11 ayın sultanı ve bereket ayı olan Ramazan ayının başlamasıyla beraber oruç tutanların beslenme konusunda dikkat etmesi gerekenleri Diyetisyen Gökhan Şen, İLKHA’ya değerlendirdi.

İftar ve sahur vakitlerinin önemine değinen Şen, sahurun mutlaka yapılmasını, iftarın yavaş yapılmasını ve ağır yemeklerin tüketilmemesini tavsiye etti.

Ayrıca iftardan sonra insana çöken ağırlık, alınması gereken tedbirler ve sahur yemeği tüketildikten hemen ardından uyulması gerekenler konusunda da önemli değerlendirmelerde bulundu.  

“Sahurumuzu mutlaka yapmamız gerekiyor” 

Ramazan ayında doğru beslenme hakkında değinen Şen, “Ramazan ayında doğru bir beslenme ile hem ramazan ayını daha güzel değerlendirebiliriz hem de fazla kilomuz varsa da doğru beslenme bu konuda bizlere fayda sağlayacaktır. Malum Ramazan ayında iki tane öğün var, iftar ve sahur. Evvela sahurumuzu iftarımızı mutlaka yapmamız gerekiyor. Bazıları sahuru yapmaktan kaçınabiliyor, atlayabiliyor bu yanlış bir harekettir. Sahurumuzu mutlaka yapmamız gerekiyor. Çünkü sahur bereketli olmasıyla beraber bizleri oruçluyken dinç tutar aynı zamanda aşırı güç kaybını, kilo kaybını önler.” ifadelerini kullandı. 

İftarda ve sahurda tüketilmesi gereken öğünler hakkında bilgi veren Şen, “iftarda öncelikle sıvı ihtiyacımızı karşılayacak hurma, çorba gibi besinlerle açıp 10-15 dakika bir ara verip daha sonra ana yemeğe geçmek en güzeli olacaktır. Ana yemek olarak da kızartma, hamur ve ağır yemeklerden uzak durarak, sebze, et yemekleri, hafif yemekler tüketerek daha sağlıklı bir iftar geçirmiş oluruz. İftarda yemekleri yavaş yavaş tüketilmesi önemli konulardan birisidir. Çok hızlı yemek midenin aşırı dolmasına ve dolayısıyla yüksek kalori alımına, hazımsızlığa sebebiyet verir. Bir diğer önemli konulardan ekmek tüketimidir. Aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Birkaç günde bir sağlık açısından kepekli ekmek tüketilmelidir.” şeklinde belirtti. 

Şen, “Sahurda da kahvaltılık tüketimi önemlidir. Hafif şekilde yumurta, zeytin, peynir, domates, salatalık bunların yanında da süt veya ayran tüketilebilir. Yine sahurda da kızartma, hamur ve ağır yemeklerden kaçınılması gerekiyor. İftar ve sahur arasında bir tane ara öğün yapmak daha sağlıklı olur. Çünkü çok uzun saat aç kalınıyor. Harcadığımız onca enerjiyi yerine koymak için iftar ve sahur sadece yüklenmek yerine iftardan 2-3 saat sonra ara öğün yapılabilir.” ifadelerini aktardı. 

“Sahur yenildikten sonra hemen yatılmamalıdır” 

Sahur yemeği tüketildikten sonra uyulmaması gerektiğine dikkat çeken Şen, “İftar ve sahurda çok fazla ağır yiyeceklerden, kızartmalardan tüketildiği vakit bizlerde bazı sorunlara yol açabilir. Sahurda bu tür besinleri tüketerek hemen ardından da uyursak sabah kalkınca, mide yanması, susuzluk, iftar sonrası tüketildiği zaman ise uyku hali, halsizlik gelişebilir. İdeal olan kahvaltı şeklinde sahur yapmak, daha sonra da hemen yatılmamasıdır. Sahur yenildikten sonra bir miktar beklenilmesi bizle açısından daha sağlıklı olacaktır.” ifadelerine yer verdi. 

Tatlı ve sıvı tüketimi hakkında da değinen Şen, “Ramazan boyunca tatlı tüketimine de dikkat edilmelidir. Daha sağlıklı alternatifler olan, sütlü tatlılar, meyveli tatlılar daha sık tüketilmelidir. Hamur ve şerbetli tatlıların daha az dozda tüketilmelidir. İftar ile sahur arasında sıvı tüketimine mutlaka dikkat etmeliyiz. Ramazan ayında çay ve kahveyi biraz sınırlı tutmamız gerekiyor. Daha çok su yönelmeliyiz. Sıvı ve elektrolit ihtiyacını karşılamak amacıyla 1 tane maden suyu tüketilebilir. Yiyeceklerimizin yanında da kola gibi zararlı yiyecekler yerine ayran, cacık gibi daha sağlıklı sıvı tüketimine yönelmek gerekiyor.” dedi. 

Şen, iftardan sonra egzersizin önemi hakkında da bilgi vererek, “Ramazan ayında iftar sonrası 1.5-2 saat sonra yarım saat kadar yürüyüş, bir miktar egzersizler gayet faydalı olacaktır. Ağrı yemek yenilmişse hem aşırı kalori kısıtlanır hem de hazım sorunlarına, bağırsak sorunlarına karşı egzersizin faydası olacaktır. Bu şekilde daha sağlıklı bir Ramazan geçirmiş oluruz.” ifadelerini kaydetti. (İLKHA)