Ülkenin kuzeyindeki Kunduz ve Cüzcan vilayetindeki bazı kadınlar, altın ve takılarını depremzedelere gönderilmek üzere Türkiye'nin Mezar-ı Şerif Başkonsolosluğuna teslim etti.
Türkiye'nin Mezar-ı Şerif Başkonsolosu Semih Lütfü Turgut yaptığı açıklamada, Türkiye'yi yasa boğan deprem meydana geldikten sonra tüm kesimleriyle Afganistan halkının taziye ve geçmiş olsun mesajlarıyla kendilerinin yanında olduklarını hissettirdiğini söyledi.
Afgan halkının depremzedeler için ellerinden gelen gayreti göstermesinin, kendilerini Kurtuluş ve Çanakkale savaşı yıllarına götürdüğünü ifade eden Turgut, "Özellikle iki yardım beni çok etkiledi. Onlardan biri Kunduz vilayetindeki Türkmen kadınların, kendi aralarında topladıkları takılarını bize göndermesi, o bölgeden taziye için gelen halk, bohça içerisinde takıları çıkartıp masaya koyduğunda söyleyecek bir kelime bulamadım. Kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andı o an." dedi.
Başkonsolos Turgut, bohçadaki takıları görünce tüm kelimelerin boğazında düğümlendiğini ve burada Türkiye'nin ne kadar sevildiğini görmüş olduklarını belirtti.
İkinci olarak da daha önce 3 yaşındaki oğlunu üzerine bir şey düşmesi sonucu kaybeden bir Özbek kadının, depremde yıkılmış duvarların altındaki çocukları görünce çok etkilendiğini dile getiren Turgut, "Depremzede çocuklardan çok etkilenen bu Özbek kadın, kendi küpe ve yüzüklerini çıkartıp eşinin aracılığıyla bize gönderdi. Bu da beni çok etkiledi. Afgan halkı ellerinde ne varsa Türkiye'ye göndermeye çalışıyor." diye konuştu.
Turgut, yardım yapamayanların, imkanı olmayanların da dualarıyla yardım yaptığını, yüzlerce camide dualar edildiğini, 34 binden fazla kişinin dualara ve hatimlere katıldığını kaydetti.
Bunların yanı sıra Afganistan'daki tüm kesimlerin kendi aralarında topladıkları nakit yardımları da ulaştırmaya devam ettiklerini aktaran Turgut, "Afganistan halkının ekonomik durumu iyi olmamasına rağmen ellerinde ne varsa Türkiye'deki depremzedelere göndermesi iki ülke arasındaki dostluğun çok derin olduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.