ŞANLIURFA-Afganistan, Çeçenistan, Suriye, Irak gibi birçok İslam beldesinde meydana gelen savaşlardan dolayı başka ülkelere iltica eden mülteciler çok zor şartlar altında yaşıyor. Hiç bilmedikleri memleketlere sığınan mültecilerin çoğu sokaklarda yaşarken birçoğu da yollarda hayatını kaybediyor.

Şanlıurfa`da mülteci olarak kalan Afganlı Abdulhamit D.ile yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Afganistan da çok sıkıntı çektiklerini, şartların çok zor olduğunu ondan dolayı da mülteci olarak başka ülkelere gitmek zorunda olduğunu ifade eden Abdulhamit D." Ben daha önceleri bekârken Tahran`da çok kalmıştım. Daha sonra tekrar Afganistan`a dönmüştüm orada 2,5 yıl kaldım sonra baktım işler iyi değildi. Geçim sıkıntısı vardı, savaş vardı, insanları birbirine eziyet veriyordu o yüzden İran`a gitmek zorunda kaldım yanımda ailem vardı. Sınırı geçmek kolay değildi bekâr olanlar kolayca arabalara atlayıp gidebiliyorlardı. Bizler ise aile olduğumuz için otobüsle gitmek zorundaydık. Birçok ili geçtikten sonra Tahrana vardık. Orada 8-9 aylık ikamet izni aldık sonra bizi geri göndereceklerdi. Ben Tahran `da terzi olarak çalışıyordum. İran, Afganistan`a göre çok iyiydi iş imkânı vardı. Tahran`da kaldığımız sürece kimseye bir problem çıkarmadık. İkamet süremiz dolduğunda ben erkenden işe gittim Allaha çok dua ettim, gözümü kapattım Ayetel Kürsi okudum bizi sınır dışı etmesinler diye. Fakat bizi sınır dışına çıkardılar"dedi.

"Ben buralara keyfimden gelmedim"
Urumiye`den Van`a giriş yapmak için iki hafta yol yürümek zorunda kaldıklarını ve Van`a giriş yapmak için dağları geçmek zorunda kaldıklarını dile getiren Abdulhammit D." Kış sonu idi yağmur yağıyordu. İki çocuğum elimde hanımım arkamda suyu geçmek için içine girdik çok soğuk olduğu için ayaklarımız buz tutmuştu. Hanımım hasta olduğu için sudan geçmesi çok zor oldu. Bizi getiren adam çok acele ediyordu. Benim sırtımda Büyük bir çanta vardı biz bir uçurumdan geçiyorduk. Ben bir yandan çocuklar düşmesin diye onları tutuyordum bir yandan da arkamda gelen hanıma bakıyordum. Ayağımız kayarsa aşağıya düşecektik sadece bir ayak yeri vardı. Bir çocuğuma kendin git dedim o da sürünerek gitmeye çalışıyordu. Çocuğumun elindeki eldivenler su geçirdiği için elleri buz gibi olmuştu bende bir naylon poşet buldum onunla ellerini bağladım. O an ağlamak istedim ama ağlayamadım biz Afganlar da Kürtler gibi gayretliyiz" diye konuştu.

Yaşadıklarını anlatırken gözleri dolan Abdulhamit D. "Yani insan bu sıkıntıları yaşadığı zaman yüreği incelir. Ben üzülüyorum niye biz Afganların hali böyle. O kadar zulüm o kadar savaş… Bir insan niçin çalışır çocukları için, namusu için. Ben Afganistan`da yaşamak için çabaladım hatta orada düğün yaptım. İş yoktu haftalarca aç kaldığımız oluyordu akrabalarımız bize bakmıyorlardı. Bizim memleket güzeldi ama mecbur olmasaydık çıkar mıydık? Kim hiç tanımadığı bir memlekete gitmek ister. Ben buralara keyfimden gelmedim. Bunlar aklıma gelince ağlamaklı olurum dayanamam(gözleri yaşardı, yutkundu)."

"Ülkemize sığınan kardeşlerimize sahip çıkın"
Van`da üç gün kaldıktan sonra Birleşmiş Milletlere başvurarak iltica etmek istediğini belirten Abdulhamit D. Üç yıla kadar Şanlıurfa`da iltica etme izni aldığını 9 aydır Urfa`da terzi olarak çalıştığını daha önce çalıştığı yerden hala parasını alamadığını ifade etti.


Abdulhamit D.`yi yanında çalıştıran terzi Ali Kılıç kendisiyle tanıştıktan sonra yardımcı olmaya çalıştığını söyledi. Önceki işyerinden kalan parasını almaya çalıştıklarını belirten Kılıç, daha önce de birkaç Suriyeli şahsın yanında çalıştıklarını ifade ederek ülkelerini terk eden bu insanların Müslüman kardeşlerimiz olduğunu ifade etti. Kılıç, "Bizler mağdur olmuş bu kardeşlerimize sahip çıkmalıyız. Tıpkı Ensar ve Muhacir gibi… Ama maalesef bu insanları aylarca çalıştırıp paralarını vermeyenler de var. Sakın bunu yapmasınlar bu büyük bir zulümdür. Çünkü bir hadisi şerifte` Mazlumun duası ile Allah arasında hiçbir perde yoktur` deniliyor. Herkesi savaşlardan dolayı ülkemize sığınan kardeşlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum." diye konuştu.(Osman Gülebak-İLKHA)