Sözde "barış görüşmeleri" isimlendirmesiyle ve ABD gözetiminde yürütülecek masa başı görüşmelerinin başlatılması için son aşamaya gelindi. Görüşmelerde masaya oturacak heyetlerde bulunacak şahıslar da ABD`nin başkenti Vaşington`a gitti. Görünüşte "Filistin tarafı" sıfatıyla masaya oturacak isimler değişmedi. Bu işin gediklileri olarak bilinen ve yıllardan beri Filistin davasına bir ceviz kabuğunu dolduracak kadar bile katkı sağlayamayan Yasir Abdurabbih ile Saib Arikat yine görüşme heyetinde yer alacak.

Görüşmelere Filistin`deki siyasi oluşumlar ve direniş grupları içinde, liderliğini Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas`ın yaptığı Fetih örgütü dışında onay veren yok. Hepsi kesin bir şekilde reddediyor. Normalde işgal yönetimiyle siyasi pazarlığa onay verenler bile en azından ön şartlardan vazgeçilmemesini istedikleri için işgal devleti yahudileştirme faaliyetinde ısrarlılığını sürdürürken masaya oturulmasının Filistin davasına ihanet olduğunu ifade ediyorlar.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi görüşmelerin başlatılmasına şiddetle tepki gösterdi. Bu hareket ayrıca görüşmelerin başlatılmasına karşı yürüyüşler düzenlenerek tepki gösterilmesini istedi. Hareketin Ramallah`ta dün (28 Temmuz Pazar) düzenlediği gösteriye de Abbas`ın polisleri coplarla saldırarak biri milletvekili olmak üzere birçok göstericiyi yaralamışlardı. Hareketin liderlerinden Ömer Şehade maruz kaldıkları polis şiddetine rağmen protesto gösterilerini sürdüreceklerini söyledi.

Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi de yaptığı açıklamada Özerk Yönetim liderini kararından vazgeçip Filistin`in ulusal ittifak çizgisine dönmeye çağırdı. Normalde uzlaşma görüşmelerine onay veren FDKC masaya oturulması için en azından yahudi yerleşimi planlarının dondurulmasının, 4 Haziran Prensipleri`nin esas alınmasının, uluslararası yasallık kararlarına dayanılmasının ve uzun süredir hapiste olan tutsakların özgürleştirilmesinin şart koşulması gerektiğini söylüyor.

İşgal devletiyle görüşmeleri ilkesel olarak reddeden ve masa başına dönülmesine kesinlikle karşı çıkan Hamas`ın resmî sözcüsü Ebu Zuhri ise Abbas`ın kararının Filistin`in ulusal tavrını yansıtmadığını, tamamen kişisel bir tavır olduğunu söyledi.

İslâmi Cihad Hareketi`nin Siyasi Birim üyesi ve hareketin ileri gelen isimlerinden Nafiz Azzam, görüşmelerin "barış" ve "uzlaşma" çabası olarak yansıtılmasının sadece bir yanıltma olduğunu ve Filistin halkına karşı bir oyun oynanmasına çalışıldığını dile getirdi. Azzam, bu aldatmaca görüşmelerinin Filistin halkına daha fazla cinayet, sürgün ve yıkım dışında bir şey getirmeyeceğini hatırlattı.

Filistin Halk Partisi ise görüşmelere başlanmasını kesinlikle reddettiğini ve masa başına dönüş kararının tamamen kişisel bir tavır olduğunu, Filistin halkının duruşunu yansıtmadığını vurguladı.

Özetle söylemek gerekirse Filistin halkı içinde örgütsel yapıya sahip oluşumlar içinde Fetih hareketinden başka işgal yönetimiyle görüşmelere dönülmesini onaylayan bir tek oluşum yok. Bu durum karşısında Vaşington`daki görüşmeleri Filistin-İsrail görüşmeleri olarak isimlendirmek mi yoksa Fetih-İsrail görüşmeleri olarak isimlendirmek mi daha doğru olur?

filistinhaber