VAN - Van'da 2011'de yaşanan depremlerden sonra çok sayıda konteynır kent oluşturuldu. Depremin birinci yılında kalıcı konutların verilmesiyle çoğunluğu boşalan konteynırlarda kurada ismi çıkmayan kiracılar ile gidecek hiçbir yerleri olmayan mağdur aileler kaldı.
Devletin kendilerine bir çare bulmasını isteyen deprem mağdurları, konteynırda kalmak istemediklerini ancak kiraların çok yüksel olmasından dolayı ev de tutamadıklarını dolayısıyla gidecek hiçbir yerlerinin olmadığını belirterek, bu mübarek ayda ne doğru dürüst bir iftar açabildiklerini ne de sahura kalkabildiklerini ifade ettiler.
Dünden bu yana karanlıkta ve susuz kaldıklarını belirten Nafia Zirek (58), gece sahura kalkmadıklarını söyledi.
Çok zor durumda olduklarını belirten Hamide Değer, "Tek ben değil hepimiz. Bu konuda bize yardım edilmesini istiyoruz. Hem elektriklerimiz kesik. Kendi evim yıkık. Tapuda sorun olduğu için hak sahibi olamadım. Ortada kaldım" dedi.
"Yetkililer iftarlarını açarken acaba bizi hatırlıyorlar mı?"
Aysel Sevinç, "Biz iki yıldır konteynırlardayız. Dünden beri bizim elektriklerimizi kesmişler. İnanın ki bir lokma ekmek yiyemedik. Buradan yetkililere sesleniyorum. Onlar oturup iftarlarını açarken, sıcak çorba içerken, acaba arkalarına dönüp de bizi hatırlıyorlar mı?"
Üç aydır ameliyat olduğunu ve buradan çıkarılması halinde sokakta kalacağını söyleyen, Aycan Hanım, "Ben üç ay önce kalp ameliyatı oldum. Çok rahatsızım. Burda konteynırda kalıyorum. Kira ödeyecek durumum yok. Buradan çıkarılmam halinde dışarıda kalırım" ifadelerini kullandı.
İki gündür elektriklerin ve suyun kesildiğini söyleyen Eylem Toy, "Yemek yapamadık. Tüp bulamadık. Kiminin tüp dolduracak parası yok" diyerek çaresizliklerini ifade etti.
Çok mağdur olduklarını ve gidecekleri yerlerinin olmadığını aktaran Nermin Sümercan, "Biz çok mağduruz. Suyumuzu ve elektriğimizi kesmişler. Gidecek bir yerim de yok. Bize gidin başınızın çaresine bakın diyorlar. Bizde devletin kiracıları olmak istiyoruz. Bize TOKİ'den ev verilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Depremde evlerinin yıkıldığını ve mağdur olduklarını belirten Fatma Güneş ise şunları söyledi.
"Bize hasarlı evleri kiraya veriyorlar"
"Depremde evlerimiz yıkıldı. Şuan evleri yıkılan kiracılar burada kaldılar. Ev sahipleri sağlam TOKİ'lere geçti. Bize de hasarlı olan evleri kiraya veriyorlar. Can güvenliğimiz yok. Dün kimse iftar edemedi. Herkes birer bardak su içti. Dışarıda da semaver yaktık. İkişer bardak çay içtik. Evinde peynir ekmeği olanlar onunla idare ettiler Yetkililerden talebimiz en azından ramazan ayı boyunca buranın elektik ve suyunu açsınlar. Daha sonra da acilen burada kalanlara bir çözüm bulsunlar."
Bu mağdurlara çare bulunması gerektiğini ifade eden Konteynırkent sakinlerinden Aygül Borçin de, "Bu kadar insan açıkta kalıyor. Onları yok sayamazlar. Ailesi olan çocukları kalabalık olanlar var. Millet evini kiraya vermiyor. Ben bir aydır ev arıyorum. Bulamıyorum" ifadelerini kullandı.
"Biz mecbur olmasaydık burada kalırmıydık" diyen başka bir mağdur da, "Bizi dünden bu yana susuz ve elektriksiz bırakmışlar Bize bir çare bulunsun, tek isteğimiz odur" dedi.
Çocuğunun sabahtan kalkıp kendisinden ekmek istediğini söyleyen Aynur Genç, "Çocuğum erkenden kalktı 'anne ben açım' dedi. İçim yandı. Ben kendimi tutabilirim bir büyük olarak. Ama o ufak çocuk anlamıyor ki yoksulluktan. Perişan bir durumdayız. Eğer ekonomik durumumuz iyi olsaydı iki sene bu kadar acı çeker miydik?" diye sordu.
Çocuklar: "Geceleri korkuyoruz"
Geceleri korktuklarını söyleyen konteynırkent çocukları ise, "Elektrik ve sularımızı kesmişler. Oruç tutuyoruz. Dünden beri su ve elektriklerimizi açmıyorlar. Karanlıkta korkuyoruz. Bu konteynır kentlerde kalanlara ev vermelerini istiyorum. Konteynırde mağdur olan insanlara bir çare bulsunlar." ifadelerini kullandılar.
Öte yandan depremden sonra 560 konteynır olarak açılan Kaya Çelebi konteynır kentte sadece 100 aile kalmış. Bunların çoğunluğu ise gidecek hiçbir yerleri olmayan mağdur ailelerden oluşuyor. (Murat Dalgın-İLKHA)