Hizbullah Basın Bürosu`nun Mısırdaki darbeyi telin eden beyanatından sonra Hizbullah Cemaati Rehberi Muhterem Edip Gümüş Mısır`daki olaylar üzerine yeni açıklamalarda bulundu. Gümüş açıklamasında, "Hizbullah Cemaati olarak siz kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve onurlu direnişinizi sonuna kadar destekleyeceğimizi bilmenizi isteriz." ifadelerini kullandı.
 
Mısır`da ordu, İslam düşmanlarının silahlarını halka yönetti
Mısır`da ordu birlikleri ve İslam düşmanlarının silahlarını halka yönelttiğini ve pervasızca Müslümanları şehid ettiğini belirten Gümüş, "Ancak bütün bu yaşananlar; İslami direnişin Mısır`da gerçek rengini daha yeni aldığını, safların daha yeni netleşmeye başladığını ve İslami direnişin başarıya doğru yol aldığını gösteren işaretlerdir."dedi.
 
Biz Müslümanlar zulme karşı direnmeyi imanımızın gereği biliriz
Mısır`da hiçbir Müslüman`ın mahkûm olmasını, zindanlara atılmasını ve kurşunlara hedef olmasını istemediklerini kaydeden Edip Gümüş, "Ancak biz Müslümanlar, zulme ve haksızlığa karşı direnmeyi imanımızın bir gereği olarak biliriz. Zillet içinde yaşamaktansa izzetli bir şekilde ölmeyi tercih ederiz. Müslümanlar, tarihin hiçbir döneminde zindanlara atılmakla, öldürülmekle mağlup edilememişlerdir. Tarih sayfalarında bunun örnekleri çoktur. Seksen yıllık İhvan mücadelesi bunun açık bir delilidir. Zindan, mahkûmiyet ve şehadet Müslümanları daima diri tutmuş ve İslami mücadeleyi güçlendirmiştir. Bu bakımdan Mısırlı Müslümanların İhvan öncülüğünde darbeye ve şer güçlere karşı izzetlice direnmesi bizi sevindirmekte, heyecanlandırmakta ve umutlandırmaktadır. Bu dik duruş ve izzetlice direniş, Müslümanlar için yakın bir zaferin işaretidir inşallah." diye vurguladı.
 
İhvan`ın dikkati İsrail ABD ve işbirlikçilerinin hesaplarını boşa çıkardı
Müslüman Mısır halkının, askeri darbenin şer güçler tarafından tertip edilen bir tezgâh sonucu yapıldığını çok geçmeden anladığının altını çizen Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş, "Mursi ve İhvan hedef alınarak hükümete yönelik yapılan eleştirilerin tamamen yalan olduğunu ve hedefin İslam ve Müslümanlara düşmanlık olduğunu anladılar. İhvan başta olmak üzere Müslüman Mısır halkı ve İslami oluşumlar, darbeye karşı onurlu bir duruş sergilemektedirler. Doğru kararlar alarak isabetli tavır takındılar. Darbeden sonra şer odakların İhvan`dan beklentisi şuydu: Ya pasif kalıp yapılan zulme boyun eğerek sahadan çekilecek veya direniş gösterecek. Direniş göstermesi durumunda da şiddete bulaştırılarak terörize edilip zayıf düşürülecek ve bertaraf edilecekti. Ancak İhvan dikkatli hareket etti. Yapılan zulme sessiz kalmadığı gibi kurulan tuzaklara da düşmedi. Bu davranış, işgalci rejim İsrail ve ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin hesaplarını boşa çıkardı." dedi.
 
Mursi ve İhvan`a sabır temennisi
Gümüş, yaptığı açıklamanın sonunda, "Başta Muhammed Mursi olmak üzere zindanlara atılan bütün kardeşlerimiz için Rabbimden sabır ve sebat niyaz eder, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını dilerim. Seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`nin de görevine dönmesi ve Müslüman Mısır halkına hizmet etmeye devam etmesini Rabbimden dilerim.
 
Hizbullah Cemaati olarak kardeşlerimizin yanınızdayız
Hizbullah Cemaati olarak siz kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve onurlu direnişinizi sonuna kadar destekleyeceğimizi bilmenizi isteriz." diye kaydetti.
 
Hizbullah Cemaati Rehberi Edip Gümüş`ün açıklamasının tam metni:
 
Bismillahirrahmanirrahim
Allah`a hamd, salat ve selam mücahitlerin serveri olan Resulüne, aline, ashabına ve kıyamete kadar onun takipçilerinin üzerine olsun.
 
Mısır`da ordu birlikleri ve İslam düşmanları silahlarını halka yöneltmiş ve pervasızca Müslümanlar şehid edilmektedir. Ancak bütün bu yaşananlar; İslami direnişin Mısır`da gerçek rengini daha yeni aldığını, safların daha yeni netleşmeye başladığını ve İslami direnişin başarıya doğru yol aldığını gösteren işaretlerdir. Mısır`da hiçbir Müslümanın mahkûm olmasını, zindanlara atılmasını ve kurşunlara hedef olmasını istemeyiz. Ancak biz Müslümanlar, zulme ve haksızlığa karşı direnmeyi imanımızın bir gereği olarak biliriz. Zillet içinde yaşamaktansa izzetli bir şekilde ölmeyi tercih ederiz. Müslümanlar, tarihin hiçbir döneminde zindanlara atılmakla, öldürülmekle mağlup edilememişlerdir. Tarih sayfalarında bunun örnekleri çoktur. Seksen yıllık İhvan mücadelesi bunun açık bir delilidir. Zindan, mahkûmiyet ve şehadet Müslümanları daima diri tutmuş ve İslami mücadeleyi güçlendirmiştir. Bu bakımdan Mısırlı Müslümanların İhvan öncülüğünde darbeye ve şer güçlere karşı izzetlice direnmesi bizi sevindirmekte, heyecanlandırmakta ve umutlandırmaktadır. Bu dik duruş ve izzetlice direniş, Müslümanlar için yakın bir zaferin işaretidir inşallah.
 
Müslüman Mısır halkı, askeri darbenin şer güçler tarafından tertip edilen bir tezgâh sonucu yapıldığını çok geçmeden anladı. Mursi ve İhvan hedef alınarak hükümete yönelik yapılan eleştirilerin tamamen yalan olduğunu ve hedefin İslam ve Müslümanlara düşmanlık olduğunu anladılar. İhvan başta olmak üzere Müslüman Mısır halkı ve İslami oluşumlar, darbeye karşı onurlu bir duruş sergilemektedirler. Doğru kararlar alarak isabetli tavır takındılar. Darbeden sonra şer odakların İhvan`dan beklentisi şuydu: Ya pasif kalıp yapılan zulme boyun eğerek sahadan çekilecek veya direniş gösterecek. Direniş göstermesi durumunda da şiddete bulaştırılarak terörize edilip zayıf düşürülecek ve bertaraf edilecekti. Ancak İhvan dikkatli hareket etti. Yapılan zulme sessiz kalmadığı gibi kurulan tuzaklara da düşmedi. Bu davranış, işgalci rejim İsrail ve ABD başta olmak üzere emperyalist güçlerin ve bölgedeki işbirlikçilerinin hesaplarını boşa çıkardı.
 
Bütün dünyanın jandarmalığını kendisine görev olarak addeden Amerika ve batılı ülkelerin, İslam ve Müslümanlara karşı ne kadar hazımsız, ne kadar tahammülsüz olduklarını ve Müslümanlara yönelik ne tür zalimane tavırlar takındıkları bilinen bir hakikattir. Müslümanları zayıflatmaya çalışan bu şer güçlerin, hesaplarına gelmeyince tapmakta oldukları putlarını bile tanımadıklarını ve kendi kurallarını ayakları altına aldıklarını biliyorduk. Mısır darbesiyle bu gerçek bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Mısır`daki darbeye olumsuz hiçbir tepki vermedikleri ve yapılanı darbe olarak dahi telaffuz etmeyişleri bir yana darbeye destek verdikleri ve finanse ettiklerini artık saklamaya dahi gerek duymamaktadırlar.
 
Arap ülkeleri yöneticilerinin, İsrail ve Amerika`nın menfaatine uygun hareket ederek darbecilerin yanında yer alıp onları desteklemeleri ve darbeden hemen sonra tebrik mesajları iletmeleri İslam ümmeti için bir musibettir. İslam ülkelerinin başına musallat olmuş bu krallar, Müslüman halka rağmen bu ülkeleri müstekbirlerin kucağına atmakta, ülkelerini onların çıkar ve menfaatine uygun bir tarzda yönetmektedirler. Bu, Müslümanların zayıf olduğunun ve tesirsiz kaldığının bir göstergesidir. Eğer Müslümanlar Kur`an ve Sünneti hayatlarında yaşayıp birlik içinde bulunsalar, dinlerini hakkıyla savunsalar ve İslam düşmanlarına karşı yekvücut olabilselerdi, Mısır`da veya başka bir İslam ülkesinde İslam ve Müslümanlar aleyhinde kimse bir şey yapmaya cesaret edemezdi. Müslümanların dağınık ve zayıf hali, birbirleriyle uğraşmaları İslam düşmanlarına ve yerli işbirlikçilerine cesaret vermektedir.
 
Bütün Müslümanların bu olup bitenlerden ders ve ibret çıkarması ve ona göre hareket etmesi gerekmektedir. Müslümanlar bu gün ciddi bir imtihandan geçmektedirler. Gerek aynı coğrafyada bulundukları ve gerekse diğer coğrafyalarda bulunan Müslüman kardeşlerine karşı sorumluluklarını bir kez daha gözden geçirmeleri, üzerlerine düşen sorumlulukları ne kadar yerine getirip getiremediklerinin hesabını yapmaları gerekmektedir. Müslümanların, dost ve düşmanlarını iyi tanımaları ve İslam düşmanlarını iyi teşhis etmeleri gerekir. İslam düşmanları ile işbirliği içine girenleri, Müslümanları bırakıp İslam düşmanları ile dostluk kuranları iyi tanımaları gerekir. Müslümanların gerçek dost ve yardımcılarının ancak Müslümanlar olabileceğini hiçbir hal ve şartta unutmamalıdırlar. Gerekçe ne olursa olsun, Müslümanların birbirlerini bırakıp başkalarından medet ummalarının büyük bir musibet ve zillet olduğunu akıldan çıkarmamaları gerekir.
 
Bu vesile ile sürekli vurgusunu yaptığımız "ehli kıble"nin, aralarındaki dâhili ihtilafları bir tarafa bırakarak, İslam ve Müslümanlara düşmanlık yapanlara karşı imkân ve güçlerini birleştirip yekvücut olmalarını diliyoruz.
 
Mısırlı Müslüman Kardeşlerim!
 
Sizler direniş ve izzetin dersini Hasan el-Benna, Abdulkadir Udeh, Seyyid Kutup, Halit İslamboli ve isimlerini saymadığımız nice kahramanlardan almışsınız. Şehadetin büyük bir ilahi lütuf olduğunu ve onun seçkin kullara verdiğini biliyorsunuz. Bebeklerimizin, bacılarımızın ve kardeşlerimizin şehadeti, Allah (cc)`ın lütuf ve keremiyle mücadeleyi daha bir muhkemleştirecektir.
 
Mısırlı Müslümanlar olarak cemaat ve grup ihtilafına düşmeden şer cephesi karşısında izzetli bir direniş sergilemeniz zaferi getirecek, Müslüman gönüllere şifa olacak, düşmanlarınızı da kahredecektir. Bu onurlu direnişin, zafere kadar devam etmesini diliyoruz.
 
İsrail ve Amerika Firavunlarının Hâman`ı konumunda olan Sisi, darbe yaptığını ilan ettiğinde, etrafında bulunanların oluşturduğu fotoğraf karesinde Müslüman bir grubun temsilcisinin de bulunması, bizleri fazlasıyla üzmüştür. Hak ve batıl saflarının ayrıştığı bu ortamda -her ne gerekçe ile olursa olsun-batıl cephesinde yer almak veya görünmeyi doğru bulmuyoruz. Rabbimizden dileğim bu tür Müslümanların bir an önce hatalarının farkına varıp asıl olması gereken İslami cepheye katılmalarıdır.
 
Daha önce İslam coğrafyasının değişik bölgelerinde yaptıkları gibi günümüz firavunları tarafından yine çocuklarımız ve bacılarımız katledildi, kardeşlerimiz kıyımlardan geçirildi. Başta Mısırlı Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere tüm İslam ümmetine taziyelerimi bildirir, yapılan katliamın firavun ve sisteminin alaşağı olmasına ve Müslümanların zaferine vesile olmasını dilerim.
 
Başta Muhammed Mursi olmak üzere zindanlara atılan bütün kardeşlerimiz için Rabbimden sabır ve sebat niyaz eder, bir an önce özgürlüklerine kavuşmalarını dilerim. Seçilmiş meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi`nin de görevine dönmesi ve Müslüman Mısır halkına hizmet etmeye devam etmesini Rabbimden dilerim.
 
Hizbullah Cemaati olarak siz kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve onurlu direnişinizi sonuna kadar destekleyeceğimizi bilmenizi isteriz.
 
Allah`a emanet olun, Allah yar ve yardımcınız olsun. Rabbim sizleri muzaffer eylesin.
 
Kardeşiniz Edip Gümüş (İLKHA)