Türkiye'de 0-17 yaş grubundaki çocukların yaşam koşullarına ilişkin yapılan araştırma çocukların beslenmelerine yönelik dikkat çekici veriler sundu.
TÜİK'in 0-17 yaş grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili derlediği bilgilerle oluşturulan araştırmaya göre, anneleri/temel bakım verenleri tarafından peynir ve yoğurt gibi hayvan sütünden yapılan yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 57,8 oldu.
Anneleri tarafından ekmek veya makarna gibi tahıl içeren yiyecekleri her gün tükettiği belirtilen 6 aylık ve daha yukarı yaştaki çocukların oranı yüzde 62,4 iken meyveyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 50,5, sebzeyi her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 33,0, et, tavuk veya balığı her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 10,9 oldu.
Şeker veya çikolata gibi tatlıları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 32,6, cips ve kraker gibi atıştırmalıkları her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı yüzde 21,4, kola veya şeker içeren diğer içecekleri her gün tükettiği belirtilen çocukların oranı ise yüzde 15,1 oldu.
Kendine ait odası olan çocukların oranı yüzde 34 oldu
Kendine ait odası olan çocukların oranı yüzde 34 iken kendine ait odası olmayan çocuklar arasında, uyumak için kullandığı odayı bir hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı yüzde 29,4, iki veya daha fazla hanehalkı üyesi ile paylaşanların oranı ise yüzde 36,6 oldu.
Kendine ait odası olan çocukların oranı yaş grubuna göre incelendiğinde, yaş ilerledikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü. Bu oran 0-1 yaş grubunda yüzde 23,4 iken 15-17 yaş grubunda yüzde 45,3 oldu.
Araştırmaya göre, kendine ait odası olan çocukların oranı annenin/temel bakım verenin eğitim durumuna ve hanenin gelir durumuna göre incelendiğinde, annenin/temel bakım verenin eğitim düzeyi arttıkça ve hanenin geliri yükseldikçe kendine ait odası olan çocukların oranının arttığı görüldü.