Reuters, 14 Mayıs'ta düzenlenmesi planlanan seçimlerin Türkiye için tarihi olduğu yorumunu yaparken, değerlendirmede "Kılıçdaroğlu, eski bir devlet memuru olarak yıllardır devam eden ekonomik kriz ve artan enflasyonun yanı sıra geçen ay ülkenin güneyinde meydana gelen ve 46 binden fazla kişinin öldüğü, devlete eleştiriler yöneltilmesine yol açan yıkıcı depremleri lehine çevirebilir. Bununla birlikte bazıları enerjik bir eski ekonomist olan ve bir yolsuzluk karşıtı savaşçı olarak yükselen Kılıçdaroğlu'nun kampanyalardaki karizması sayesinde bir düzineden fazla seçim zaferi kazanan Erdoğan'ı yenilgiye uğratıp uğratamayacağından şüphe ediyor. Seçmenler sadece Türkiye'yi kimin yöneteceğine değil, aynı zamanda nasıl yönetileceğine, ekonomisinin nereye gittiğine, Ukrayna ile Ortadoğu'daki ihtilafları hafifletmek için nasıl bir rol oynayacağına karar verecek. " ifadeleri kullanıldı.
Bloomberg'ın haberinde Millet İttifakı'nın ortodoks ekonomi politikalarına ve Merkez Bankası'nın özerk olduğu bir sisteme dönmeyi vaat ettiğine dikkat çekilirken, "Yatırımcıların seçimleri muhalefetin kazanma ihtimalini güçlendiren herhangi bir gelişmeyi memnuniyetle karşılamasının sebebi de bu." ifadelerini kullanarak borsadaki yükselişe atıf yaptı.
The Guardian gazetesinde, Kılıçdaroğlu'nun adaylığına ilişkin yapılan değerlendirmede, "Seçimler muhalefet açısından, geçen ayki depremlerin siyasi etkilerinin ve hükümetin yetersiz yanıt verdiği yönündeki eleştirilerin ortasında, Erdoğan’a ve AK Parti'ye meydan okumak konusunda nadir bulunan bir fırsat sunuyor. Bu seçimlerin Türkiye'de demokrasiyi muhafaza etmek ve ülkenin daha da otokratik bir yönetime kaymasını engellemek açısından son fırsat olduğu yönünde yaygın bir endişe var." denildi.
New York Times'ın (NYT), haberinde ise "Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koltuğundan indirmek isteyen muhalefet, ülkenin siyasi ve ekonomik gidişatını büyük ölçüde değiştirebilecek seçimlere sadece iki ay kala kıdemli bir muhalif siyasetçiyi cumhurbaşkanı adayı olarak belirledi. Türkiye'nin en büyük muhalefet partisinin lideri olan Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın son 20 yılda ülkenin en güçlü siyasetçisi olarak gücü elinde toplarken demokrasiyi erozyona uğrattığını söyleyen, bunu tersine çevirmeyi vaat eden çok çeşitli siyasi güçleri temsil ediyor." ifadelerine yer verildi.