Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: “… Ramazan ayında öyle bir gece vardır ki, bin aydan daha hayırlıdır. Bu gecenin hayrından mahrum kalan, bin ayın hayrından mahrum kalmış gibidir.” -İbn Mâce, Sıyâm, 2
Değerli dostlar!
Mübarek Ramazan ayının son günlerine girmiş bulunmaktayız. Bu mübarek günlerin feyz ve bereketinden ne kadar faydalandık bilemiyorum ancak fırsat henüz elimizden kaçmadı. Ramazan'ın son 10 günü içerisinde gizlenen ve 'Leyle-i Kadr' denilen Kadir Gecesini iyi değerlendirelim.
Son 10 günde aranan Kadir Gecesi ile ilgili farklı görüşler olmasına rağmen genellikle Ramazanın 26'sını 27'sine bağlayan gece olarak kabul edildiğinden bu geceyi iyi değerlendirelim.
Bu gece mübarek Ramazanın ve yılın en mübarek, kudsi ve kıymetli gecesidir. Kur'an ayetlerinin ilk defa vahy ile gelmeye başladığı gecedir. Bu gece, Kur`an gecesidir. Bu geceyi iyi değerlendirmek için ALLAH`ın lütfu olarak gelmiş Kur`an`a yüreğimizi sonuna kadar açmamız gerekir. Kadir Gecesini değerli ve anlamlı kılan Kur`an, her ayeti üzerinde tefekkür ve tezekkür edilmek ve bizzat yaşanmak için gönderilmiştir. Peygamber Efendimiz (S.A.V.), Kur`an`dan kendisinde hiçbir esinti, hiçbir iz bulunmayan kimseyi harabe bir eve benzetmiştir. -Tirmizî, Fedâilü`l-Kur`an, 18-
Kadir Gecesi, ömre bedel bir gecedir. Kur'an ifadesiyle Bin aydan hayırlı olan bu gece insan ömrünün 83 yılından daha hayırlı olarak vasıflandırılmıştır. Bu da bir insanın ömrüne denk gelecek bir miktardır. Bir gecede bir ömürden daha fazla ve hayırlı sevap kazanılabilir. Tabi bunu kazanabilmek için hayatımızı bu gece inen Kur'an'ın ölçülerine göre tanzim etmemiz ve Kur'an ile Peygamberin sünnetine kısaca İslama göre yaşamalıyız. Hayatımızın bütün yönlerini İslama göre ayarlamalıyız.
Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır. Çünkü:
a) Kur`an-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır.
b) Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir.
c) Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler ALLAH Teala`nın ezeli kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir -Tecrîdi Sarih Tercemesi, VI, 312-
d) Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner.
e) Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mümine selam verirler.
Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan`ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz.Peygamber (S.A.V.) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; “Siz Kadir gecesini Ramazan`ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız” buyurmuştur. -Buhari, Müslim-
İmam Şafii (R.A.) Kadir Gecesi'nin Ramazan Ayı'nın 21 veya 23. Gecesi olduğuna meyleder. -İmam Nevevi: Minhac: İtikaf konusu-
İslam kaynaklarında belirtildiğine göre ALLAH Teala bir takım hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun dışında daha bazı şeyleri de gizli tutmuştur. Bunlar:
Cuma günü içerisinde duanın kabul olacağı saat; beş vakit içerisinde Salât-i vusta; ilahi isimler içerisinde İsm-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rızayı ilahi; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür. Bunların gizli tutulmasından maksat müminlerin uyanık, dikkatli ve devamlı ALLAH`a ibadet ve taat içerisinde olmalarını sağlamaktır. Müminler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatle değerlendirmelidir. Ebu Hureyre (R.A.)`nin rivayet etmiş olduğu hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: “Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah`tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır” -Buhari-
Kadir gecesini, namaz kılarak, Kur`an-ı Kerim okuyarak, Tevbe, istiğfar ederek ve dua ederek değerlendirmeliyiz. Hz.Aişe (R.Anha) şöyle anlatıyor: “Ey Allah`ın Resulü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim? diye sordum. Resulullah (S.A.V.): “Allahümme inneke afüvvün tühibbü`l-afve fa`fu annî (Allah`ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet)” diye dua et, buyurdu. -Tecrîd-i Sarih Tercemesi, VI, 314-
Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur. Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü Tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir. Bu da kişinin imanını tazeler. Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler.
Ramazanın ve Kadir gecesinin kadrini bilen, feyzinden ve bereketinden faydalanan kullardan olmak dileğiyle... Wesselam...
VEYSİ DEMİR