Milliyet gazetesinden Gülden Çoktan'ın haberine göre, Erdinçler, “İstanbul’da olabilecek 7.5 şiddetindeki bir deprem de ilk etapta 90 bin konutun yıkılacağını düşünürsek, yaklaşık 50 ile 100 milyon ton yıkıntı atığının kaldırılması gerekecek. Yine bu atıkların bertarafı için ise 30 ile 50 milyon metreküp hacme sahip döküm sahalarına ihtiyaç duyulacak. Olası deprem sonrası İstanbul’da oluşabilecek inşaat ve yıkıntı atıkları, Valilik Afet Koordinasyon Merkezi’yle sağlanacak koordinasyon kapsamında geçici depolama alanlarında gerekli ayrıştırma işlemleri yapıldıktan sonra yine valiliğin belirleyeceği depolama sahalarına veya belediyemize ait depolama sahalarında bertaraf edilecek." ifadelerini kullandı. 

Geçici depolama alanlarında ayrıştırılacak atıkların atık yakma tesisi veya düzenli depolama alanlarına gönderileceğini kaydeden Erdinçler, afet sonrası atık yönetim planıyla ilgili şu bilgileri verdi:

“Tıbbi atıklar, tıbbi atık yakma tesisimizde yakılacak. Veya sterilizasyon tesisimizde sterilize edildikten sonra ikinci sınıf düzenli depolama alanlarımızda depolanacak. Endüstriyel atıklar ise geçici depolama alanlarında uygun şekilde depolanıp ortadan kaldırılacak. Atıklar, Avrupa yakasında Silivri Seymen ve Odayeri Katı Atık Bertaraf Tesislerinde ve Işıklar Katı Atık Geri Kazanım Tesisleri’nde; Anadolu Yakasında ise Şile Kömürcüoda Geri kazanım ve Bertaraf Tesislerinde bertaraf edilecek. Bu atıkların içerisinde asbest, arsenikle işlem görmüş ahşaplar, alçıtaşı ve organik kirleticiler gibi parlayıcı, patlayıcı, toksik ve tehlikeli maddeler var. Bu atıklar doğru şekillerde yok edilmezlerse, yeraltı suyuyla, yağmurla, havayla ilişkisi kesilmezse biyokimyasal, fizikokimyasal reaksiyonlar başlar. Toksik, zehirli maddeler, ağır maddeler oluşur. Toprağı ve yeraltı sularını zehirler. Bu toksik maddeler yer altı sularına karışınca göllere, akarsulara, denize akar, ciddi sağlık riskleri yaratır. Bu yüzden afet sonucu oluşan enkaz atıklarının ortadan kaldırılmasına özel özen göstereceğiz ve iki aşamada gerçekleştireceğiz. Atıkların yeraltı suyuyla, yağmurla, havayla ilişkisini kesecek şekilde membranlanlayacağız.”