Kahramanmaraş merkezli depremin yıktığı ilerden biri olan Adıyaman’da açtıkları aşevinde günlük 30 bin depremzedeye üç öğün sıcak yemek çıkaran 4 kardeş yardım kuruluşu, yardımlarını sürdüreceklerini belirtiyor. Sahada yapılan çalışmaları değerlendiren Karakaş, bu çalışmaların uzun soluklu ve maliyetli olduğunu dile getirdi. Kısa vadeli bayrama kadar, uzun vadeli ise 6 ay süreyle sahada olacaklarını belirten Karakaş, “10 ili etkiledi, on binlerce insan hayatını kaybetti. Umut Kervanı İnsani Yardım Vakfı olarak, depremin ilk gününden itibaren gönüllü kardeşlerimiz sahaya indiler. İlk etapta enkazda arama kurtarma faaliyetinde bulundular. Umut Kervanı için bir seferberlik hali yaşandı.” dedi.

“ÜMMET DAYANIŞMA İÇERİSİNDE”

Sahada çalışırken insan potansiyeline ihtiyaç duyulduğunu, çevre illerden gelen gönüllülerle çalışma sürdürdüklerini belirten Karakaş, “Tabii bunu yaparken çok ciddi bir insan potansiyeline ihtiyaç var. Adıyaman'da bu işi yapıyoruz. Ama Batman'ı, Diyarbakır’ı, Muş’u, Bingöl’ü anmadan olmaz. Çünkü buradaki ağır yükü bir şekilde onlar taşıdılar. Bugün Batman'a bir ekip gitti, yerine başka bir ekip geldi. Adıyaman'daki kardeşlerimiz çalışıyorlar. İlçelerden gelen yardımlar var, insan potansiyeli anlamında söylüyorum. Çevre illerdeki kardeşlerimiz, belki her taraftan insanlar geliyorlar. Türkiye içinde ve Türkiye dışından da gelenler var. Çinli kardeşlerimiz var, Uygur kardeşlerimiz var, Özbek kardeşlerimiz var. Ümmet elinden geldiğince bir dayanışma içerisinde.” diye konuştu.

“YARDIMLARIN DEVAM ETMESİ GEREKİYOR”

Büyük bir afetin yaşandığını, bundan dolayı yardımların devam etmesinin önemine değinen Karakaş, şunları söyledi: “Bu yardımların devam etmesi gerekiyor. Çünkü büyük bir afet. Malumunuz bu yangın değil ki söndü diyelim, bu sel değil ki sular çekildi diyelim, bu bir deprem yıktı geçti. Artçılar devam ediyor, insanlar hala korkuyor. Bundan dolayı hem psikolojik destek noktasında belki Diyanet görevlilerine, psikologlara büyük iş düşüyor. Ekiplerimiz, kardeşlerimiz köylere gidiyor, tespitlerde bulunuyorlar. Gıda ihtiyaçları bulunanlara gidip yardım ediyorlar. Son günlerde sadece Adıyaman'da 30 bin kişiye üç öğün sıcak yemek veriyoruz. Bu büyük bir özveri, büyük bir maliyet istiyor. Bu maliyetin karşılanabilmesi bizi aşar. Biz bundan dolayı sadece Türkiye'deki kardeşlerimize değil, ümmete sesleniyoruz. İhtiyaçlarımız var, bize yardım etmek zorundasınız. Çünkü biz bir ümmetiz, birbirimizle dayanışmak zorundayız. Nakdi yardımların altını özellikle çiziyorum. Çünkü ihtiyaçlar değişiyor. Bugün sabuna ihtiyacımız varsa, yarın bakıyoruz diş fırçasına ihtiyacımız oluyor. Nakdi yardım olursa, bu en iyisidir. Nakdi yoksa dahi bakliyat dediğimiz mercimek, nohut, fasulye, pirinç, şeker, yağ ihtiyacımız var. Kahvaltılık malzemesine ihtiyacımız var. Altını çizmek istiyorum. İnsanlar günlerdir çorba içiyorlar. Artık bir zeytin, peynir yeme durumuna gelmesi gerekir. Sizin aracılığınızla iş adamlarına seslenmek istiyorum. Yardımlar esirgenmemelidir.”

“BİZ MÜSLÜMANIZ, YARDIMLAŞMALIYIZ”

Afetin büyüklüğüne dikkat çeken Karakaş, uzun soluklu sahada olacaklarını, bundan dolayı dayanışmanın çok önemli olduğuna vurgu yaptı. Karakaş, “10 ilimizde yıkım var ama üç ilimizde daha ağır hasar aldı. Muhtemelen 6 ayı bulacaktır saha çalışmaları. Kısa vadede bayrama kadar Ramazan'ı burada geçireceğiz. Ramazan'ı geçirirken gıda ihtiyacımız olacak. Günde yarım ton mercimek tüketiyoruz. Onu biz karşılayamıyoruz, bu mümkün değil. Bu ancak dışarıdan gelen destekle olur. Adıyaman'da gerçekten çok ağır bir yük taşıyoruz. Bu görevimizdir, bununla onur duyuyoruz, bunu yapmak zorundayız. Siz de bunu yapmak zorundasınız. Çünkü biz Müslümanız, yardımlaşmalıyız. Peygamber Efendimiz bizi kardeşler ilan etmiş. Kardeşler zorunlu dayanışma içerisinde olmalıdır. Şu anda dayanışma zamanıdır diyoruz. Sizlerden, bütün kardeşlerimizden destek bekliyoruz.” çağrısında bulundu.

YARDIMLAR SÜRMELİ

Deprem bölgesine 26 yardım aracı gönderen Umut Kervanı Batman da yardımların sürdürülmesi çağrısında bulundu. Depremin ilk saatlerinden itibaren sahada olduklarını belirten Umut Kervanı Batman Derneği Başkanı Salih Güzel, depremzedelere desteğin sürdürülebilmesi için hayırseverlere yardım çağrısında bulundu. Şimdiye kadar deprem bölgesine 26 yardım aracı gönderdiklerini söyleyen Güzel, "Bizlere yapılan ayni ve nakdi yardımlarla şu ana kadar 20'si tır olmak üzere 26 insani yardım aracını depremin yaşandığı bölgeye gönderdik. Bu araçlarımız 6 tır ile 3 küçük araç Adıyaman'a, gönderilirken sırasıyla 3 tır ve 3 küçük araç Malatya'ya, 3 araç Kahramanmaraş, 3 araç Gaziantep, 3 araç Suriye, Hatay ve İskenderun'a gönderildi." ifadelerini kullandı.

"ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR"

Deprem bölgesindeki çalışmaları hakkında bilgilendirmede bulunan Güzel, "Depremin ilk gününden itibaren deprem bölgelerindeki çalışmalarımızı AFAD Koordinasyonunda gerçekleştirdik. Bu şekildeki çalışmamız halen devam etmektedir. Adıyaman'da insani yardım faaliyetlerimizle birlikte 24 saat sıcak yemek ikramlarımızla günlük 25 bin kişilik sıcak yemek, haftada 25 kişilik üye ve gönüllümüzle destek veriyoruz.  Malatya’da merkezde Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerinde ve Doğanşehir’in Erkenek beldesinde 3 ayrı noktada günlük 8 bin kişilik sıcak yemek, haftada 50 üye ve gönüllümüz ile destek veriyoruz. Kahramanmaraş’taki Umut Kervanı Koordinasyon Merkezine haftalık 25 kişi ile insan kaynakları desteği sağlıyoruz." dedi.

Umut Kervanı gönüllüleri YARALARI SARMAK İÇİN DURMAKSIZIN ÇALIŞIYORLAR

Umut Kervanı Vakfı ve kardeş yardım kuruluşları, depremin ilk gününden beri depremzedelerin yaralarını sarmak için Türkiye genelinde adeta seferberlik ilan ederek umut olmaya devam ediyor.

Adıyaman

Umut Kervanı Vakfı, IHO-EBRAR, Avrupa Yetim Eli ve Yetimler Vakfı öncülüğünde Türkiye'nin dört bir yanından deprem bölgesine akın eden gönüllüler, tüm güçleriyle sahada yaraları sarıyor. Türkiye'nin doğusundan batısına kuzeyinden güneyine birçok kişi, depremzedelerin yaralarını sarmak amacıyla seferberlik ilan eden hayır kurumlarının gönüllüsü olarak sahada gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürüyor. Adıyaman'da ilk günden beri sahada olan gönüllüler duygularını İLKHA muhabiri ile paylaştı.

"BÖLGEYE GELEREK BİREBİR GÖRMEK GEREKİR"

Batman'ın Kozluk ilçesinden yardım faaliyetlerine katılmak için geldiğini belirten gönüllülerden Cuma Aydın, "Depremzede kardeşlerimize yardıma geldik. On gündür elimizden gelen imkanlarla hizmet veriyoruz. Depremzede kardeşlerimiz çok büyük bir felaket yaşıyorlar. Manzara ekranlarda görüldüğü gibi değil. Bölgeye gelerek birebir görmek gerekir. Depremzedelerin ne kadar muhtaç ve mağdur olduklarını görsünler. Hayırseverler ona göre bağışlarını yapsınlar." dedi.

"DEPREM BÖLGELERİNDE MÜSLÜMANLAR ÇOK GÜZEL ŞEYLER YAPTI"

Adıyaman'da halkın çok büyük bir felaketle yüzleştiğini belirten Hamza Bozan, "Keşke Müslümanlar böyle felaketlerle değil de oturup konuşarak ittihat ederek İslami camiaların gösterdiği bu birliktelikleri afetsiz ve depremsiz gösterselerdi. Deprem bölgelerinde Müslümanlar birleşerek çok güzel şeyler yaptı. Hayırseverlere çağrımız ekmek, su ve kuru bakliyata çok ihtiyacımız var. Umut Kervanı Vakfı burada günlük 30 bin kişiye yemek veriyor. Buna rağmen yine yetmiyor." şeklinde konuştu.

"ELİMİZDEN GELENİ YAPMAK İÇİN BURAYA GELDİK"

Doğu Türkistanlı Necmettin Ablet, "Biz doğu Türkistan'dan gelen Uygur Türkleriyiz. Deprem olduğunda biz evimizde uyuyamıyorduk. Elimizden geleni yapmak için arkadaşlarımızla buraya geldik. Elimizden Uygur pilavı yapmak gelmişti. Ne zaman bize ihtiyaçları olursa yemek yapmak için biz hazırız." diye belirtti.

"UMUT KERVANI HALKIMIZIN DUYGULARINA TERCÜMAN OLMUŞTUR"

Umut Kervanı Vakfı'nın depremin ilk gününden beri halkın yanında olduğunu vurgulayan gönüllülerden Ahmet Coşkun, "Depremzedelere yardımcı oluyor ve enkazın altından çıkarıyorduk. Daha sonra depremzedelere yoksullara ve muhtaçlara üç öğün yemek veriyoruz. Umut Kervanı halkımızın duygularına tercüman olmuştur. Kendilerine teşekkür ederiz." diye konuştu.

"HERKES ELİNDEN NE GELİRSE YAPSIN"

Gönüllülerden Abdulkadir Gül ise, "Buradaki insanlar çok mağdur ve perişan durumda. Herkes elinden ne gelirse yapsın. Allah için bu fedakârlıkların yapılması gerekir. Enkazlar çok sıkıntılı. Ne kadar ihtiyaç olursa biz burada kalacağız inşallah. Yardımlarımız devam edecektir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)

Emlak Danışmanları: ENSAR VE MUHACİRLER GİBİ  BİRBİRİMİZİ DESTEKLEMEMİZ LAZIM

Kahramanmaraş merkezli depremlerde evlerinin yıkılması sonucu evlerini terk etmek zorunda kalan depremzedelere kiralarda kolaylık sağlanması gerektiğini belirten emlak danışmanları, halkın ensar ve muhacir gibi birbirine kenetlenmesi gerektiğini belirtti. 

Diyarbakır

Depremler dolayısıyla ülkenin zor bir süreçten geçtiğini, herkesin imkânları ölçüsünde elinden gelen çabayı göstermesi gerektiğini belirten emlak danışmanları, bu anlamda mülk sahiplerine büyük bir sorumluluk düştüğünü söyledi. Yaşanan depremden dolayı bir panik havası oluştuğunu belirten emlak danışmanları, bunun da etkisi ile fırsatçıların eline imkân geçtiğini belirterek fırsatçılara taviz verilmemesi gerektiğini belirtti. Yaşadığımız depreme bakıldığı zaman yaşanılan sıkıntıların büyük kısmının yapılan işçilik ve belediyelerden kaynaklandığını ifade eden danışmanlar, yapı denetimciler ve müteahhitlerin de bu durumdan sorumlu olduklarını söyledi.

"DEPREMDEN SONRA FIRSATÇILAR BAYAĞI ÇOĞALDI"

Depremden sonra fırsatçıların çoğaldığını belirten Emlakçı Aziz Sızlanan, "Depremden önce de emlak sıkıntısı vardı, sadece Diyarbakır'da değil. Türkiye genelinde böyle bir sıkıntı var. 2019'da kira fiyatı bin TL olan daireler şu anda 4-5 bin TL'ye çıkmış durumda. Nakliye fiyatları normalde 2 bin TL iken 6-7 bin TL'ye çıktı. Vatandaşlardan isteğimiz fırsatçılara fırsat vermeyin." diye konuştu.

"ENSAR VE MUHACİRLER GİBİ BİRBİRİMİZİ DESTEKLEMEMİZ LAZIM"

Bugünlerde yaşanan emlak fırsatçılığına değinen Emlakçı ve Müteahhit Ahmet Tayşin, "Evet bunu yapan meslektaşlarımız var maalesef ama konuya bir de şu açıdan bakmak lazım ki yapılan onca iyiliğin güzelliğin yanında ön plana çıkarılan şey yapılan bir kötülük oluyor. Diyarbakır'a baktığımız zaman bazı kardeşlerimiz depremzede olanları evlerine alıyor. Emlakçı olmasına rağmen depremzedelere verdikleri evlerde emlak haklarını bile almıyorlar, bazı arkadaşlarımız emlak desteği bile veriyor. Nakliyecilere baktığımız zaman bazı nakliyeci arkadaşlarımız da nakliye ücretini almıyor. Her şeyden önce bizim bakış açımızı düzeltmemiz lazım binlerce güzellik içerisinde bir tane sorunu getirip önümüze bırakıyorlar." ifadelerine yer verdi.

Herkesin depremzedeleri gerekirse kendi evinde misafir etmesi gerektiğini söyleyen Tayşin, "Diyarbakır gibi bir yere baktığımız zaman köy bölgelerinin hepsi şehre yakın bölgelerdir. Devlet bunu değerlendirebilir. Köy bölgelerine yapılar yapabilir veya arsa hibe edebilir. Depremzedelere gerekirse para desteği vererek temel atma konusunda destek olabilir. Bu sayede şehir de rahatlamış olur. Bizim bugün burada Ensar ve Muhacirler gibi olup birbirimizi desteklememiz lazım. Kardeşlerimizin başına gelenler bizim de başımıza gelebilir. Kardeşlerimizi gerekirse evimizde barındıralım, kendi evimize alamıyorsak mülkümüz varsa mülkümüze alalım. Bazen de eşyalarını bırakacak yer arıyorlar yeri olan varsa depremzedelere yerleri verelim. Aslında bu konuyu bir seferberlik gibi değerlendirmemiz lazım ve ona göre hep birlikte bu duruma göğüs gerip üstesinden gelmemiz lazım." dedi. (İLKHA)