İletişim Başkanlığı'nın yaımladığı bültende, "600 bin Suriyeli İstanbul'a götürülüyor", "Hatay'daki 659 yıllık Aziz Georgios Kilisesi için tarihi eser statüsünde olmadığı gerekçesiyle yıkım kararı verildi", "Deprem bahane edilerek özellikle Hatay'ın siyasi nüfusunu değiştirmek adına sınır kapıları açıldı. Bu gerçeği dile getirenlere saldırıldı", "Türkiye'deki deprem bölgesinde kaydedildiği iddia edilen görüntüler", "TPAO, şirket hisselerini alıp satarak haftalık 10 bin TL kazanma fırsatı sunuyor", "Hatay Altınözü ilçesi Sarıbük mahallesine bağlı Firri Çiftliğinde yaşayan 60 kişiye, AK Partili olmadıkları için yardım edilmedi", "İskenderun'da yıkılan binaların enkazı sahile dökülüyor" ve "Askeri hava araçları deprem bölgesi için seferber edilmedi" iddialarına yer verildi.

Bir televizyon programında geçen, "600 bin Suriyeli İstanbul'a götürülüyor" iddiasının gerçek dışı olduğu belirtilen bültende, Göç İdaresi Başkanlığının, kamu kurum kuruluşları, STK'ler ve uluslararası göç kuruluşlarıyla irtibatlı şekilde afet sürecinde de göç yönetimini kesintisiz sürdürmeye devam ettiği hatırlatıldı.

Söz konusu iddianın, afet sürecinde mülteciler üzerinden oluşturulmaya çalışılan algının bir parçası olduğu bildirilen bültende, iddia edildiği gibi bir göç veya mülteci hareketinin kesinlikle söz konusu olmadığı vurgulandı.

Yıkım kararı gerçek dışı

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan ve habere konu olan "Hatay'daki 659 yıllık Aziz Georgios Kilisesi için tarihi eser statüsünde olmadığı gerekçesiyle yıkım kararı verildi" iddiasının da gerçek dışı olduğu belirtilen bültende, "İddiaya konu kilisenin korunması ve kültür varlığı olarak tesciline yönelik tespit çalışması, Kültür ve Turizm Bakanlığı uzmanlarınca 11 Şubat tarihinde yapılmıştır. Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Yönetmeliğinin 6'ncı maddesi gereğince, tespiti yapılan bir yapıya izinsiz müdahalede bulunulamaz. Yapılan çalışmalar sonrasında habere konu kilise, bilimsel yöntemlerle aslına uygun olarak onarılacaktır." ifadesine yer verildi.

Sınır kapılarında geçiş söz konusu değil

Bazı basın yayın organlarında yer alan "Deprem bahane edilerek özellikle Hatay'ın siyasi nüfusunu değiştirmek adına sınır kapıları açıldı. Bu gerçeği dile getirenlere saldırıldı" iddiasının gerçeğe aykırı olduğu anlatılan bültende, Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, sınır kapılarından herhangi bir geçişin söz konusu olmadığı vurgulandı.

Bültende, Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınırı termal kameralar ve insansız hava araçlarıyla 7/24 esasıyla izlediği anımsatılarak, hudutta herhangi bir hareketlilik ve geçme teşebbüsünün söz konusu olmadığı bildirildi.

İddia sahibinin daha önce de benzer iddialarda bulunduğu ve daha sonra iddiasının doğru olmadığını açıkladığı kaydedildi.

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan soğukta titreyen küçük kız çocuğu görüntülerinin, "Türkiye'deki deprem bölgesinde kaydedildiği" iddiasının doğru olmadığına yer verilen bültende, iddiaya konu görüntülerin, çocuk yaşta Suriye'deki savaşın görüntülerini kaydetmeye başlayan ve halen Suriye'deki olayları sosyal medya hesabından duyurmaya çalışan Muhammed Necm'in YouTube kanalından 1 yıl önce paylaşıldığına yer verildi.

Görüntülerde, Suriye'deki kamplarda zorlu kış şartları altında hayata tutunmaya çalışan insanların dramının anlatıldığı belirtildi.

Dijital mecralardaki "para kazandırma" dolandırıcılıkları

Bazı sosyal medya hesaplarından Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar'ın fotoğrafıyla paylaşılan, "TPAO, şirket hisselerini alıp satarak haftalık 10 bin TL kazanma fırsatı sunuyor" iddiasının da gerçek dışı olduğuna işaret edilen bültende, dijital mecralardaki, "para kazandırma" vaadiyle yürütülen dolandırıcılık faaliyetlerine itibar edilmemesi gerektiği belirtildi.

Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan "Hatay Altınözü ilçesi Sarıbük mahallesine bağlı Firri Çiftliğinde yaşayan 60 kişiye, AK Partili olmadıkları için yardım edilmedi" iddiasının da gerçeği yansıtmadığı aktarılarak, depremin ardından söz konusu çiftliğe jandarma ekiplerinin ivedilikle ulaştığı kaydedildi.

İddialar üzerine açıklama yapan çiftlik sakinlerinin, yetkililerin depremin ardından çadır, battaniye, giyim ve gıda malzemeleri getirdiğini belirterek iddiaları yalanladığı anlatıldı.

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan görüntülerle ilgili, "İskenderun'da yıkılan binaların enkazı sahile dökülüyor" iddiasının manipülasyon içerdiği bildirilen bültende, şunlara yer verildi:

"Görüntüdeki moloz yığını, hemen yan tarafta bulunan Eda Apartmanı'na aittir. Cengiz Topel Caddesi'ndeki bina enkazı, arama kurtarma çalışmalarının yapılabilmesi için yan tarafa taşınmıştır. Enkaz, inceleme sürecinin hemen ardından İskenderun ilçesinde 'döküm alanı' olarak belirlenen cezaevinin arkasındaki 109 bin metrekarelik alana taşınacaktır. Enkazın başka yerlerden getirilerek sahile döküldüğü iddiası asılsızdır."

"Mehmetçik, 2 Mart itibarıyla 311 köye havadan yardım malzemesi ulaştırdı"

Bir televizyon programında geçen, "Askeri hava araçları deprem bölgesi için seferber edilmedi" iddiasının doğru olmadığı belirtilen bültende, deprem bölgesinde Hava Kuvvetlerine bağlı nakliye uçaklarının yanında; Kara Kuvvetlerine bağlı CH-47 tipi ağır nakliye helikopterleri ve AS-532 tipi helikopterlerle intikal sağlandığı anlatıldı.

Sisli ve karlı havaya rağmen deprem bölgesine askerlerin intikali ve acil yardım sevkiyatı için ilk iki günde yüzlerce sorti yapıldığı vurgulanan bültende, "TCG GAZİANTEP'e konuşlu SH-70 Sea Hawk Helikopteri ile çevre hastanelere sıhhi tahliyeler gerçekleştirilmiştir. Milli Savunma Bakanlığı bünyesindeki helikopterler, 1 Mart itibarıyla Adana İncirlik'ten 4 bin 388 sorti uçuş yapmış ve 1 milyon 603 bin 35 kilo yardım malzemesi taşımıştır. Durmaksızın çalışan Mehmetçik, 2 Mart itibarıyla 311 köye havadan yardım malzemesi ulaştırmıştır" ifadesine yer verildi.