Filistin Alimler Birliği Üyesi Dr. Mecdi Quvey, 14 Nisan Dünya Kudüs Günü münasebetiye Mesci-i Aksa'nın önemi, Filistin'deki direniş hakkında İLKHA'ya öenmli açıklamalarda bulundu.
Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın olduğu Kudüs, yıllardır işgal ve esarete direnmeye çalışıyor. Bu minvalde farklı yer ve platformlar da Müslümanların seslerini duyurmaya başladı.
Mescid-i Aksa'nın tüm Müslümaların ehemmiyet duyması gereken bir mesele olduğunu beirten Quvey, Mecid-i Aksa Müslümanlar için akidevi bir mesele olup Allah’ın izniyle siyonist işgal rejimi israilden Mecid-i Aksa’nın arındırılacağını ifade etti.
Mescid-i Aksa'nın Müslümalar açısından önemine değinen Quvey, "Mecid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Mescid-i Aksa nübüvvetin peygamberlerin ayak bastığı mübarek yerdir. Kur’an-ı Kerim’de de ayetle sabittir. Ayrıca Mecid-i Aksa Müslümanlar için akidevi bir meseledir. Müslümalar için bir vakıftır. Nitekim Hazreti Ömer Radianlahuma zamanında Mecid-i Aksa’yı Haçlıların elinden kurtardığı, özgürleştirdiği zaman bunun Müsümanlar için bir vakıf olduğunu söylemiştir. Allah’ın izniyle şu an siyonist işgal rejimi israilden de Mecid-i Aksa’mızı kurtaracağız. Özellikle Mecid-i Aksa’ya bir toprek bir mülkiyet gözüyle bakamayız. Mecid-i Aksa önemi hakkında birincisi, Mecid-i Aksa Kur’an-ı Kerim’de de belirtildiği üzere etrafı bereketlenmiş mübarek bir topraktır. İkincisi Peygamber Efendimiz Aleyhsselam’ın Mecid-i Aksa mescidi hakkında da hadisleri mevcuttur. Peygamber Efendimiz Aleyhsselam’ın Hadis-i Şeriflerinde buyurduğu üzere Mecid-i Aksa’da kılınan bir vakit namazın 500 sevaba ulaşacağını belirtmiştir. Bütün bunlar Mecid-i Aksa’nın akidevi bir öneme sahip olduğunun göstergesidir." şeklinde konuştu.
"Mescid-i Aksa'da ezanlar okundukça ve namzlar kılındıkça siyonit işgal rejimi Allah'ın izniyle hedeflerine ulaşamayacaklardır"
İslam düşmanı devletlerin kumpaslarıyla israilin kurulmasında büyük payı ve preojelerinin olduğunu belirten Quvey, "Özellikle, Dünya genelindeki yahudiler bir yığın üzerine birleştiler ve Mecid-i Aksa’da haklarının olduğunu iddia etmeye başladılar. Mecid-i Aksa yahudilerindir mantığıyla orada Süleyman mabedi, Süleyman tapınağının izlerinin olduğunu ve tekrardan kendilerine iade etmeleri gerektiğini getiriyorlar. Fakat orada ezanların susmaması, namazların kılınması, İslamın şiarlarının dalglanması aslında yahudilerin bir yağın üzerine birleştiğini gösteriyor. Mecid-i Aksa’da herhangi bir yahudi ritüeli, yahudi simgelerini, şiarlarını işaret eden herhangi bir şey yoktur. Şu an hala orada ezanlar okunuyor, namazlar kılınıyor. Bu ezanlar okundukça ve namzlar kılındıkça Allah'ın izniyle hedeflerine ulaşamayacaklardır." şeklinde ifade etti.
Mecid-i Aksa'daki Filistin direnişinin önemi hakkında ifadelerini aktaran Quvey, "Herhangi bir devlete, toprağa saldırı olduğu zaman o toprakta yaşayan insanlar yan gelip yatarlar mı yoksa mücadele ederler mi? Aynı şey sizlerini başınıza gelse elinizden gelen mücadeleyi vermez miydiniz? İşte Filistin'deki direniş israilin o büyük projesi nil nehrinden fırat nehrine kadar israil devleti kurma projesine karşı var olan mücadelenin başıdır. Mücadeleyi eğer bir mızrağa benzetirsek, mızrağın başında mğücadele veren Filistinli kardeşlerimiz, onlar bu mücadelenin başını çektikleri için Filistin mücadelesi bu derece ehemmiyetlidir. İsrailin büyük devlet kurma projesi sadece Flilistin'e has olmayıp nil nehrinden fırat nehrine uzanan bir devlet ve bundan Müslüman devletler de etkilenecek. Filistin'deki direniş aslında bu projenin gerçekleşmesini engelliyor. İsrail bu direnişi gördüğü için maddi olarak bir işgal olmasa dahi diğer ülkelerde maalesef manevi olarak işgal etmiş konumdadır. Ancak şunu bilmeliyiz ki bu direniş devam ettiği sürece hem maddi hem de manevi işgal sona ercektir." ifadelerini ekledi.
"İsrail batılı ülkeler tarafından kurulmuş bir azınlıktır"
Tüm dünyanın Mecid-i Aksa ve Filistinlilere yapılan zulme sessiz kaldıklarını belirten Quvey, Filistinli Müslümanların göstermiş oldukları direniş neticesinde siyonist israilin sonunun geleceğini aktardı.
Quvey, "Genel olarak baktığımız zaman israil batılı ülkeler tarafından kurulmuş bir azınlıktır. Dünya bu işgale susuyor çünkü dünya işe iki taraflı bakıyor. Hepimiz şuna şahit oluyoruz ki israilli biri öldüğünde dünya ayağa kalkıyor, fakat Filistinli bir kardeşimiz şehit edildiği zaman maalesf dünya sessiz kalıyor. İnsan hakları gerektiği yerde vazifesini yerine getirmiyor. Bu da ne kadar taraflı olduklarını gösteren bir tablodur. Onlar ne kadar sessiz kalsalar da, bu zulmü ne kadar görmezden gelseler de Filistin'deki direniş devam ettiği sürece inşallah siyonist israil rejiminin sonu gelecektir. Yerle bir olacaktır." şeklinde kaydetti. (İLKHA)