Vatandaşların dertlerini dinlediklerini ve eksiklikleri gidermek için çalıştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Gölbaşı'nda 1500 konteynerin kurulacağı merkezdeyiz. Belirli nizam içerisinde yaşama alanı burada oluşturuluyor. Sadece konteynerler değil, burada ağaçlandırma çalışmaları da devam ediyor. Sosyal donatı alanları planlanmış, mescidi, çocuklar için oyun ve eğitim alanı var" diye konuştu.
Konteyner ve çadır kentlerde yemek, eğitim, temizlik, sağlık, gıda, psikososyal destek ihtiyaçlarının giderildiğini anlatan Çavuşoğlu, "Gölbaşı'nda köylerde kırsal kesimde de 1400 konteyner talebini ilk etapta karşılıyoruz. İlave ihtiyaç olduğu zaman onlar da karşılanacak. Yavaş yavaş vatandaşlarımızı çadır kentlerden, konteyner kentlere taşıyoruz çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, "1 yıl içinde milletimize sözümüz var, kalıcı konutları yapıp tüm deprem bölgelerinde teslim edeceğiz.' dediler. Bir yıl içerisinde kalıcı konutlar yapılıncaya kadar vatandaşlarımızın yaşadığı yerlerde şartları geliştirmek de bizim görevimiz" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, bölgenin tarım ve hayvancılıkla ön plana çıktığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Yine tarım alanlarıyla ilgili hasar tespit çalışmaları da devam ediyor. Aynı şekilde telef olan büyükbaş, küçükbaş hayvanlarımız var, onların tespit çalışmaları yapılıyor. Vatandaşlarımıza ayni yardım, yani canlı hayvan yardımı olarak veriyoruz. Yem desteği aynı şekilde veriliyor, arazilerdeki hasar tespitleri yapılıyor. Sahada görüyoruz, tüm bölgelerde apartmanların, binaların tespitleri hummalı şekilde yapılıyor. Vatandaşlarımız eğer itiraz ediyorsa onlar kayda geçiyor ve tekrar inceleme yapılıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'mıza, tüm gönüllülerimize, mühendislerimize ve mimarlarımıza çok teşekkür ediyoruz."
Yurt dışından gelen desteklere ilişkin koordinasyonun ilgili kurumlarla özellikle AFAD'la yaptıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, deprem bölgesindeki şehirlerde diplomatları görevlendirdiklerini, Adana'ya 4, diğer şehirlere ikişer büyükelçi gönderdiklerini bildirdi.
Deprem bölgelerine 90 ülkeden 10 bin 500 kişiye yakın arama kurtarma ekibinin geldiğini anımsatan Çavuşoğlu, bugün Özbekistan ve Gürcistan ekiplerinin çalışmalarını tamamlayarak ülkelerine döndüğünü anlattı.
Bakan Çavuşoğlu, şu anda Azerbaycan ve Filipinler olmak üzere yaklaşık 700 kişilik iki ülke ekibinin faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, "Vatandaşlarımızdan bazı ihbarlar geliyor. Henüz daha ulaşamadığımız yakınları var. Hatay Antakya'da görev yapan büyükelçimiz Devrim Öztürk dahil ulaşamadığımız kişiler var" dedi.
Bölgeye 27 ülkeden 30 sahra hastanesinin bazılarının arama kurtarma ekipleriyle geldiğini aktaran Çavuşoğlu, şu anda 10'unun döndüğünü 20'sinin aktif hizmet vermeye devam ettiğini söyledi.
Çavuşoğlu, konteynerin yanında kırsal kesimlerde çadır taleplerinin devam ettiğini ve ihtiyacın karşılanması için yurt dışından da çadırların gelmesi konusunda çalıştıklarına değinerek, şöyle devam etti:
"Yoğun çalışıyoruz, AFAD ile diğer ilgili kurumlarımızla. Bir taraftan yerinde bulma diğer taraftan kargo uçaklarının ayarlanması. 125 binden fazla çadır gelmiş durumda. 42 bin civarında çadırın Türkiye'ye intikali için de planlamalar yapıldı. Konteyner konusunda yurt içinde her yerde üretim yapıyoruz ama yurt dışından da bulabildiğimiz konteynerleri getiriyoruz. Katar'dan 10 bin civarında konteyner gelecek. Gemilerle yola çıkmaya başladı. Süveyş Kanalı'na gemiler ulaştı. Birkaç gün içinde ilk gemiler inşallah İskenderun Limanı'na gelmiş olacak. 15 bin 725 civarında konteynerin Türkiye'ye gelmesi için de planlamaları yaptık."
Bakan Çavuşoğlu, uluslararası kuruluşların desteğinin yanında NATO'nun da ilk etapta 4 bin kişilik konteyner çadır karışımı yaşam merkezi projesi kapsamında ilk etap malzemelerinin İskenderun'a geldiğini belirterek, yerleşim biriminin 2 bin 400 kişiliğinin Antakya, 1600'ünün de İskenderun'da kurulacağını bildirdi.
Bu kapsamdaki gerekli ürünlerin yarın ve salı günü İtalya'dan yola çıkacağına değinen Çavuşoğlu, ayrıca NATO'nun, herhangi bir üyeden itiraz gelmemesi durumunda ikinci 4 bin kişilik yaşam alanı kurabileceğini bildirdiğini ifade etti.
Çavuşoğlu, dünya genelinden mali yardım tekliflerinin de geldiğine dikkati çekerek, "Ülkelerin resmi taahhütleri var. Diğer taraftan o ülkelerde iş dünyasının ve sivil toplum kuruluşlarının kampanyayla Türkiye'ye yardım için aktarmak istedikleri kaynakları, AFAD ve Kızılayın ilgili hesaplarına yönlendiriyoruz. Önümüzdeki süreçte BM'nin 3 aylık acil yardım çağırısı çerçevesinde toplanacak miktarın nerelere harcanacağını da ilgili kurumlarımızla koordine ediyoruz. Biliyorsunuz Avrupa Birliği Brüksel'de konferans düzenlemek istedi. Biz bu arada BM Kalkınma Programı ve Dünya Bankası ile önümüzdeki süreçte nerelere ihtiyaç duyulacak, bunun raporlamasını da yapıyoruz. Strateji Bütçe Başkanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımız da diğer kurumlarımızla." ifadesini kullandı.
Yurt dışındaki büyükelçiliklerimizde vatandaşlar ve ilgili ülkelerine vatandaşlarının talepleri doğrultusunda AFAD ve Kızılay hesaplarının açıldığını anlatan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada da birçok ülkeden aşağı yukarı 40 milyon dolar kaynak var. Birinci sırada Japonya var. Hep şunu söylüyorlar, 'bizde deprem oldu siz geldiniz, bir de İran-Irak Savaşı'nda Tahran'dan vatandaşlarımızı siz kurtardınız. Şimdi sıra bizde.' diyorlar. Aslında şöyle baktığımız zaman, tüm dünya niye yardıma koşuyor. İki sebebi var. Birincisi, büyük bir afet, görülmemiş afet, bunun boyutunu herkes görüyor. İkincisi, Türkiye bugüne kadar nerede afet olduysa ilk koşan ülke olmuştur. Tüm dünyada böyle olmuştur."