Şanlıurfa Kızılay Kan Bağış Merkez Müdürü Doktor Şems Bayar, son zamanlarda kan stoklarında ciddi bir azalma olduğunu vurguladı.
Kış aylarında yaşanan salgın hastalıklar nedeniyle azalan kan bağışlarının ardından stokların ciddi oranda düştüğünü belirten Bayar, 15 saniyede bir kana ihtiyaç olduğunu dile getirdi.
Erkeklerin 3 ayda bir, kadınların da 4 ayda bir kan verebileceğini söyleyen Bayar,kan bağışı yapmak isteyenlerin hemoglobin değerinin kadınlarda 12,5 ile 16,5; erkeklerde ise 13,5 18 arasında olması gerektiğine değindi.
Kan fazlalığının da bir hastalık olduğunu ifade eden Bayar, kan bağışında bulunmanın kan fazlalığının tedavisi olduğunu belirtti.
"Kan fazlalığı kan eksikliği gibidir"
Kan fazlalığı hastalığının tedavisinin kan vermek olduğunu vurgulayan Bayar, "Kan fazlalığı kan eksikliği gibidir. Kan fazlalığı; baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, gece terlemesi ve ateşe sebep olur. Ayrıca kalp krizi, felç, yüksek tansiyon riskini de arttırmaktadır. Kan fazlalığının tedavisi; kan vermektir. Erkekler 3 ayda bir, bayanlar 4 ayda bir kan verebilir. Hemoglobin dediğimiz kan değeri normal seviyede olmalı. Bayanlarda 12,5 ile 16,5; erkeklerde 13,5 18 arasında olması gerekiyor." dedi.
"Her 15 saniyede bir kan ihtiyacımız var"
Ulusal kan stoklarının kritik sevide olduğuna dikkat çeken Bayar, "Türkiye bazında son zamanlarda trafik kazası, acil vakalar, kalp, böbrek ve karaciğer nakli ameliyatları çok sık yapılan ameliyatlardır. Bu ameliyatlarda ve vakalarda bizim çok sayıda kana ihtiyacımız oluyor. Bunun için sürekli kan ihtiyacımız var. Türkiye bazında her 15 saniyede bir kan ihtiyacımız var. Son zamanlarda mevsimlerden dolayı salgınlar arka arkaya artmaktadır. Ulusal kan stoklarımız kritik seviyededir. Ciddi anlamda kan stoklarında düşüş var. Bu konu da kişide kan fazlalığı, kesinlikle kalp krizi riskini arttırıyor. Kan fazlalığı ayrıca tansiyon yüksekliğine, baş ağrısı, baş dönmesi stresi de arttırıyor. Bu konuda halkımız belki yeterli bilgiye sahip değil. Kan fazlalığı da aslında bir hastalıktır. Tedavisi de dediğim gibi düzenli kan vermektir." şeklinde konuştu.
"15 dakikada 3 kişinin hayatı kurtarılabilir"
Kimlerin kan verebileceğini ve kimlerin kan veremeyeceği ile ilgili bilgi veren Bayar, "18 ile 60 yaş arasında sağlıklı olan bulaşıcı hastalığı olmayan herkes kan verebilir. Kimlerin kan veremeyeceği konusunda tablolarımız var. Her ekipte doktorumuz mevcuttur. Kan verecek kişiyi doktorumuz değerlendiriyor. Daha önce kalp krizi, felç geçirenlerden ve bulaşıcı hastalığı olanlardan kan alamıyoruz. Bu konuyla ilgili yaklaşık 40-41 tane sorumuz var. Bu soruları sorarak bulaşıcı bir hastalığı olmadığı takdirde kan alabiliyoruz. Kan bağışı 15 dakikalık zaman alır. 15 dakikada 3 kişinin hayatı kurtarılabilir." ifadelerine yer verdi.
"Alınan kanlar kesinlikle yurt dışına gönderilmiyor"
Şanlıurfa Kızılay Kan Bağış Merkez Müdürü Doktor Şems Bayar
Türkiye'de alınan kanların yurt dışına gönderilmediğini söyleyen Bayar, "Kanlar trombosit, eritosit ve plazma olarak 3'e ayrılır. Hastanelere ihtiyacına göre o ürünü dağıtıyoruz. Bazı hastaların kırmızı, bazı hastaların beyaz kana ve bazı hastaların da plazmaya ihtiyacı olabiliyor. Türkiye'de alınan kanlar kesinlikle yurt dışına gönderilmiyor. Türkiye'de alınan kanlar, Türkiye'deki hastanelere dağıtılıyor." dedi.
"Hastaneler bize hangi kan grubuna ihtiyaç varsa bize bildiriyor"
Kan stoklarında azalma olduğunu belirterek bağışçılara çağrıda bulunan Bayar, "Kış aylarında tekrar bağışçılara ihtiyacımız var. Ulusal kan stoklarımız kritik seviyededir. Bize destek vermelerini bekliyoruz. Alınan kanları bulaşıcı hastalık olup olmadığını anlayabilmek için testlerden geçiriyoruz. Bulaşıcı hastalığı olmayan kanlar hastalara dağıtılıyor. Hastaneler hangi kan grubuna ihtiyaç varsa bize bildiriyor, biz de o şekilde dağıtıyoruz. Hastanelere Urfa'da günde 2 defa kan dağıtılıyor. Bağışçıların kış aylarında destek vermelerini bekliyoruz. Bağışçılar, 15 dakikada kan bağışında bulunarak hem kendi sağlıklarını hem de 3 kişinin hayatını kurtarabilirler." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)