Her Ramazan ayında gerek Mescid-i Aksa'ya gerekse de kutsal değerlerine saldırarak Müslümanları şehit eden siyonist barbarlar, bu cüreti hiç şüphesiz Müslümanların ayrılığa düşmesinden alıyor.

Yaklaşan Dünya Kudüs Günü ile ilgili düşüncelerini aktaran Adıyamanlılar, Kudüs'ün Müslümanların kırmızı çizgisi olduğuna vurgu yaparak Kudüs'ün özgürlüğünün ümmetin vahdetinden ve islam ülkelerinin liderlerinin dik duruşundan geçtiğine dikkat çekti.

"Kahrolsun israil demek yetmiyor"

Müslümanların birlik içerisinde hareket etmesi gerektiğine vurgu yapan Fahrettin Karaynir, ancak koordineli ve teşkilatlı bir şekilde hareket edilmesi halinde siyonist şebekenin çökertilebileceğini kaydetti.

Fahrettin Karaynir

Karaynir, "Bu Ramazan'da diğer Ramazanlarda olduğu gibi siyonist israil çetesi mazlum Müslümanları ve Mescid-i Aksa'yı hedef aldı. Bu siyonistler gücünü maalesef dünya Müslümanlarının sessizliğinden alıyor. Müslümanlar sessiz kaldığı müddetçe onlar da zulümlerine, işkencelerine, zorbalıklarına, talanlarına devam edeceklerdir. Müslümanların bir lideri olsaydı bu siyonistlere gereken cevabı verirdi, Müslümanlar birlik olurdu. Belki bir tesbihin taneleri gibi sayımız çok ama ayrı ayrı hareket ettiğimizden dolayı çer-çöp haline gelmişiz, bir kuvvetimiz yok. Ancak koordineli ve teşkilatlı bir yapı onları çökertebilir. Yoksa ben buradan, o oradan 'kahrolsun israil' demesi bir fayda vermez ama biz birleşirsek bir şey yapabiliriz." dedi.

Kudüs'ün ümmetin ortak değeri olduğuna vurgu yapan Karaynir,, "Kudüs Müslümanların kırmızı çizgisidir. Kudüs Müslümanları birleştirmeyecekse ne bileştirecek? Kudüs Kur'an-ı Kerim'de etrafı mübarek kılınmış bir belde olarak tanıtılır bize. Peygamber Efendimiz, kıble Mescid-i Haram'a çevrilinceye kadar yönünü Mescid-i Aksa'ya çevirmiştir. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'dır. Müslümanların Kudüs davasını şiar edinmesi lazımdır. Kudüs özgür olana kadar Dünya Kudüs Günü devam edecektir." ifadelerini kullandı.

"siyonizmin Kudüs'teki zulümlerine yabancı değiliz"

Cemal Erdoğan

Siyonistlerin zalimliklerine sürekli şahit olduklarına vurgu yapan Cemal Erdoğan, "siyonizmin Kudüs'teki zulümlerine yabancı değiliz. Her Ramazan geldiğinde siyonistler azıp oradaki Müslüman kardeşlerimize zulmetmektedirler. Biz bunların zulümlerine yabancı değiliz. Biz Müslümanlara düşen; Kudüs'ü, oradaki Müslüman kardeşlerimizi sahiplenmek ve hak ettiği değere kavuşması için elimizden gelen gayreti ortaya koymaktır. Mescidimiz zulüm altındayken güç sahiplerinin yapması gereken sadece kınamak değildir. Kınamayı yapması gereken biz vatandaşlarız. Güç sahibi iktidar sahiplerinin bunu kınamayla geçiştirmemesi gerekiyor. Çünkü bu onların üzerine bir vebaldir. Kudüs ümmetin ortak değeri, kırmızı çizgisidir. Eğer biz kırmızı çizgilerimizden taviz verirsek; bugün Kudüs'ümüzden, yarın kendi topraklarımızdan, İstanbul'umuzdan, Ankara'mızdan, Adıyaman'ımızdan da oluruz. Ve bunun için ümmetin bu bilinç ve şuurla Kudüs'ü sahiplenmesi gerekiyor. Sadece kınama değil artık fili olarak ta harekete geçilmesi gerektiğini söylüyoruz." dedi.

"Gelecek nesillere bu zulümleri anlatacağız"

Selman Güzel

Kudüs'de işlenen cinayetlerin kabul edilemez olduğuna dikkat çeken Selman Güzel, "Yine bir Ramazan, yine bir zulüm, yine bir Kudüs. Her zaman ki gibi israil yine yaptığını yaptı. Müslümanların mübarek Ramazan ayını yine kana boyadı. Bize soruyorlar israille işiniz ne? Biz de diyoruz ki israilin Müslümanlarla işi ne? israil Kudüs'te Müslümanlara yapılan bu zulmü terk etmedikçe bizim israille işimiz daha çok olacak. Bizim israillin idarecileriyle değil onların işlediği zulümlerle işimiz var. israil bu zulme son vermedikçe biz sürekli onları gündemde tutup kınayacağız ve gelecek nesillere bu zulümleri anlatacağız." ifadelerini kullandı. 

"Kardeşlerimize zulmeden bu zalimleri 'devlet' olarak tanımıyoruz"

Abdurrahman Avcı

Filistin'de işlenen zulümlerin sözde insan hakları savunucuları tarafından görülmediğine dikkat çeken Abdurrahman Avcı, "Her sene olduğu gibi bu sene de zalimler Filistin'de zulümlerine devam edip hunharca bir şekilde kan akıtıyorlar. Kardeşlerimize zulmeden bu zalimleri devlet olarak tanımadığımız için onların adlarını dahi ağzımıza almak istemiyoruz. Filistin dışında bir Avrupa ülkesinde eğer böyle bir durum olsaydı acaba sözde insan hakları savunucuları gıklarını çıkarır mıydılar, çıkarmaz mıydılar? Söz konusu Müslümanlar, Filistin olunca hiçbir Avrupa ülkesinde bir kınama dahi gelmiyor. Biz bunlara kravatlı vampirler diyoruz." ifadelerini kullandı.

"Kudüs İslam ümmetinin en değerli mekanlarındandır"

Fatih Zengin

Kudüs'te siyonist işgalciler tarafından işlenen cinayetlerin kabul edilemeyeceğine değinen Fatih Zengin, "Kudüs Müslümanlar için vazgeçilmez en değerli mekanların başında geliyor. Kur'an-ı Kerim'de hakkında ayet olan mübarek bir beldedir. Peygamber Efendimizin Mirac'a çıktığı yerdir. Biz istiyoruz ki İslam ülkelerinin liderleri kınamaktan öteye geçip fiili olarak hareket etsinler. Kudüs Müslümanların ilk kıblesi, kırmızı çizgisizdir." dedi. (İLKHA)