BATMAN - Mısır'da güvenlik güçlerinin Adeviyye Meydanı'ndaki darbe karşıtı göstericilere müdahalesi sonucu yüzlerce kişinin ölmesi, 5 bini aşkın kişinin yaralanması tüm Türkiye'de olduğu gibi Batman'daki STK, siyasi partiler ve binlerce kişi tarafından da Atatürk Parkı önünde protesto edildi.

 

Gösteride sık sık "Defol Sisi, sesinleyiz Mursi", "Batman'dan ihvana bin selam", "Müslümanlar kardeştir, darbeciler kalleştir", "Yaşasın küresel intifada", "Yaşasın Mursi, kahrolsun Sisi" sloganları atıldı.

 

Aralarında Mazlum-Der, Memur-Sen, Özgür-Der, Özgür Eğitim-Sen, Bey-Der, Bilge-Der, Anadolu Gençlik Derneği'nin de aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve halk, Rabiatul Adeviyye Meydanı'nda yüzlerce kişinin katledilmesine yol açan cunta güçleri ve baltacı grupların saldırısını protesto etmek ve hayatını kaybedenler için gıyabı cenaze namazı kılmak amacıyla toplandı.

 

Basın açıklamasından önce Mazlum-Der, Memur-Sen, Özgür-Der ve Anadolu Gençlik Derneği Başkanları kısa birer konuşma yaparak Mısır'daki katliamın batının desteğiyle yapıldığına dikkat çektiler.

 

Konuşmaların ardından Özgür-Der Batman Şube Başkanı Mehmet Şat, basın açıklamasını okudu.

 

Mısır'da yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi'ye karşı yapılan darbeye karşı haftalardır milyonlarca Mısırlının sivil direnişte bulunduğunu belirten Şat, "Ne yazık ki milyonların darbeye karşı çıkışları batı yanlısı medya tarafından 3-5 çapulcunun eylemi kadar ilgi görmüyor. Daha çok Adeviye meydanında toplanan darbe karşıtı göstericilere karşı dün akşam Mısır silahlı güçleri tarafından büyük bir katliam yapılmış açılan ateş sonucu 200 den fazla insan katledilmiş ve 4500 yaralı olduğu söylenmektedir. Batı ve Batı Medyası kendinden bekleneni yaparak Müslümanların uğradığı bu katliama karşı kör ve sağır kalmıştır" dedi.

 

Şat, son iki yıldan bu yana Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan ayaklanmaların gittikçe İslamileşmesi ve özgür bir ortamda yapılan seçimlerde İslamcı partilerin itibar kazanması hegemonik güçlerin rahatsızlığını gittikçe arttırdığına dikkat çekti.

 

Suriye'de aylardır bütün dünyanın gözleri önünde Esed ve onun Şii destekçileri tarafından yapılan katliamlara batının sessiz kalmasının tek gerekçesinin, İslamcıların iktidara gelebilme ihtimalleri ve İslami değerler olduğunu söyleyen Şat, "Birbirine paralel olarak gelişen Türkiye ve Mısır'daki gelişmeler gösteriyor ki, egemen güçlerin en büyük yalanı demokrasidir. Onlar açısından demokrasi halkın sadece onlar gibi düşünen birilerini seçtiği bir tercih biçimidir. Daha bir yıl önce yüzde 52 oy alarak seçilen bir cumhurbaşkanına ülke içerisinden ve dışarıdan her yönüyle baskı uygulanmış, sosyal siyasal ve ekonomik şartlar bakımından kıskaca alınıp daha sonra bir darbe ile görevden uzaklaştırılmış ve bu darbe batılı devletler tarafından takdir edilmiştir.

 

Son Taksim olaylarında da ve Mısır'daki darbede de görüldü ki, hegemonik güçler demokrasi masalını yeniden yazmak ya da yepyeni bir demokrasi tanımı yapmak zorundadırlar. Batı ve batıcılar, halkın iradesinin yansıması olarak kabul edilen seçimleri yeterli görmüyor ve demokrasi bir "uzlaşma" rejimidir diyerek kim seçilirse seçilsin bizimle uzlaşsın demek istiyorlar. Zira onlar hiçbir zaman adaletten ve Müslümanların iktidar olmasından hoşlanmazlar. Zulümle ve Baskı ile ayakta dururlar. Kan ve gözyaşı ile ayakta dururlar. Onlar kendi elleri ile yaptıkları putları acıkınca yiyen atalarının dinine bağlıdırlar" ifadelerini kullandı.

 

Mısır'daki darbecilerin görünen şefi Sis'inin darbeyi İsrail ve Amerika ile birlikte planlayıp yaptığını herkesin bildiğini vurgulayan Şat, "Batı ve onların Ortadoğu'daki uşakları darbeye her türlü maddi ve manevi desteği esirgememektedirler. Sisi de geldiği günden beri Başta İsrail olmak üzere efendilerini memnun etmenin telaşı içindedir. Yaptığı ilk icraat ise Mazlum Filistin halkının tek çıkış kapısı olan Refah Sınır Kapısını kapatıp tünelleri bombalamak olmuştur. Genelde İslam coğrafyasının birçok yerinde özelde Türkiye'de, Suriye'de ve son olarak Mısır'da yaşanan kaos ortamı, gerilimler ve çatışmalar münferit birer olay olarak değerlendirilemez" diye konuştu.

Tüm bu olayların küresel emperyal güçlerin İslam coğrafyasında Müslümanlara karşı, İslami hassasiyeti olan hükümetlere karşı yürüttükleri büyük oyunun birer parçaları olduğunun altını çizen Şat, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yani Türkiye'deki hesaplaşma, Suriye'deki hesaplaşma, Mısır'daki hesaplaşma aynı hesaplaşmadır. Onun için bizler Mısır'da olan darbeyi Türkiye'ye, Suriye'ye, Libya'ya Tunus'a yani Ortadoğu'daki İslam coğrafyasına karşı yapılmış olarak görüyoruz. Adeviye'de direnen milyonlarca kardeşimiz sadece Mısır için değil Filistin için de, Suriye için de direniyorlar, Adeviye'de direnen milyonlarca Kardeşimiz sadece Mısır için değil Türkiye için de Ortadoğu için de direniyorlar ve Adeviye'de şehit olan, yaralanan kardeşlerimiz sadece Mısır için değil İslam coğrafyası için şehit oluyorlar. Bu bilinçle biz de diyoruz ki, direnen İhvanın yanındayız ve dualarımız onlarla beraber. Darbeyi destekleyip darbeye İslami meşruiyet kazandırmaya çalışan El-Ezher Şeyhini de bu katliamdaki payından dolayı Allah'a havale ediyoruz."

Mısır halkının bu işi burada bırakmayacağını kaydeden Şat, "Müslüman Kardeşler yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Mısır'ın onurlu insanları darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah'ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı inşallah bulacaklardır. Batmanlı Müslümanlar olarak bizler de Mısır'da gerçekleşen askeri darbeyi ve yüzlerce Müslümanın şehadeti ile sonuçlanan katliama karşı, Mısır halkının özelde de İhvan'ın yanında olduğumuzun altını çizmek istiyoruz. Mısır'da gerçekleşen darbe ve vesayet özlemlerinin Tunus, Yemen, Suriye, Libya ve Türkiye'yi de sarmasına izin vermemeli, bu doğrultuda duyarlı tüm kesimlerin özellikle bugünlerde aktif bir şekilde tavır alması, Mısır'ın meşru yönetimi ve Müslüman Kardeşler ile dayanışması gerektiğini belirtmek istiyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun Müslümanların sorumluluğu Tevhidi ilkelerle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açıncaya kadar mücadele etmektir" dedi.

Basın açıklamasının ardından Bayram Cami imamı Musa Ekinci'nin Mısır'da hayatını kaybedenler için kıldırdığı gıyabi cenaze namazından sonra toplu olarak dua edildi. (M.Fatih Akgül/Vedat Aydın - İLKHA)