İZMİR - DEÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, DEÜ Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Akman ve yeni teknolojiyi Türkiye'ye getiren Varinak Firması adına Pazarlama Müdürü Selçuk Bayer, Ege Bölgesi'nde devrim niteliği taşıyan bu hizmetin 2014 yılı başından itibaren hayata geçirileceğini müjdeledi.


Sağlık Bakanlığı'nın 2023 projeksiyonundaki "Kapsamlı Onkoloji Merkezileri" arasında yer alan DEÜ Hastanesi'ne devlet desteği ile kurulacak bu üç boyutlu ileri görüntü teknolojisi sayesinde; radyoterapinin çok kısa sürede, normal dokuya en az hasarla yapılabileceği ve hasta konforunun üst düzeye taşınacağı belirtildi.


Başhekim Prof. Dr. Mehmet Refik Mas, yurtdışında ünlü merkezlerde kullanılan, ülkemizde ise İstanbul'daki birkaç özel kuruluş dışında sağlık merkezlerinde bulunmayan bu sistemin, Ege Bölgesi'nde hizmet bekleyen çok sayıda hastayı mağduriyetten kurtaracağını belirterek şöyle konuştu: "Devlet üniversiteleri içerisinde bir ilki gerçekleştirdik. Bu, kurumumuz adına çok önemli bir gelişme. Hastanemiz Radyasyon Onkolojisi bölümü, Türkiye'nin önemli referans merkezlerinden birisidir. Deneyimli insan gücü ve bize hız kazandıracak olan yeni teknoloji ile halkımıza en iyi hizmeti sunmayı amaçlıyoruz. Şu anda radyoterapi için sıra bekleyen ya da özellikli tedaviler için İstanbul'a gitmek zorunda olan hastalar var. Mağduriyet bu sistemin kurulması ile sona erecek."


Varinak Onkoloji Sistemleri Pazarlama Müdürü Selçuk Bayer, dünyada radyoterapi alanında en büyük pazar payına sahip olan Varian Medical Systems'in 2010 yılında piyasaya sürdüğü Truebeam STx sistemi ile hastaya gelişmiş tedavi uygulamaları imkanı sağlandığını belirtti.


Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin radyoterapide çok özel bir misyonu olduğunu ifade eden Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fadime Akman da özellikle beyin, baş- boyun ve prostat, solunum kontrolü gerektiren meme ve akciğer kanseri tedavilerinde çok daha hedefe odaklı ve kısa süreli tedavi imkanı sağlanacağını belirterek şöyle konuştu: "Bir çok farklı özelliği bir arada tutan bir cihaza sahip olacağız. Üç boyutlu görüntü teknolojisi ve yüksek doz hızları sayesinde, örneğin beyinde uygulanan radyocerrahi (stereotaksi) 40-50 dakikadan 5-10 dakikaya iniyor. Radyoterapinin görüntü eşliğinde olması bize planlanan hedefe yönelik tedavi imkânı sağlıyor. Yeni sistem ayrıca içerdiği mikrolifler sayesinde özellikle beyindeki küçük hedeflerde keskin doz hatları oluşturabiliyor. Özellikle stereotakside bunu görüntü ve yüksek doz hızı eşliğinde yapmamız, doğru yere yüksek dozu kısa sürede vermemizi sağlıyor. Işını tedavi alanına daha iyi odaklayabildiğimiz için normal dokuya hasar en aza iniyor. Hastanemize alınacak olan sistem ayrıca üç boyutlu brakiterapi ile doku ve organ boşluklarına yerleştirilen kaynaklarla yakından tedavi imkânı da sağlıyor. Multidisipliner yaklaşımlarla onkoloji ile ilgili diğer bölümlerle birlikte deneyimli ekiplerimizin olması kurumumuzu öne çıkaran unsurlardan birisi. Merkezimiz 1991'de en üst teknoloji ile kuruldu, 2003'te yenilendiğinde kamu hastaneleri içerisinde üç boyutlu olanaklara sahip ilk hastane idi. Şimdi 2013'te yine eğitim veren hastaneler arasında öncülüğümüzü koruyoruz. Dokuz Eylül Üniversitesi'nin, Radyasyon Onkoloğu yanında disiplin için mutlak gerekli olan Radyoterapi Teknikeri ve Tıbbi Fizik Uzmanları yetiştirme özelliği de var. Türkiye'de ilk ve şu anda en fazla tercih edilen teknikerler Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yetişiyor. Yeni teknolojiye geçmemiz, hasta tedavilerinin niteliğini arttırması yanında, eğitim alan elemanların da daha donanımlı yetişmelerini sağlayacaktır." (İlyas Yıldız - İLKHA)