Davutoğlu, “Çok vahim tablolar gördüm ama emin olun iki gündür alanda gördüğüm tablo kadar benim yüreğimi dağlayan ve insan olarak hüzne gark eden bir tablo görmedim. Geçen gece saat 4’e kadar Adıyaman’ın arka sokaklarına girdim. Enkazların başında kendi yaktıkları ateşle ısınmaya çalışan ve hayırlı bir haber bekleyen ailelerin dramıyla halleştik. Kahramanmaraş’ın her bir sokağında yaşananlar sıradan bir afet olmadığını gösteriyor. Büyük bir yıkımla karşı karşıyayız” dedi.
AFAD’ın önceki dönemlerde iki başkan ile on iki daire başkanından oluşan bir yönetim yapısı olduğunu, bu yapının geçen sene bir başkan, iki başkan yardımcısı, dört genel müdür ve yirmi iki daire başkanından oluşturulduğunu belirterek, “Bu konularda hiç eğitim almamış, yeterli olmayan, AFAD’ın içinden yetişmiş değil dışarıdan atamalarla kişiler getirildi” ifadelerini kullandı.
AFAD’ın yönetim yapısının değiştirilmesiyle ilgili eski bir bürokratla konuştuğunu kaydeden Gelecek Partisi lideri, “Süleyman Soylu çıkıp bu kurumsal kapasite çöküşünü izah etmeli” diye konuştu.
Kızılay’ın son yıllarda pasif bir konuma geçtiğine de değinen Davutoğlu, “Kurumsal çöküş dediğim bu. Kızılay’ın çadır kapasitesiyle şu anda çoktan vatandaşlarımızın yerleştirilmiş olması lazımdı. Alanda büyük bir ısınma problemi var, barınma, hijyen, güvenlik problemi var. Ama Kızılay’ın yeterli bir görünürlüğü söz konusu değil. Bundan aylar önce Kızılay, yurt dışında operasyonlara binlerce çadır göndermiş ve bu ikame edilmemiş. Kızılay bugün neredeyse bankadan borç alarak maaş öder hale getirilmiş. Bunların hepsi ehliyet ve liyakatten yoksun kadroların bu kurumları çürütmesi sebebiyle oldu” dedi.
Davutoğlu, afet bölgelerindeki asayiş problemini de şu sözlerle anlattı:
“Hatay’ın merkezinden sivil toplum kuruluşları çıkıyor. Çünkü kimliği belirsiz, polis görünümlü birtakım unsurlar yağma için zemin hazırlıyor. Antakya’da şu an büyük bir güvenlik problemi var ve sivil toplum kuruluşları orayı terk ediyor. Dolayısıyla TSK’nın derhal düzeni kentlerde sağlaması gerekiyor.”