Yıkımın yaşandığı illerdeki depremzedeleri ziyaret eden Yazar Muhammed Şakir, insanlık ve İslam tarihi boyunca, insanlık çeşitli zaman ve dönemlerde musibetlerle imtihan olduğuna dikkat çekti.
Yaşanan büyük musibette karşı İslami hayır kurumlarının sahada ciddi anlamda mücadele ettiklerine dikkat çeken Muhammed Şakir, bunun görülmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Bu imtihanların hikmetleri, neden ve sebepleri vardır”
Muhammed Şakir, “Tabii bu büyük bir musibet, büyük bir felakettir. Fakat insanlık olarak, sadece bugün karşılaştığımız bir mesele değildir. İnsanlık ve İslam tarihi boyunca, insanlık daima çeşitli zaman ve dönemlerde musibetlerle imtihan olmuştur. Bu imtihanların hikmetleri, neden ve sebepleri vardır. Bu imtihanların, bu musibetin mutlaka maddi sebepleri vardır. Onu kesinlikle söylemek lazım. Meseleyi sadece musibetlerden müteşekkilmiş gibi, sadece maddi sebeplerden meydana gelmiş gibi değerlendirmek eksik kalacaktır. Aynı zamanda manevi sebepler de vardır.” dedi.
“Sahada büyük bir dayanışma ve yardımlaşmayı gördük”
Yaşanan depremin büyük bir hadise olduğunu dile getiren Muhammed Şakir, “Coğrafyamız açısından söyleyeyim bugün şahit olduğumuz mesele büyük bir hadisedir. Gittiğimiz yerlerde yaralanan, mağdur olan, evlerini barklarının terk eden insanları gördük. Bunun etkisinde kalan insanları, sokaklarda, caddelerde, parklarda kalan insanları gördük. Sıkıntılarını, şu an lazım olan ihtiyaçlarını dinledik. Sevindirici taraf olarak şunu da gördük. AFAD, Kızılay, benzeri kurumların yanında, bu bölgede bu insanlara olayın ilk anından itibaren ulaşan, konuşan, yardım götüren, yardım ulaştıran STK'lar var. Gerçekten büyük bir yardımlaşma faaliyeti olduğu, büyük bir takviye olduğu, insanlarımızın el ele verdiğini gördük. İnsanlarımızın birbirine yardımcı olduklarını gördük. Bu insanlar, bu halk, ne zaman ki böyle bir musibet, bir felaketle karşı karşıya geldik, her zaman onun imanının derinliklerinde, İslam'a olan bağının derinliklerinde, bu duygunun öne çıktığını, bu duygunun maddi sebeplerle izah edilemeyeceğini gördük. Tamamen imani ve İslami olan bağlılık, Müslümanlığından kaynaklanan, ahiretini düşünen duygularla insanlar birbirinin yardımına koştular, birbirine destek, birbirine yardımcı oldular.” ifadesini kullandı.
“Dini duyarlılığı olan STK’lar sahada gece gündüz çalışıyor”
Dini duyarlılığı olan STK’ların sahada gece gündüz çalıştıklarının altını çizen Muhammed Şakir, şehirlerin metruklaştığını ve ürkütücülük boyutuna ulaştığını ifade etti.
Muhammed Şakir, “Piyasada bu metrukluğun, bu terk etmişliğin ve bu ürkütücülüğün içerisinde insanların yardımına koşan kahramanları görüyoruz. Yaraları saran, onları doyuran, tüm ihtiyaçlarını yetiştiren insanları gördük. Şimdi burada kim ne derse desin, bu deprem bölgelerinde daha çok öne çıkan ve bizim gözümüze çarpan daha çok dini duyarlılığı öne çıkan STK’ları gördük. Diğerleri de vardır Allah hepsinden razı olsun. Burada bazılarının isimlerini zikretmekte herhalde onların hakları olsa gerek. Umut Kervanı Vakfı, onunla beraber olan kardeş vakıfları gördük. İHH ve benzerleri de vardır. Allah’u Teala hepsinin hayrını kabul etsin. Gerçekten bugün birbirimizin yardımına koşmazsak, ne zaman koşacağız.” diye sordu.
“Allah'ın kudretini ve azametini burada görmek durumundayız”
“Bu musibetlerden, bu sıkıntılardan toplum olarak, halk olarak ders çıkarmamız, ibret almamız lazım.” diyen Muhammed Şakir, şunları söyledi:
“Her şeyin bir hikmeti vardır. Bu cami burada eğer yıkılmışsa, bunun maddi sebepleri konuşulur, maddi sebepleri vardır. Şu binada bir eksik var diyebiliriz. Mühendisinden, müteahhidinden, işçisinden, şuradan buradan olmuş olabilir. Sadece mesele bununla izah edilebilecek şekilde değildir. Bunun daha geniş bir anlamı vardır. Bazı yerlerde çok sağlam olan bazı binalar dimdik ayakta. Bazı yerlere gittik hakikaten çok eski binalardır ama o binalar ayaktadır, yepyeni binalar vardır onların yıkılmış olduğunu gördük. Şimdi bunu hangi maddi sebeplerle izah edeceğiz. Bu meseleden ders çıkarmak durumundayız. Allah'ın kudretini ve azametini burada görmek durumundayız. Şurada böyle bir mesaj vardır, Allah dilerse bunu da götürür onu da götürür. Kur'an-ı Kerim'de özellikle musibetlerle ilgili Allah’ın kullarına vermiş olduğu mesajlar vardır.”
“Bu musibetlerde daha çok kenetlenmek durumundayız”
Başa gelen bu musibetleri birer ikaz, birer uyarı olarak görmek gerektiğini belirten Muhammed Şakir, Müslümanlar olarak kenetlenmek zorunda olduklarını vurguladı.
Muhammed Şakir, “Bu musibetlerde Müslümanlar olarak, halk olarak daha çok kenetlenmek, birbirimize sahip çıkmak, birbirimizi kucaklamak durumundayız. Allah'a hamdolsun şunu da görüyoruz. Sahada gördüğümüz insanlar namazında olan, yardıma koşan, camiye giden insanlardır. Televizyonlarda, programlarda, konforlarını bozmayan insanların, ‘sahada biz şunları görmüyoruz. Dindarları görmüyoruz, sarıklıları görmüyoruz.’ diyorlar. Son 10 gündür sahada sadece dinine diyanetine bağlı olan, sorumluluk sahibi olan, bu halkın evladı olan insanlar vardır. Onlar hiçbir karşılık beklemeden bu halkın hizmetine koşuyor. Gece gündüz çalışan gençler var. Nöbetleşe çalışıyorlar, ekipler o taraftan bu taraftan geliyor. O, ona devrediyor, o, ona yardımcı oluyor, böyle insanlar vardır. Halkımızın bunu da gördüğünü görüyoruz. Netice olarak şunu söyleyebilirim. Allah bu dar günde, halkın maruz kaldığı bu büyük olayda, gecesini gündüzüne katarak bu insanların yardımına koşan, onların acılarını paylaşan, onlara destek olan, maddi ve manevi olarak takviye eden ve sahada bilfiil görünmez kahraman olarak çalışan bu Müslümanları görmek lazım. Bu kardeşlerimizi takdir etmek lazım. Allah hepsinin hayrını kabul etsin. Bu hadiseden ders ve ibret çıkarmayı bize nasip etsin. Bir daha bu gibi musibetleri, bu halka, bu Müslümanlara yaşatmasın. Bundan sonraki süreçte de lazım olan mesajları alarak, Allah'ın istediği tarzda insani ve İslami sorumluluğumuzu yerine getirmek suretiyle hareket eden, birlikte yaşayan insanlardan eylesin.” temennisinde bulundu. (İLKHA)