Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Ramazan mesajı yayımlandı. Mesajda, vatandaşlar tarafından Din İşleri Yüksek Kuruluna yoğun bir şekilde sorulan, depremzedelerin ihtiyaçları ve özellikle kalıcı konut yapımı için zekât verilip verilemeyeceğin cevabı kamuoyu ile paylaşıldı.
Vatandaşların zekâtlarını daha çok Ramazan ayında vermeyi tercih ettiklerinin ifade edildiği mesajda; "Din İşleri Yüksek Kurulumuz 8 Şubat 2023 tarihinde, 'depremzedelere zekât verilmesi', 15 Şubat 2023 tarihinde de 'afetzedeler için zekât parasıyla barınma yerleri yapılması' konularında açıklama yayınlamıştır. Dolayısıyla deprem, sel ve benzeri nedenlerle barınma ihtiyacı ortaya çıkan ve zekât alabilecek durumda olan afetzedelere, kendilerine mülk olarak teslim edilmek üzere zekât parası ile konut yapılabilir. Depremzedelerin ihtiyaçlarını giderme noktasında yapılan yardımları organize etmek için yetkili ve sorumlu kılınan AFAD'ın açtığı özel zekat hesaplarına, Kurulumuzca daha önce yayınlanan açıklamalar çerçevesinde, zekat almaya hak sahibi olan depremzedelere kalıcı konut yapılması için zekatların verilmesi uygundur." denildi.
Diyanet İşleri Başkanlığının Ramazan ayı mesajında, şu ifadelere yer verildi:
"Bizleri bir kez daha, rahmet, bereket ve mağfiret iklimi Ramazan ayına kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd u senalar olsun. Bu yıl Ramazan ayını mahzun ve acılı yüreklerle karşılıyoruz. Ülkemiz büyük afetlerle sarsıldı. On binlerce kardeşimizi kaybettik, şehirlerimiz enkaza döndü, vatandaşlarımız evsiz kaldı. Tarifi imkânsız acılar yaşadık. Bu sebeple bu yılki Ramazan ayı, özel bir önem ifade etmektedir. Zira Ramazan ayı, dertlerimize deva bulacağımız, zorluklarımızı kolay kılacağımız bir aydır. İyiliklerin çoğaldığı, ruh ve gönül dünyamızın ferahlık bulduğu, kardeşliğimizin pekiştiği, umutlarımızın yeniden yeşerdiği bir bahar mevsimidir.
Ramazan, bir Kur'an ve ibadet ayı olduğu kadar yardımlaşma, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Oruç, iftar, sahur, mukabele, teravih gibi ibadetlerle gönül dünyamızın ilahi rahmet ve bereket esintileriyle güzelleştiği bu mübarek ay, aynı zamanda infak, ikram, zekât, fitre ve sadakalarımızla dayanışma bilincimizi güçlendirmek ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmek için bizlere sunulmuş bir fırsattır. Böyle bir inanç ve anlayışla bu yılın Ramazan ayı temasını "Ramazan ve Dayanışma" olarak belirledik. Ramazan ayı boyunca dayanışma bilincimizi daha güçlü kılacak faaliyetler yapacağız.
İnancımıza göre insanın yeryüzündeki temel gayesi, âlemlerin Rabbine samimiyetle bağlanmak ve iyilik yapmaktır. Kur'an-ı Kerim'de "Müminler, ancak kardeştirler" buyuran Cenab-ı Mevla, hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılmamızı, iyilik ve takvada yardımlaşmamızı emretmiştir. Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) de, "Bir kimse kardeşine yardım ettiği müddetçe Allah da ona yardımını sürdürür" buyurarak bizleri dayanışmaya teşvik etmiştir. Toplumsal hayatın birlik ve beraberlik, huzur ve güven üzere devamını sağlama noktasında önemli ve vazgeçilmez bir ilke olan dayanışma, İslam ümmetinin en belirgin vasfıdır. Müslümanlar, dayanışmayı, yardımlaşmayı ve paylaşmayı Allah'a imanın, Hazreti Peygamber'e sadakatin ve inanca vefanın bir gereği olarak görürler. Bu sebeple iyilikte yardımlaşma ve dayanışma, inancını her şeyden üstün tutan aziz milletimizin karakteri olmuştur. İsar, ikram, ihsan, cömertlik, diğerkâmlık gibi kavramları da içine alan dayanışma bilinci, medeniyetimizi, insanlığın hatta bütün canlıların iyiliği için çalışan bir vakıf medeniyetine dönüştürmüştür. Şanlı tarihimiz, İslam'ın evrensel değerlerinin ve ahlak ilkelerinin hayat bulmuş zirve örnekleriyle doludur.
Bu gerçek, bizlere, Ramazan ayını ve onunla öne çıkan değerleri en güzel şekilde ihya etme sorumluluğu yüklemektedir. Özellikle gençlerin ve çocukların Ramazan ayının manevi havasını doyasıya yaşamalarını temin etmeli; sahurun bereketini, orucun lezzetini ve iftarın sevincini hissetmelerini, vakit namazlarında, teravihlerde, mukabelelerde camilerimizin esenlik iklimini teneffüs etmelerini sağlamalıyız. Paylaşmanın, yardımlaşmanın ve dayanışmanın bereketine onları da dâhil etmeliyiz. Birlikte eda edilen ibadetlerin güzelliğine, aynı heyecanı yaşamanın coşkusuna, aynı duygularda buluşmanın huzuruna onları da şahit kılmalıyız. Bu noktada onları teşvik etmek, desteklemek, zihin ve gönül dünyalarında Ramazan ayına dair tatlı hatıralar biriktirmeleri için başta aile büyükleri olmak üzere herkese önemli sorumluluklar düşmektedir.
Diğer yandan milletimiz, bereket ve faziletinden daha fazla istifade etmek için zekâtlarını daha çok Ramazan ayında vermeyi tercih etmektedir. Bu bağlamda, afetzede kardeşlerimizin ihtiyaçları ve özellikle kalıcı konut yapımı için zekât verilip verilemeyeceği hususu, halkımız tarafından yoğun bir şekilde sorulmaktadır.
Din İşleri Yüksek Kurulumuz 8 Şubat 2023 tarihinde, "depremzedelere zekât verilmesi", 15 Şubat 2023 tarihinde de, "afetzedeler için zekât parasıyla barınma yerleri yapılması" konularında açıklama yayınlamıştır. Dolayısıyla deprem, sel ve benzeri nedenlerle barınma ihtiyacı ortaya çıkan ve zekât alabilecek durumda olan afetzedelere, kendilerine mülk olarak teslim edilmek üzere zekât parası ile konut yapılabilir. Depremzedelerin ihtiyaçlarını giderme noktasında yapılan yardımları organize etmek için yetkili ve sorumlu kılınan AFAD'ın açtığı özel zekât hesaplarına, Kurulumuzca daha önce yayınlanan açıklamalar çerçevesinde, zekât almaya hak sahibi olan depremzedelere kalıcı konut yapılması için zekâtların verilmesi uygundur.
Öte yandan dinimize göre dayanışma ve yardımlaşma sorumluluğu sadece zekâttan ibaret değildir. Zekât dışındaki infak ve bağışlar ile de yardıma muhtaç olanlara ulaşmak ve yaralarını sarmak inancımızın bir gereğidir.
İlahi rahmetin yeryüzüne sağanak sağanak indiği Ramazan-ı şerif'te yapacağımız ibadetlerin ruhlarımıza sükûnet, gönüllerimize letafet, kalplerimize ve zihinlerimize feraset kazandırmasını temenni ediyoruz. Bu mübarek mevsimi, ailelerimizin, ülkemizin, İslam âleminin ve bütün insanlığın huzur ve selametine vesile kılmasını yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz." (İLKHA)