Bültende, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medyadaki, "RTÜK eleştirel yayın yaptığı için FOX TV, Tele1 ve Halk TV'ye ceza kesti.", "Türk Silahlı Kuvvetleri deprem bölgesinde hep bir ağızdan komando andını okudu.", "Malikler, yapı denetim firmasını kendisi seçiyor, yapı denetim ücreti yapı denetim firmasına ödeniyor.", "Akkuyu NGS çalışanları, deprem bölgesine gönüllü gittikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı." ve "Grand İsias Otel için başlatılan soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirildi." iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "RTÜK eleştirel yayın yaptığı için FOX TV, Tele1 ve Halk TV'ye ceza kesti." iddialarının gerçek dışı olduğu ifade edilen bültende, RTÜK toplantısında, Halk TV'nin iki ayrı dosyasının görüşüldüğü aktarıldı.

TİP Milletvekili Ahmet Şık'ın Halk TV'deki, "Buradaki tablodan sonra herkes şunu kafasına kazıyabilir. Bu ülkede böyle bir devletin düşmanı olmak haktır ve meşrudur." şeklindeki sözlerinin, yayıncı kanala yaptırım getirdiği belirtilen bültende, Üst Kurul'un, 6112 sayılı Kanun'da yer alan "Yayın hizmetleri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlık ve bağımsızlığına, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı olamaz." hükmünü ihlal eden Halk TV'ye üst sınırdan 5 kez program durdurma ve üst sınırdan idari para cezası yaptırımı uygulanmasına karar verdiği kaydedildi.

FOX TV'de Doğan Şentürk'ün, "AFAD, üzerinde bira resmi olan mont yardımını engelledi." ifadelerini kullandığı hatırlatılan bültende, bunu hem AFAD'ın hem de yardımları engellendiği iddia edilen kuruluşun yalanladığı ifade edildi.

Yayındaki diğer yorumcuların, bilginin doğru olmadığını belirtmelerine rağmen yanlışta ısrar eden Şentürk'ün tavrının, 6112 sayılı yasanın ihlali olarak görüldüğünün altının çizildiği bültende, bu sebeple RTÜK'ün, yayıncı FOX TV'ye üst sınırdan idari para cezası yaptırımı uyguladığı aktarıldı.

Namık Koçak'ın Tele1 yayınındaki, "Macar kurtarma ekibini Maraş'a taşıyan otobüsün yolda benzini bitiyor, benzin parası ödetiyorlar. Su almak istiyorlar, suyun parası isteniyor. 'Yanımızda TL yok' deyince, 'Döviz de kabul ederiz.' diyorlar." iddiasının, Macaristan Büyükelçisi Victor Matis tarafından da yalanlandığı, "Türk halkının kurtarma ekibine çok misafirperver davrandığının" ifade edildiği anımsatılan bültende, "Kulaktan dolma bir bilginin yüzde 100 gerçekmiş gibi anlatılması gerekçesiyle, sorumlu yayıncılık yapmayan Tele1'e üst sınırdan idari para cezası yaptırımı uygulanmıştır." ifadeleri kullanıldı.

RTÜK toplantısında, Şirin Payzın'ın Halk TV yayınındaki, "sistematik yağmacılık ve hırsızlık yapıldığı" iddialarının da masaya yatırıldığı belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:

"Üst Kurul, sözlerin yasada geçen 'Tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas almak ve toplumda özgürce kanaat oluşumuna engel olmamak zorundadır, soruşturulması basın meslek ilkeleri çerçevesinde mümkün olan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğundan emin olunmaksızın yayınlanamaz.' hükmünü ihlal ettiğini belirleyerek Halk TV'ye üst sınırdan idari para cezası vermiştir. Yine Merdan Yanardağ'ın Tele1 yayınındaki, 'İnsanlar bile bile bu merkez sağ, muhafazakâr partilere, gerici partilere oy vermeye devam ettiler. Gölcük depreminin nedenini 'Ya işte oradaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın, Donanma Komutanlığı'nın orduevinde dans ediyorlardı, bu yüzden Allah'ın cezası onları vurdu.' diyen zihniyet bugün iktidardır.' şeklindeki sözleri de yayıncılık ilkesi ihlali kabul edildi. RTÜK, Tele1 hakkında üst sınırdan idari para cezası ve yine üst sınırdan 5 kez program durdurma cezası kararı vermiştir."

"Görüntüler, terör örgütüne karşı operasyonlardan"

Bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin deprem bölgesinde hep bir ağızdan komando andını okuduğu iddiası"nın doğru olmadığının altı çizilen bültende, "İddiaya konu görüntülerin deprem bölgesiyle herhangi bir ilişkisi yoktur. Görüntüler incelendiğinde, 2016 yılının ekim ayında video paylaşım sitelerinde yer aldığı ve terör örgütüne karşı yürütülen operasyonlar sırasında kaydedildiği tespit edilmiştir." bilgisine yer verildi.

Bazı basın yayın organlarında yer alan "Malikler, yapı denetim firmasını kendisi seçiyor, yapı denetim ücreti yapı denetim firmasına ödeniyor." iddialarının gerçeği yansıtmadığı da vurgulanan bültende, şunlar kaydedildi:

"Yapı denetim sisteminde, hangi yapı için hangi yapı denetim kuruluşunun görevlendirileceği 2019 yılından itibaren elektronik ortamda belirlenmektedir. Yapı sahibinin, müteahhidin ya da belediyenin yapı denetim kuruluşunu belirleme hakkı veya yetkisi yoktur. 2011 yılından itibaren, 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun'un 5'inci maddesinin 6'ncı fıkrası uyarınca, yapı sahipleri yapı denetim ücretini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının İl Muhasebe Birimlerinde açılan emanet nitelikteki hesaplarına yatırmaktadır.

Yapı denetim kuruluşunca inşaatın o andaki seviyesine ait hakediş hazırlanarak belediyeye sunulmaktadır. İlgili belediye tarafından yerinde yapılan kontrollerde bu seviyeye ilişkin yapı denetim kuruluşunun herhangi bir denetim kusuru ve eksikliği olmaması hâlinde tahakkuk evrakları hazırlanarak ödeme yapılmak üzere İl Muhasebe Birimlerine gönderilmektedir. Ancak, bu suretle ödemeler gerçekleşmektedir. Özetle maliklerin doğrudan yapı denetim kuruluşuna ücret ödemesi ve yapı denetim kuruluşunu seçmesi söz konusu değildir."

"Dosyada gizlilik kararı yok"

Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, "Akkuyu NGS çalışanları, deprem bölgesine gönüllü gittikleri gerekçesiyle işten çıkarıldı." iddiasının gerçek dışı olduğu belirtilen bültende, "Akkuyu Nükleer AŞ ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından edinilen bilgiye göre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesinde çalışan işçilerin, 'deprem bölgesine gönüllü gittikleri' gerekçesiyle işten çıkarıldıkları iddiaları asılsızdır. İddialar, devletlerarası bir projenin uygulanma sürecini olumsuz etkileme çabasıdır." ifadelerine yer verildi.

"Grand İsias Otel için başlatılan soruşturma dosyasına gizlilik kararı getirildi." iddiasının da gerçek dışı olduğu aktarılan bültende, Grand İsias dosyasına yönelik herhangi bir gizlilik kararı bulunmadığının altı çizildi.

Deprem felaketinde yıkılan Adıyaman'daki Grand İsias Otel ile ilgili başlatılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan otelin sahipleri ve yöneticileri Ahmet, Mehmet Fatih ve Efe Bozkurt'un mahkemece tutuklanarak Siverek Cezaevine nakledildiği hatırlatıldı.

Bültende, diğer şüpheliler Ulviye Bozkurt ve Şule Özbek hakkında ise yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verildiği belirtildi. (İLKHA)