Sözde Hükümetin Meclisten gerekli yasaları çıkarma noktasındaki kararlılığı ve muhalefetin bu planı bozma konusundaki ısrarı göz önüne alındığında işgal rejimin 'deki gelişmelerin akıbetine ilişkin ne analistler ne de politikacılar net bir cevap verebiliyor.

Netanyahu hükümetinin 63 milletvekiliyle 120 sandalyeli Mecliste yeterli çoğunluğa sahip olduğu dikkate alındığında, muhalefetin bu yasaların geçişini engelleme şansının oldukça düşük olduğu görülüyor.

İşgal rejimi bekleyen iki seçenek
İşgal rejimin önünde "hükümet ile muhalefetin bir uzlaşıya varmak için masaya oturması" ya da "tarafların mevcut tutumunu sürdürmesi" olmak üzere iki seçenek bulunuyor. Son seçeneğin gerçekleşmesi durumunda yasa tasarılarının gelecek ay Mecliste nihai onayı alması muhtemel.

Sözde işgal rejimi hükümeti, parlamento çoğunluğuna güveniyor ve başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargının gücünü yasama ve yürütmenin lehine sınırlamak istiyor.

"Bence şu an yerelde çok hassas bir durum söz konusu"
Sözde İşgal rejimi dış politikası üzerinde çalışmalar yapan Mitvim Enstitüsü Başkanı Nimrod Goren,  yaptığı açıklamada, "Bence şu an yerelde çok hassas bir durum söz konusu. Çünkü hükümetimiz hem yönetim yapısı hem de hukuk sistemi açısından on yıllardır hakim olan temel demokratik tabiata aykırı yasalar çıkarmaya çalışıyor." dedi.

Bu düzenlemeye karşı olan ve sokağa çıkan pek çok siyonist olduğuna dikkati çeken Goren, "Henüz bir tür çözüm fırsatı var mı ya da Netanyahu ve hükümeti istedikleri yönde hızla hareket edecek mi bilmiyoruz. Bu olursa, İsrail'de benzeri görülmemiş bir anayasal kriz doğabilir." diye konuştu.

"Siyonistlerin demokrasiyi korumak için sokaklara çıktığını görmek cesaret verici"
Goren, yaşananların "yeni bir tecrübe olduğunu, ancak ister sol ister sağ kesimden olsun demokrasiyi korumak için çok sayıda İsraillinin sokaklara çıktığını görmenin cesaret verici" olduğunu kaydetti.

Mevcut durum, iç savaş ihtimalinden uzak
İşgal rejimin 'deki durumun daha kötüye gidip gitmeyeceğine ilişkin ise Goren, mevcut durumda iç savaşın uzak bir ihtimal olduğunu söyledi.

Protestoların şiddet içermediğini, insanların sadece sokağa çıkıp seslerini duyurduğunu dile getiren Goren, protestoların yasalar çerçevesinde yapıldığını belirtti.