yüksek Öğretim Kurumu'na (YÖK) başvuruda bulunan İzmir Üniversitesi, dünyanın önde gelen kök hücre çalışmalarına imza atan Tokyo Üniversitesi ile işbirliği içinde araştırmalarını yürütecek.

 

Tokyo Üniversitesi Kök Hücre Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kotaro Yoshimura ile Tokyo'da buluştuklarını ve birlikte yeni bir projeye imza attıklarını belirten Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eray Copcu, "Tokyo Üniversitesi bu konuda dünyadaki en önemli merkez. Başındaki çok değerli bilim adamı Prof. Dr. Yoshimura ile çalışmalarımızı paylaştıktan sonra Tokyo-İzmir Üniversiteleri Rejeneratif Tıp için işbirliğine resmen geçti. Bundan sonraki dönemde kök hücre çalışmaları çok farklı alanlarda da kullanılabilecek. Dünyada şu anda Nörolojik hastalıklardan, Parkinson ve Epilepsi'ye, kalp hastalıklarından Pankreasa bağlı hastalıklara, Diyabetten, Karaciğer Sirozu'na kadar birçok farklı alanda çok başarılı sonuçlar alınmaktadır" diye konuştu.

 

Yağ dokusu kansere çare oluyor

Kişinin kendi vücudundaki iyileştirme yeteneği olan hücreleri elde ederek hastalıktan daha hızlı kurtulmasını, tedavisi güç olan hastalıklarda umut ışığı olmasını amaçlayan Rejeneratif Tıp, insan vücudundaki yağların iyileştirici özelliğini ortaya koyuyor. Son yıllarda bu tıp dalında, kişinin hastalıktan daha hızlı kurtulması, tedavisi güç olan hastalıklarda umut ışığı olması, kaza ve yaralanmadan sonra, kanser tedaviden sonra kişide yeni dokuların yapılması ile ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Bilim adamları son olarak, önceleri kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerin 100 kat fazlasının ve daha kalitelisinin insan vücudundaki özellikle bel ve basen bölgesindeki yağlarda gizli olduğunu buldu. Daha önce kemik iliğinden elde edilen ancak insan vücudundaki yağlarda 100 kat fazlası ve kalitelisi bulunduğu belirlenen kök hücreler, özellikle doku kayıplarında sıkça kullanılıyor. Hekimler, kısa süre içerisinde yağdan elde edilen kök hücrelerin kanserden, kalp hastalıklarına, sirozdan, diyabete kadar pek çok hastalığın çaresi olacağını belirtiyor.

 

Bir taşla iki kuş

Vücudun farklı bölgelerindeki yağ dokularının değil, bel ve karın bölgesindeki yağ dokusunun alınmasının avantajı olduğunu belirten Prof. Dr. Copcu, "Bir taşla iki kuş vuruluyor. Kişi hem o alandaki yağ dokusundan kurtulmuş oluyor, hem de alımı kolay. Yağ alındıktan sonra birkaç işlemden geçiyor. Özel bir enzim uygulanıyor. İşlenerek yaklaşık 50 mililitre yağ dokusunda 4 mililitre kök hücre elde ediliyor" dedi. (İlyas Yıldız - İLKHA)