Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Fevzi Yavuzyılmaz, "Dünya Kanser Günü" kapsamında yazılı açıklamalarda bulundu.
Erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse birçok kanserin iyileşme olasılığının da yüksek olduğunu vurgulayan Dr. Yavuzyılmaz, doğru korunma stratejileri ile kanser vakalarının üçte birinin önlenebildiğini söyledi.
"Çevresel etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltacaktır"
Kanser ile en önemli mücadelenin farkındalık ile sağlanabileceğini ifade eden Yavuzyılmaz, "Kanserin başlıca nedenleri arasında, tütün kullanımı, yüksek beden kütle indeksi fazla kilolu ya da şişman obez olma, meyve ve sebzeden fakir beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve alkol tüketimi gibi başlıca beş davranışsal ve beslenme ile ilgili risk faktöründen kaynaklanıyor. Çevresel etkenlerin kanser oluşumunda yüksek etkili oluyor. Kanser oluşumunda etkisi olan kötü beslenme, sedanter yaşam, tütün ve alkol kullanımı ile güneş ışığının zararlı etkilerine maruz kalma gibi çevresel etkenlerin kontrol altına alınması kanser görülme sıklığını azaltacaktır" dedi.
"Kanserde asıl sorun hastalığın geç tanımlanmasıdır"
En az kanserden korunma kadar önemli olan bir diğer kavramın erken teşhis olduğunu vurgulayan Yavuzyılmaz, "Toplumdaki alışılagelmiş kanaatin tersine erken teşhis edildiği takdirde kanser bütünüyle tedavi edilebilir bir hastalıktır. Birkaç istisna dışında hemen hemen bütün kanser türlerinde hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi yarar sağlamaktadır. Kanserde asıl sorun hastalığın geç tanımlanmasıdır. İşte bu dönemde tedavi zor, pahalı ve göreceli olarak da başarısızdır. Günümüzde tanı yöntemlerindeki gelişmelerin artması birçok kanser türünün daha erken evredeyken yakalanmasına olanak tanımaktadır" diye belirtti
“Erken teşhis hayat kurtarır”
Ülke genelinde kanser taramalarının birinci basamak, 2. ve 3. basamak sağlık kuruluşlarında ve mobil tarama araçları vasıtası ile yürütüldüğünü belirten Yavuzyılmaz, "Ülkemizde yürütülen Ulusal Kanser Tarama programımızda; meme kanseri taraması; 40-69 yaş arasındaki kadınlara yılda bir kez klinik meme muayenesi yapılmakta, iki yılda bir mamografi çekilmektedir. Rahim ağzı kanseri taraması; 30- 65 yaş arası kadınlara 5 yılda bir HPV-DNA ve Pap-Smear Testi ile yapılmaktadır. Kalın bağırsak kanseri taraması; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere iki yılda bir Gaitada Gizli Kan Testi (GGK) yapılmakta, on yılda bir de kolonoskopi önerilmektedir. Tarama sonrasında pozitif ya da şüpheli bulunan kişiler ikinci, üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirilmekte ve ileri tetkikler yapılmaktadır. Teşhis ve tedavi hizmetleri ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşları tarafından yapılmaktadır" diye konuştu. (İLKHA)