ANKARA - Doğu-Batı Kardeşlik Platformu`nun Ankara`daki "Adalet, Özgürlük ve Kardeşlik Temelinde Kürt Sorununa Çözüm Önerileri" Çalıştayına Ribat Eğitim Vakfı adına Yalova`dan katılan Hacı Ömer Anlayışlı ile konuştuk. Hacı Ömer Anlayışlı Ordu doğumludur, ancak uzun yıllardır Yalova`da ikamet ediyor.
Avrupa`da Sivil Toplum Örgütleri`nin devlet ve hükümetlerinin her şeyi olduğunu belirten Anlayışlı, Türkiye`de ise STK`ların sesinin kısıldığını söyledi. Anlayışlı, "Türkiye`deki Sivil Toplum Kuruluşları`nda medya, meclis, hükümet, devlet veya yurtdışı desteği olamadan seslerini duyurmaları çok zordur. Mustazaf Der`de bunların hiç birisi olmadığı için sesini rahat duyuramıyor. Maalesef, Sivil Toplum Kuruluşları eğer iktidarların kanadında değilse, onun safında yer almıyorsa düşman gözüyle bakılıyor. Oysa kendilerinden olmayanları kabul etmek bir medeniyettir. Ama şuanda `kendilerine destek verenler legal, destek vermeyenler ise illegaldir` anlayışı hâkim. Buda yanlıştır" dedi.
İslami Camia ve Cemaatler Ortak Çatıda Buluşmalı
Konya`da yaklaşık 90 Sivil Toplum Kuruluşu`nun bir araya gelerek, ortak faaliyet yürüttüklerini belirten Anlayışlı, bu dernek, camia ve cemaatlerin her yıl `Ufuk Turu` adlı toplantılar düzenlediklerini söyledi. Bu toplantılara kendilerinin de katıldığını dile getiren Anlayışlı, bu toplantıdan çok etkilendiğini söyledi. Anlayışlı, "Dernek, camia ve cemaatlerin bir araya gelerek ortak faaliyetlerde bulunmaları çok güzeldir. Allah-u Teâlâ, müminleri kardeş yapmış öyle değil mi? Bundan yola çıkarak diyebiliriz ki, cemaatler de kardeştir. Yalova`ya döndüğümde bir derneğe giderek, ortak çalışmayı teklif ettim. Onlar ise dediler ki `hocam bu mümkün değil, onları bir araya getiremesin.` Bende, sen bu işe ne diyorsun? Deyince, olumlu bir cevap aldım. Bu şekilde iki kişi olduk ve diğerlerini beraber gezmeye başladık. En son sayımız 15`e çıktı. Şuan bu 15 dernekle beraber her hafta toplantı yaparak, kardeşliğimizi üyelerimize gösteriyoruz" dedi.
Batı`da Türkçülük, Doğu`da Kürtçülük İslam`ın Önüne Geçti
Peygamber Efendimizin Mekke dışından gelenlere panayırlarda İslam`ı tebliğ etiğini hatırlatan Anlayışlı, Akabe Bey`atını anlattı; "Medine`den gelen gençlere Efendimiz İslam`ı, İslam kardeşliğini anlatırdı. Medine`deki Evs ve Hazreç kabileleri arasında kan davası vardı. Bu kabileler İslam`a girdikten sonra kardeş oldular ve aralarında savaş da sona erdi. İyi de bizim aramızda zaten İslam kardeşliği var, ancak aramızda suni bir yabancılaşma var. Peki, bizler niye kardeşliğimizi tesis edemiyoruz. Devletin egemen güçleri, bu düşmanlığı bize empoze ederken, bizim Müslümanlığımız onlarınkinden niye daha çok öne çıkmadı. Niye onları sevmedik… Batı`da Türkçülük, Doğu`da Kürtçülük veya Arapçılık niye İslam`ın önüne geçti. Tüm bu soruların cevabı basittir aslındı, Çünkü bizler İslam`ı gereğince yaşayamadık, anlayamadık…"
Mustazaf Der`de Bunların Hiç Birisi Yok!
Avrupa`da Sivil Toplum Örgütleri`nin devlet ve hükümetlerinin her şeyi olduğunu belirten Anlayışlı, Türkiye`de ise STK`ların sesi kısıldığını söyledi. Anlayışlı, "Türkiye`deki Sivil Toplum Kuruluşları`nda medya, meclis, hükümet, devlet veya yurtdışı desteği olamadan seslerini duyurmaları çok zordur. Mustazaf Der`de bunların hiç birisi olmadığı için sesini rahat duyuramıyor. Türkiye`deki STK`ların bir özelliği de şudur; kapalı alanla çok şey veya çok net ifadeler kullanılır, ama haydi Bismillah dendiğinde geri duruyor, yanaşmıyor" diye konuştu.
Kendilerinden Olmayanları Kabul Etmek Medeniyettir
Elazığ İhya Der`e yapılan hukuksuzluğa değinen Anlayışlı, "Maalesef, Sivil Toplum Kuruluşları eğer iktidarların kanadında değilse, onun safında yer almıyorsa düşman gözüyle bakılıyor. Oysa kendilerinden olmayanları kabul etmek bir medeniyettir. Ama şuanda `kendilerine destek verenler legal, destek vermeyenler ise illegaldir` anlayışı hâkim. Buda yanlıştı. Ben bir ara Şırnak Üniversitesi`nin rektörüyle görüştüm. Rektör şunu dedi; `siz Doğu`yu televizyon ve gazetelerden bildiğiniz kadarıyla biliyorsunuz? Sizin bildiğiniz bilgilerin tümü yanlıştır` dedi. Her akşam televizyonlarda, `Diyarbakır`da, Şırnak`ta şöyle oldu, böyle oldu, bölge savaş alanına döndü` diyorlar, ama öyle değil… Her akşam İslami derneklerde sohbet ediliyor, Allah ve Resulünden bahsediliyor, sosyal hayat devam ediyor, ama bizler bunları çok sonradan öğreniyoruz" diye konuştu.
M. Salih Keskin - İLKHA