İki oturum halinde gerçekleştirilen ve 20'den fazla akademisyen ile araştırmacının katıldığı sempozyuma Bingöl üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Emekli Akademisyen Prof. Dr. Ahmet Feyzi Bingöl, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Çiftçi ve Prof. Dr. İbrahim Yasin Erdoğan, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Solmaz, Genel Sekreter V. Mesud Öğmen, Atatürk Üniversitesinden Prof. Dr. Fatma Güdücü Tüfekçi, üniversitemizin fakülte dekanları ve akademisyenleri katıldı.
Sempozyumun 2'nci oturumunda Bingöl üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak'ın moderatörlüğünde ve konuşmacı olarak Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın katılımıyla "Yaraları Birlikte Saralım" özel oturumu gerçekleştirildi.
Prof. Dr. İbrahim Çapak yaptığı açılış konuşmasında, "6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin acısını yaşıyoruz. Son günlerde ülkemizde meydana gelen deprem ve sel felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu tür felaketlerin ardından gerek devletimiz gerekse vatandaşlarımızın birlikte ve omuz omuza vererek sergilediği dayanışma ile bu zor süreçleri en kısa sürede atlatacağımıza inanıyoruz. "Yaraları Birlikte Saralım" temasıyla düzenlenen "Deprem ve Çocuk Sempozyumu"nun temel amacı deprem sonrası süreç yönetiminin iyileştirilebilmesi için teorik ve pratik önerilerin tartışılması, pekiştirilmesi ve derlenmesidir. Bu sempozyumun herkes için olumlu geçmesini diliyorum." dedi.
"Anne babanın deprem konusunda yaptığı her şey çocuk tarafından zihnine kaydediliyor"
Özel oturumun konuğu olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, "Ülkemiz tarihinin en büyük depremlerinden birini yaşadığımız bugünlerde artık hayatımız depremden önce ve depremden sonra diye ikiye ayrılacak." şeklinde bir değerlendirmede bulunarak konuşmasına şöyle devam etti:
"Depremle ilgili konuları çocuklarla konuşurken, depremden önce ne yapmaları gerektiğini, nasıl deprem eğitimi verilmesi gerektiğini düşünürken, yaşadığımız bu büyük travmayı bir fırsata dönüştürmek gerektiğini düşünüyorum. Her tehlikenin bir tehdit boyutu vardır, bir de fırsat boyutu vardır. Burada en çok etkilenenler dezavantajlı kişiler oluyor, yani çocuklarımız kendi kendilerine karar veremiyorlar ve psikolojik olarak büyüklere ihtiyaç duyuyorlar. Buradan anlaşılıyor ki çocukların eğitimi için anne ve babanın eğitimi daha önemlidir. Anne babanın deprem konusunda yaptığı her şey çocuk tarafından zihnine kaydediliyor."
"Deprem çocuğu çok etkilemez; ama anne-babanın yaptığı yanlışlar çocuğu etkiler"
Depremin çocukların ruh halini nasıl etkilediği ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Tarhan, "Ebeveynler deprem sonrasını mantıksal ve zihinsel olarak çözerse çocuklar rahatlar. Ebeveynlerimiz deprem psikolojini zihinsel olarak atlatabilirse çocuklara depremle ilgili yapılması gerekenleri daha rahat anlatırlar. Çocuklar bizim rahatlığımızı gördüğü zaman, kendimizi kötüye değil, iyiye yönelttiğimiz zaman çocuklarımız deprem travmasını daha çabuk atlatacaklardır. Deprem çocuğu çok etkilemez; ama anne-babanın yaptığı yanlışlar çocuğu etkiler." ifadelerine yer verdi.
Program izleyicilerden gelen soruların cevaplanması ile sona erdi. (İLKHA)