Lahey kentinde düzenlenen program öncesinde düzenlenen kermesin geliri de depremzedeler yararına bağışlandı.
Kur'an-ı kerin tilavetiyle başlayan programda bir konuşma yapan IHO Ebrar Genel başkanı Dr. Abdurrahman Alpsoy, dünyanın neresinde olursa olsun yaşanan böylesi afetlerde acil yardım çalışması yaptıklarını kaydetti.
Dayanışma programı öncesinde de bölgede çalışma yaptıklarını, ortak kurumlarla ne yapılabileceği hususunda istişare yaptıklarını belirten Alpsoy, bölgeye en hızlı ulaşacak yardımın maddi yardım olduğu hususunda ortak kanaate vardıklarını dile getirdi.
Alpsoy, "Dünyanın her tarafında, Türkiye'de ayni yardımların yapıldığını gördük. Bunları da takdir ettik. Ancak bu yardımlarda zaman kaybı yaşandığını, bazı yardımların hakkıyla ulaşamayacağını, bunların içerisinde de uygunsuz yardımların da olduğunu gördük. Bu sebeple maddi kampanya başlattık. Böylece oradaki kardeşlerimiz hemen yardıma ulaşabilecek ve oradaki ihtiyaçlara göre kullanılabilecek. Yardım kuruluşlarının görevi sadece kampanya yürütüp yardım toplama değil, uygun ve hızlı bir şekilde yardım toplamaktır." dedi.
Hollanda'da bulunan yardım kuruluşlarıyla da ortak yardım çalışmaları başlattıklarını hatırlatan Alpsoy, her yaştan insanın maddi manevi anlamda kampanyaya destek verdiğini, bunun çok kıymetli olduğunu söyledi.
Alpsoy, "Oradaki insanların ihtiyaçları sadece bir günlük, bir haftalık değildir. Birçok insanın duyarlılığı yaşananlar ekranlara yansımamaya başladığında duyarlılıkları azalacak. Bu duyarlılığı ayakta tutacak olan yardım kuruluşlarıdır. Bu insanlara yapacağımız yardımı zamana yaymalıyız. Oradaki halk ile de istişare ederek çalışma yapmalıyız. Eğer enerjimizi, paramızı, gücümüzü birleştirebilirsek daha iyi çalışma yapabiliriz." diye konuştu.
Araştırmacı-Yazar Dr. Abdulkadir Turan
Yaşanan büyük musibetin insanlığın birbirine muhtaç olduğunu hatırlattığını belirten Dr. Abdulkadir Turan, "Hollandalı biri kilometrelerce öteden gelip IHO Ebrar'a 'sizi tanıdım, bu parayı insanlık namına oraya götürün' diyor. Ey Mümin! Sen medeniyet insanısın. Öyle bir insan ol ki, insanlık sende insanlığı görsün. Sana bakınca komşuluğu, akrabalığı, fedakârlığı tanısın. Onların unuttuğunu belki onlara hatırlatırsın. Burada ümmet olduğumuzu da hatırladık. Pakistan, Bangladeş, Viyana, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri... Myanmar perişan durumda olmasına rağmen yardım toplayıp göndermişler. Kim ümmetin ruhuna Fatiha okuduysa bilsin ki bu ümmet ölmedi ve dimdik ayakta. Kürdistan'dan yaşlı bir nenemiz bir maaşını verip yardım diye götürün diyor. Arap'ı, Fars'ı, Türk'ü ve Kürt'üyle bir ümmetiz. Bizi iman buluşturdu, kim bizi ayırabilir. Üçüncü bir husus cemaat olmaktır. Cemaatlerin, İslami kuruluşların, tarikatların nasıl karıncalar gibi koşturduğunu, hayırda yarıştıklarını, nasıl dayanışma içerisinde olduklarını gördük. Bu cemaatlerin kıymetini bilelim. Hani diyorlardı ya bu cemaatler ne iş görürü diye. İşte bu işi görür. Aslında her gün iş görür ama musibet aynadır, herkesin yüzünü gösterir. İyinin de diğerlerinin de yüzünü gösterir." şeklinde konuştu.
IHO Ebrar Türkiye Temsilcisi Sabahattin Ugar'ın da canlı bağlandığı program, Mücahit Haksever'in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)