Demirkaya, otizmli çocuklara yaklaşım, eğitim süreçleri, tedavi aşamaları ve devlet tarafından ayrılan bütçe hakkında İLKHA'ya konuştu. 

Otizmin eksiklik değil farkındalık olduğuna dikkat çeken Demirkaya, bu tür bireylerin, eğitim süreçleri sonucunda kazanılabileceklerini ifade etti. 

Otizmin tanımı ile ilgili olarak Demirkaya, "Otizme eksiklik değil de farkındalık tabirini kullanıyoruz. Ayrıca davranış bozukluluğu da denilmektedir. Otizmde en çok belirtiler; göz teması, birtakım el hareketleri, ismi ile seslenildiğinde tepki vermeme gibi birçok tanımlamaları var. Çok çabuk teşhis edilebilen Bir anne ve babanın birkaç gözlemlemesiyle teşhis edilebilen bir davranış bozukluğudur. Belirtileri çok olmakla birlikte bir psikiyatriye danışmak çok daha önemlidir." dedi.

"Otizmli çocukların eğitimleri 2 buçuk yaşından itibaren kesinlikle başlanmalıdır" 

Otizmli çocukların eğitim süreçleri hakkında bilgi veren Demirkaya, "Otizmli çocuklar diğer normal çocuklardan farklılar. Normal bir insan düz mantık çerçevesinde düşünüyorsa otizmli çocuklar ise bazı düşünce ve kavramları dolaylı yönden düşünürler. Onların düşünceleri bizlerden biraz daha farklıdır. Eğitimleri konusunda zaten otizm erişilebilir bir davranış bozukluğudur. Kalıcığı var ama otizmli birini kazanma ihtimali de var. 6 yaşa kadar konuşma eğitimi veriliyor. 6 yaşından sonra konuşma eğitimi daha zor olabiliyor. Otizmli çocukların eğitimleri 2 buçuk yaşından itibaren kesinlikle başlanmalıdır. Çünkü çocukların tek ilacı eğitimdir. Çok iyi bir eğitimle otizmli biri düzelebiliyor." ifadelerini kaydetti. 

Demirkaya, "Ben de bizzat otizmli çocuğum olmasıyla otizmi tanıdım. Oğlum Ahmet'le başladım ilk önceleri çok zor başladık eğitime. Yüzde doksan olan oğlumda yürüyememe, konuşamama ve çok yiyip de doyumsuzluk belirtileri vardı. 5 yaşında ama 12 yaşında bir çocuğun cüssesine sahip. Doğduğundan itibaren bu belirtileri taşıyordu. Otizmin belirtileri belli bir sebeple indirgenemez. Sebep olarak otizm genetikten, gıdalardan, telefondan, televizyondan da olabilir. Ama kesin bir şey denilemez. Nedeni hala araştırılıyor. Nedeni belli değil ama tedavisi eğitimdir. Otizmli çocuklarda sakin olanı var bir de hırçın olanı vardır. Bu çok zor bir süreçtir. Çünkü eğitimle her gün sadece bir tek şey öğrenip ilerleyebiliyorlar. Hızlı ilerleme gibi bir şansları da yok. Oğlumda belli bir eğitimden sonra bayağı açıldı, konuşmayı çok güzel söktü. Ayrıca otizmli çocukların hafızaları da bayağı çok güçlüdür." ifadelerini kullandı. 

"Çocuklara yapılan etkinlik konusunda devletten pek destek göremedik" 

Devletin otizmli çocukların gördükleri eğitim ve uygulama okullarına verdikleri destek, ayırdığı bütçe hakkında ise Demirkaya, "Devlet, otizmli ailelerin hemen hemen yarısı maddi destek sağlanıyor. Ama bunun dışında çocuklara birçok etkinlikler yapılıyor. Bizler çok destek göremedik. Etkinlikleri hep kedi bütçemizden karşıladık. Sadece yüzme etkinliği Mardin Gençlik Merkezi tarafından karşılanıyor ücretsiz olarak ancak servis karşılanmadığı için de çocukları götüremiyoruz. Servis vermek bir belediye veya valilik için çok zor bir şey değildir. Bu konuda çok mustaribiz. Otizmin gerçekten farkına varılması lazım. Bu çocuklar etkinliklerle gelişebiliyorlar. Bu çocukların sosyalleşmesi, onları kazanmak demektir. Bu konuda destek sağlanılırsa çok daha iyi olur. İnsanların otizmli bir çocukla karşılaştığı zaman ona acıyarak değil de onu daha açıklayıcı, anlayışlı ve iyimser yaklaşmalarını istiyoruz." ifadelerini kaydetti. 

Ebeveynlerin otizmli çocuklarına karşı yaklaşmaları konusunda önemli bilgileri aktaran Demirkaya, "bir aile de otizmli çocuk varsa anne ve babanın çok uysal olmaları gerekir. Kesinlikle kavga ve şiddete mahal vermemek lazım. Çünkü eğitim onlar için evde de devam ediyor. Eğitimleri evde başlayıp okulda devam ediyor. Bu konuda sabırlı olmak çok önemlidir. Ayrıca otizmli birinden asla umutsuz olmamak gerekir. Çocuğum otizmli deyip de bir kenara atmamak lazım. Eğer o çocuk kenara atılırsa kaybedilmeye mahkûm olur." şeklinde ifade etti. (İLKHA)