Türkiye, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat Pazartesi günü iki büyük depremle sarsıldı. Pazarcık ilçesinde saat 04.17'de 7,7 büyüklüğündeki ilk depremin ardından saat 13.24'te 7.6 büyüklüğünde ikinci büyük deprem gerçekleşti.
Yaşanan depremler 11 ilde büyük yıkıma yol açtı. Depremin ardından yürütülen çalışmalarda büyük katkı sunan İslami STK'lardan bazıları, arama kurtarma faaliyetlerinde enkaz altında insanların sağ olarak çıkarılmasına vesile olurken, bazı STK'lar ise psikolojik destek sağladı, barınma, yiyecek, içecek gibi yardımları ulaştırdı.
"Depremin olduğu ilk andan bu ana kadar hep sahadaydık"
Depremlerin büyük yıkıma yol açtığı illerden olan Hatay'da yürütülen çalışmalarda arama kurtarma faaliyetlerine katılan İHH ekibi İLKHA'ya konuştu.
Çok sayıda mucizeye tanıklık ettiklerini belirten İHH Arama Kurtarma Konya Ekip Lideri İsmail Koru, "Depremin olduğu bölgeler için tüm hazırlıklarımızı gerçekleştirdik, aracımızı hazırladık, Konya'dan yola çıktık. İlk görev yerimiz Gaziantep Nurdağı ilçesiydi. Öğleden sonra vardığımızda Nurdağı ilçesinde felaket bir görüntü ile karşı karşıyaydık. Hemen çalışmalara başladık vakit kaybetmeden. Enkaz altında bulunanların yakınları koordine merkezindeydi, çalışma yaptığımız bina için birini alıp hemen arama kurtarma çalışmalarına başladık. Enkaz altında 55-60 yaşlarında bir ağabeyimizi çıkardık, sağlık ekiplerine teslim ettik. Vakit kaybetmeden diğer çalışmalarımıza geçtik. Depremin olduğu ilk andan bu ana kadar hep sahadaydık. Gaziantep Nurdağı ilçesindeki görevimizden sonra Hatay'ın Antakya ilçesine geldik. Burada tabi felaketin boyutu çok daha büyük ve geniş. Apartmanlar çok yüksek, enkaz altında kalan vatandaşların sayısı çok daha fazla, inanılmaz görüntü." ifadelerini kullandı.
"Üzüldüğümüzde de Allah'ı anarız, sevindiğimizde de Rabbimizi anarız"
"Tabi bizler önce Allah'ın kuluyuz, bir takım kulluk vazifelerimiz var." diyen Koru sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vazifelerimizi yerine getiririz. Üzüldüğümüzde de Allah'ı anarız, sevindiğimizde de Rabbimizi anarız. Enkazın altında bir canlı çıkardığımızda canlının gözündeki mutluluğu görüyorduk. Sağ olarak çıkardıklarımız bizimle birlikte 'Allah-u Ekber, Allah-u Ekber' diyordular, bize eşlik ediyordular. Hem enkaz altında çıkardığımız o canlıya moral motivasyon, manevi bir destek sağlamış oluyorduk hem de biz o mutluluğumuzu yansıtmış oluyorduk."
"Yürüttüğümüz çalışmalar doğrultusunda halkın olumlu olarak tepkisini aldık"
Umut Kervanı Hatay Temsilcisi Necip Öner, deprem bölgelerinde insanlara ulaştıklarını, barınma, ısınma, yiyecek başta olmak üzere ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi.
Öner, "Hatay genelinde ekiplerimiz sahaya indikten sonra bize gelen telefonlar üzerine öncelikle ısınma, kuru gıda ve su ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Zaman zaman zorlandık çünkü gıda ürünlerin gelmesi ile bunları temin edebiliyorduk. Yürüttüğümüz çalışmalar doğrultusunda halkın olumlu olarak tepkisini aldık. Hatay'ın İskenderun ilçesi merkezinde yer alan Millet Parkında aşevimizi kurduk, burada günlük 6 bin kişiye sıcak aş dağıtıyoruz. İskenderun'a bağlı köylerde gıda kolileri başta olmak üzere ihtiyaç malzemelerini hazırlayıp sahadaki arkadaşlarımız ile birlikte depremzedelere ulaştırıyoruz. Hatay'ın depremden etkilenen diğer ilçelerinde de gıda kolileri, ısınmaya ihtiyacı, battaniye, çocuk giyimi ve temizlik ürünlerini ulaştırmaya çalışıyoruz." dedi.
"Bu çalışmalarımız ile bir nebze olsun buradaki acıyı hafifletmek istiyoruz"
Maddi manevi olarak insanların ihtiyacını karşılamaya çalıştıklarını belirten Çınaraltı İlim ve Kültür Derneği Başkanı Battal Gençyiğit ise, "Şuan da Hatay Antakya'da hem maddi ve hem de manevi olarak hizmet etmeye çalışıyoruz. Depremin ilk olarak gerçekleştiği anda gelmedik hemen çünkü arama kurtarma faaliyetleri vardı ayak bağı olmak istemedik. Depremden 5 gün sonra geldik bu bölgeye gelen tırların, yardımların koordinasyonunu sağladık 2-3 gün boyunca. Daha sonrasında bir kısım arkadaşlarımız sahadaydı bizde sahadaki arkadaşlarımıza destek vererek çalıştık. Çay ikramımız vardı, çocuklara oyuncak dağıtımı gibi ürünler veriyoruz. Bu çalışmalarımız ile bir nebze olsun buradaki acıyı hafifletmek istiyoruz, birazcık unutturmak istiyoruz. Hem de manevi olarak destek vermeye gayret ediyoruz ki buradaki insanların en çok konuşmaya, sohbet etmeye, maneviyata ihtiyaçları var." şeklinde konuştu.
Zamanın birlik olma zamanı olduğunu hatırlatan Gençyiğit, "Şimdi bu zamanlarda İslami STK'lara olsun bazı cemaatlere olsun ön yargı ile yaklaşan kesimler oldu. Geldik ve gördük ki alanda gerçekten birçok cemaat, STK canla başla destek olmak istiyor. Sadece Türkiye değil yurt dışından gelen Müslüman olan ve Müslüman olmayan devletlerde çalışmalara katıldılar. Herkes bugünde birlik ve beraberliği sağlaması gerekiyor, insanlara yardım etmemiz lazım." diye konuştu. (İLKHA)