Ramazan ayının geleneklerinden biri olan mukabele okumaları camilerde başladı.
Peygamber efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Cebrail (Aleyhisselam) ile Ramazan ayında karşılıklı Kur'an-ı Kerim okuması olarak bilinen Mukabele, bütün camilerde yapılarak bu sünnet sürdürülmeye çalışılıyor.
Mil Diyanet-Sen Şanlıurfa İl Başkanı Ömer Çapan, Ramazan ayında her zamankinden daha fazla Kur'an'a yönelmenin gerektiğinin altını çizerek Kur'an'ı hakkıyla anlamak için tefsir de okunmasını tavsiye etti.
Kur'an'ın yolumuzu görmek için indirilmiş bir kitap olduğunu söyleyen Çapan, sahabenin inen ayetleri hayatlarına yansıttığını vurguladı.
Çapan, Kur'an'ın anlamını, ahlakını, hayat tarzını ve ilkelerini hayat tarzına yansıtılması gerektiğini dile getirdi.
"Her zamankinden daha fazla Kur'an a yönelmemiz gerekir"
Ömer Çapan
Kur'an okurken Peygamberimizin hayatından örnek alınması gerektiğini belirten Çapan, "Ramazan ayı Kur'an ayıdır. Allah, ayette Kur'an-ı Kerim'i bu ayda indirdiğini bizlere ifade ediyor. Bu mübarek ayda orucu bize farz kıldı. Ramazan ayı Kur'an ayı olduğu için bu mübarek ayda her zamankinden daha fazla Kur'an a yönelmemiz gerekir. Tabii Kur'an-ı Kerim'i okurken Peygamber Efendimizin hayatını da örnek almamız gerekiyor. Peygamberimiz Kur'an ı nasıl anlardı, nasıl anlatırdı ve Kur'an a muamelesi nasıldı diye bakmamız gerekir. Peygamberimizin Ramazan ayında Kur'an-ı kerim okuma geleneği vardı; buna da mukabele diyoruz." dedi.
"Arapçasını okurken mealini de okumamız gerekir"
Kur'an'ın hem Arapça hem de mealinin okunması gerektiğini vurgulayan Çapan, "Kur'an-ı Kerim'i tek başına okumak yeterli değil. Şairinde dediği gibi 'İnmemiştir hele Kur'an bunu hakkıyla bilin, ne mezarlarda okumak nede fal bakmak için.' Merhum şair Mehmet Akif Ersoy'un böyle bir ifadesi var. Kur'an-ı Kerim hayatımıza yön vermemiz için, hayatımıza yansıtmak için ve onunla yolumuzu görmek için indirilmiş bir kitaptır. Bundan dolayı Arapçasını okurken mealini de okumamız gerekir. Özelikle tefsir olarak okumak gerekir bazen meal olarak da yeterli olmuyor. Mealler kısa bir tercüme niteliğindedir. Ayetin nerde, ne zaman indiğini bilmediğiniz zaman sıkıntı yaşıyorsunuz." diye konuştu.
"Kur'an'a yoğun gayret vermek gerekiyor"
Tefsir okuyarak Kur'an'ın ne anlatmak istediğinin anlanabileceğini söyleyen Çapan, "Bu mübarek ayda tefsir okuyalım uzun olması sebebiyle hepsini okuyamasak da en azından namazlarda okuduğumuz surelerin tefsirlerini okuyalım. Tefsir okuyarak Allah'ın bize neler söylemek istediğini, bizi nelere davet ettiğini öğrenirsek mutlaka hayatımızda çok güzel değişiklikler olur. Bu anlamda Kur'an'a yoğun gayret vermek gerekiyor. Rabbim bu mübarek ayda bizi Kur'an'la buluşan kullarından eylesin." ifadelerini kullandı.
Sahabelerin Kur'an'ı hayatlarına yansıttığını aktaran Çapan, "Hadis-i Şerifler ve kitaplardan da öğreniyoruz ki bir ayet indiği zaman sahabeler Allah Resulü'nün yanına geliyorlardı. Allah Resulü onlara 3,4 ayeti okuyup anlatıyordu. Sahabeler Allah Resulünü durdurup ona ' Ya Resulallah bize müsaade et biz bu ayetleri ezberleyelim, yaşayalım ve hayatımıza yansıtalım sonra size gelip yenisini alalım. Sahabe-i Kiram bu şekilde Kur'an-ı Kerimi öğrenmiş ve hayatlarına yansıtmışlardı her biri adeta yürüyen Kur'an a dönmüştü." şeklinde konuştu.
"Yürüyen Kur'an haline dönmemiz gerekiyor"
Çapan son olarak, "Müslümanlar olarak bizlerin de özellikle hafız kardeşlerimiz için söylüyoruz. Kur'an-ı Kerim'i sadece lâfzî olarak ezberlemek değil bununla beraber Kur'an'ın anlamını, Kur'an'ın ahlakını, Kur'an'ın hayat tarzını ve Kur'an'ın ilkelerini de hayat tarzımıza yansıtmamız ve bu şekilde yürüyen Kur'an haline dönmemiz gerekiyor. Bu anlamda Allah bu Ramazan ayımızı Kur'an'la buluşmamıza, Kur'an'la yaşamamıza ve Kur'an ı anlamamıza vesile eylesin. Hafızlık geleneğimizi kıyamete kadar sürdürmeyi cenabı, Allah nasip etsin. Bu vesile ile Ramazan ayınızı tekrardan tebrik ediyorum Rabbim hayırlara erdirsin İnşallah." dedi. (İLKHA)