Dagalu, yaptığı açıklamada, "Hayat okulunda çok şey öğrendim. Öğrendiğim en önemli şey, Sudan'ın eski yolunun adaletsiz olduğu. Bu yüzden Aralık (2018) devriminde gençleri gördüğümde adaletsizliğe, zorbalığa ve yolsuzluğa karşı onların yanında durmaktan çekinmedim. Onların daha iyiye doğru değişme ve Sudan'ı inşa etme arzularını paylaştığını gördüm. Bazı hatalarımız oldu. Bu hatalardan biri 25 Ekim 2021'de yaptığımız darbe. İlk günden beri istediğimize ulaştırmayacağını ve ülkedeki siyasi krizden çıkış yolu olmadığını anladık. 25 Ekim, eski rejim mensuplarının geri dönmesine sebep oldu." diye konuştu.
İktidarı sivil otoriteye teslim etmeyi içtenlikle arzuladığını vurgulayan Dagalu, "İktidarı sivillere teslim edeceğimizi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile taahhüt ettik. Devam eden siyasi sürecin temeli olan "çerçeve anlaşma"nın ülkemizin içinde bulunduğu krizden çıkış yolu olduğunu defalarca vurguladım. Krize en kısa sürede son verip ülkeyi yönetecek geçici bir sivil otoritenin oluşturmasını istiyoruz. Biz askeri teşkilatta kışlalarımıza dönerek ülke sınırlarını, güvenliğini ve egemenliğini koruma görevlerimizi yerine getireceğiz." değerlendirmesini yaptı.
"Siyaset ve ekonomiden uzak tek ordu"
Siyaset ve ekonomiden uzak, gelişmiş tek bir ordu kurma ilkesine bağlı olduklarına dikkati çeken Dagalu, şunları dile getirdi:
"HDK olarak bizler, kararlaştırılan takvime göre tek ordu ilkesine ilişkin çerçeve anlaşmada belirtilenlere bağlıyız. Askeri teşkilatı geliştirip modernize edecek, etkinliğini artıracak ve siyasetten ve ekonomiden tamamen uzaklaştıracak şekilde güvenlik ve askeri reform süreçlerine dahil olmaya kararlıyız. HDK, silahlı kuvvetlerin bir destekçisi ve yardımcısı olarak oluşturuldu ve HDK kanununda onun ordunun bir parçası olduğu belirtildi. Vatanı korumak için silahlı kuvvetlerle aynı hendekte savaştık. Onlara asla ihanet etmeyeceğiz."
Dagalu, "Ben savaşların ortasında büyümüş biriyim. Savaşı yaşadım, bu yüzden barışın anlamını ve önemini biliyorum. Çerçeve anlaşmayı, Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da imzaladığımız barış anlaşmasını yeniden canlandıracağı ve uygulanmasının tamamlanması yolunda bir başlangıç noktası olacağı için destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Sudan, dar görüşlü iktidar mücadeleleri sonucunda yoksullaştırıldı"
Sudan'ın, halkı ve kaynakları bakımından zengin olduğunu ancak ülkeyi yönetenlerin politikaları ve dar görüşlü iktidar mücadeleleri sonucunda yoksullaştırıldığını ileri süren Dagalu, mevcut ekonomik krizin çözümünün, siyasi istikrar ve sivil bir hükümetin kurulmasına bağlı olduğunu belirterek, uluslararası ve bölgesel toplumu kurulacak hükümete gerekli desteği sağlamaya davet etti.
Ülkenin, komşularıyla uzun bir barış geçmişine sahip olduğunu ama bunun eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir rejimi tarafından bozulduğunu ve Sudan'ın, o dönemde uluslararası toplum için bir tehdit kaynağı haline geldiğini savunan Dagalu, "Otuz yıl bu ülkeyi haksız yere yönettiniz, bu süre zarfında Sudan'ı ikiye böldünüz, fitneyi yaydınız, halk size karşı ayaklanıp sizi devirene kadar kabileler arası ve toplumsal çekişmeler çıkardınız. Size söylüyorum, askeri teşkilatta ve Sudan toplumunda fitne çıkarmayı bırakın." şeklinde konuştu.