“Her hicret bir inkılâptır”
Hicret İslamı yaymaktır.
Hicret İslamı yaymaktır.
Medine gülünü bekliyordu, Mekkeler ağlarken
Ensar muhaciri bekliyordu, yolcu yorgun iken Talaelbedrualeyna diyordu Medine, Mekke’de ay batmaya yüz tutarken
Müslümanlar bir yandan geriye bakıp ağlarlarken, öte yandan Medineye bakıp gülümsüyorlardı,
Ne garip bir hal değil mi, ağlarken gülümsemek
İşte bunun adı hicret.
Medeniyetin anahtarı oldu hicret.
Zulme dur demenin zamanı, kurtuluşun adı, İslamın yayılmasının başlangıcıydı hicret.
Arzın genişliğinin göstergesiydi hicret.
Müslümanların küfre bilenmesi, şeriatın müjdesiydi hicret.
Vatanın, yurdun, malın, mülkün ve evladu-iyalin Allah için feda edilişinin bir pratiğiydi hicret.
Hz. Ali’nin ölüm döşeğine cesurca yatmasının adıydı
Sadık dostun endişesi, örümcek ağının kâfirlerden kuvvetli oluşunun göstergesiydi
Güvercinin haline aldırmayıp üzerine düşeni yapmasıydı.
Hain planların boşa çıkışı, tevekkülün semeresiydi hicret.
Nefes alabilmekti zulüm astımından
Ensarın ferahlamasıydı, Mekkeli müşriklerin boğucu saldırılarından
Bedrin zaferinin, Uhud’un ferasetinin ve Hendeğin kazanımlarının arifesiydi hicret.
Kisra’nın ve Hayber’in selamıydı
Hicret, hicret edilen yerin yani Mekke’nin fethinin müjdesiydi,
Hicret bir inkılâptı, hicret İslam’ı yaymaktı, hicret Fethin müjdesiydi.
HAFTANIN YAZISI
Ömer Aşkın / Bingöl - Yaş: 27