DİYARBAKIR- Polimer katkı maddelerinin tespiti Ortadoğu -Afrika bölgesinde sadece Diyarbakır Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Laboratuarında bulunan LCMS-IT-TOF cihazı ile yapılıyor.

 

30 yıl öncesine baktığımızda yoğurtlar cam ya da toprak kaplarda, sular cam damacanalarda, ayranlar yine cam şişelerde satışa sunulurdu. Son 30 yılda; petrol türevi olan pet şişelerin hayatımıza girmesiyle günlük hayatın çeşitli uygulamalarında polimerik malzemelerin kullanımı önemli ölçüde arttı.

 

Hafiflik, dayanıklılık ve ucuzluğu ile bir anda hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen bu malzemeler, birçok katkı maddelerini içerdiklerinden dolayı ekolojik sistem ve insan sağlığı için son derece zararlıdır.

 

Dicle Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Müdürü Prof. Dr. Hamdi Temel ve doktora öğrencisi Uzman Mustafa Abdullah Yılmaz tarafından yürütülen bir çalışma ile plastiklerin temas ettiği gıda ve içme suyuna plastik katkı maddelerinin geçip geçmediği araştırıldı.

 

Her gün pet şişelerden içilen suya plastik ambalajından önemli miktarda polimer katkı maddelerinin geçtiğini tespit ettiklerini belirten Prof. Dr. Hamdi Temel, bu moleküllerin varlığını doğrulamak için ise Ortadoğu -Afrika bölgesinde sadece Dicle Üniversitesi Bilim ve teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜBTAM) Laboratuvarında bulunan ve molekül varlığının tespitinde dünyanın en iyi cihazlarından biri olan UPLC-ESI-MS IT-TOF cihazı kullandığını söyledi.

 

Üç farklı katkı maddesi pet şişeden suya geçiyor
Çalışmanın ön aşamasını üç basamakta gerçekleştirdiklerini açıklayan Temel, "Bu çalışmada marketlerden kolayca alınabilecek 500 ml'lik pet şişe kullanıldı. Pet şişedeki su SPE (katı faz ekstraksiyonu) yöntemiyle 1/10 oranında deriştirildi. UPLC-ESI-MS IT-TOF cihazında bu suyun analizi sonucu üç farklı katkı maddesinin pet şişeden suya geçtiği tespit edildi. Bunlardan biri UV emici bir madde olan Chimassorb 81 ve diğer ikisi stabilizatörler olan Oleamide ve Irgafos 168 dir" dedi.

 

Temel, sözlerini şöyle sürdürdü: "İkinci aşamada, 500 mL pet şişe suyu güneşte ağzı kapalı bir şekilde bir hafta bekletildi. Benzer ön hazırlık aşamalarında geçirilen su cihazda analiz edildi ve Chimassorb 81, Irgafos 168 ve Oleamide maddelerine ek olarak Antioxidant 2246 ve BHT maddelerinin suya geçtiği tespit edildi."

 

Polimer katkıları ciddi sağlık sorunlarına neden olabiliyor
Her gün kullanılan bu sulara geçen polimer katkılarının vücuda mütemadiyen dahil olmalarının ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğine dikkat çeken Temel, yapılan araştırmalar neticesinde UPLC-ESI-MS IT-TOF cihazında analizleri yapılarak plastik şişeden ve poşetlerden suya ve gıdalara geçtiği tespit edilen bazı katkı maddelerinin sağlığa zararları konusunda şu açıklamalara yer verdi: "Chimassorb 81 tekrarlanabilirliği ile katkı maddesi cildin alerjik rahatsızlıklara karşı hassasiyetini artırdığı, akciğer ve böbreklere zarar verebileceği tespit edilmiştir. Bir stabilizatör olarak kullanılan Oleamide deri ile teması halinde hassaslaşmaya neden olabilir. Gözleri, solunum sistemini ve cildi tahriş edicidir. Tekrarlanan maruziyette deride kuruluğa ve çatlaklara neden olabilir. Sudaki organizmalar için toksik olup, su ortamında uzun süreli olumsuz etkilere neden olabilir."

 

Ayrıca Antioxidant 2246'nın yutulması halinde gözleri tahriş ettiği, deri ile teması halinde sensitizasyona neden olabildiği ve tedavisi mümkün olmayan etkili riskleri bulunduğunun altını çizen Temel, "buna ek olarak BHT (Butylated hydroxytoluene) akciğer, cilt ve göz tahriş edicidir, yutulması halinde hafif tehdit oluşturur. Memeli somatik hücreler, bakteriler ve mayalar için mutajeniktir" ifadelerini kullandı.
BHT (Butylated hydroxytoluene) maddesinin kan, karaciğer, merkezi sinir sistemi için toksik olabildiğini kaydeden Temel, maddeye tekrarlanan veya uzun süreli maruz kalma durumlarında hedef organlarda hasar üretebildiğini söyledi.

Çözüm önerileri
Prof. Dr. Temel, çözüm önerileri konusunda şu açıklamalarda bulundu:
-Güneş ışığına maruz kalmış pet şişelerden mümkün olduğunca su içilmemesi
-Süpermarketlerde pet şişelerde satılan ürünlerin buzdolaplarında muhafaza edilmesi, güneş ışığından korunması,
-Özellikle lokantalarda 500 ml'lik petler yerine daha büyük hacimli şişelerin tercih edilmesi. Çünkü seyrelme olacağı için en azından zararlılık riski azalmış olur.
-500 ml'lik ve daha küçük hacimli pet şişelerin satışının yapılmaması için caydırıcı uygulamaların yapılması. (Yüksek fiyat uygulaması vs.)
-Evlerde sular pet şişelerde değil cam şişelerde muhafaza edilmeli. (Osman İçli-İLKHA)