Alabeyli köyünde bulunan Antakya Haçlı Prensliği’nin önemli kalelerinden biri olan Darb-ı Sak Kalesi tamamen yıkıldı.
Dağın eteğine inşa edilen kalenin yıkılmasıyla kopan devasa kayalar, Beyazıd-i Bestami Türbesi’nin girişini kapattı. Türbe, büyük oranda zarar görerek yıkıldı.
Yıkılan türbeyi hala ziyarette gelen var. Türbeyi ziyaret için İstanbul’dan geldiğini belirten Muhammed Emin Dibek, daha önce ismini duyduğu ama ziyaret etmediği Beyazıd-i Bestami Türbesi’ni ziyarette geldiğini söyledi.
Dibek, “Burası da afetten zarar görmüş durumda. Öyle olduğu halde kendisini ziyaret edelim. Onların manevi dualarının üzerimizde olduğuna inanıyoruz. Bu vesileyle onların hürmetine Allah, bir daha bu musibetleri bir daha yaşatmasın diye ümit ediyoruz.” dedi.
Muhammed Güler, “Allah bir daha bu depremleri yaşatmasın. İnsanlar bu depremlerde artık neyin ne olduğunu tanısın. Tek dileğim buralarının unutulmaması. Daha önce sürekli ziyarette geliyordum. Cuma namazlarında ve kandil gecelerinde buraya geliyordum. Bu durumda görmeyi istemiyordum. Çok üzülüyorum. Rabbimin bir afeti bu. İnsanlar bu afeti gördükçe ders almalarını istiyorum.” diye konuştu.
Beyazıd-i Bestami kimdir?
Adı Ebu Yezid Tayfur bin İsa bin Şuruşan olan Bayezid-i Bistami Hazretleri’nin doğum yeri Bistam’dır. Bistam, İran'ın kuzey doğusunda, Tahran-Meşhed kara yolu üzerindeki Şahrud vilayetine bağlı küçük bir kasabadır.
Doğduğu şehir Bistam’dan dolayı, Bayezid-i Bistami ismi ile meşhur olmuştur.
Hazreti Ömer (ra) zamanında feth edilmiş olup fetihten önce halkı mecusi (ateşe tapan) idi. Bayezid'in dedesi, önemli bir mevkide bulunan, tanınmış bir aileden geliyordu. Bu ailenin en önemli özelliği, beşeri münasebetlerde insan sevgisine büyük önem veren ve bu sevgiyi insanlar arasında yaymaya çalışan, din adamları yetiştirmekle tanınmıştı.
Nakşi tarikat silsilesinin büyük evliyalarındadır. Vahdet-i Vücutla ilgili sözleri, çok konuşulmuş ve tartışılmıştır.
Bayezid-i Bistami Hazretleri 848 yılında vefat edince, Kırıkhan’da (başka bir rivayette de Bistam'da) defnedilmiştir. Kırıkhan’da makamının bulunduğu yer olarak kabul edilen türbe, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2012 yılında restore edilmiştir. (İLKHA)