Gündemdeki konularla ilgili A Haber’in sorularını yanıtlayan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Cumhurbaşkanı ile olan görüşmelerine ilişkin, "Son görüşmemiz 5 Ocak 2023'te oldu. Yine vatandaşın taleplerini, sıkıntılarını ve bize göre çözüm önerilerini Cumhurbaşkanı'na sunduk. Başlıklarımızdan bir tanesi de seçimlerdi, bu konuda özellikle başlık açıldı ve davet sayılırdı. Tahmini birkaç hafta içerisinde bir sonuca ulaşırız diye tahmin ediyorum." dedi.
TÜRKİYE'DEKİ HİÇBİR SİYASİ HAREKET DIŞARININ GÜDÜMÜNDE OLMAMALI
Zekeriya Yapıcıoğlu, son dönemlerde yurt dışı merkezli artan saldırıları değerlendirdi. Yapıcıoğlu, "Doğrudan doğruya sayın Cumhurbaşkanı'nı hedef alan hatta seçim sonuçlarına doğrudan doğruya müdahil olunması gerektiğine dair yazılar var. Bizim de muhalefet partisi olarak elbette iktidarın yaptıklarına bazı eleştirilerimiz olur ama dışarıdan saldırı gelince işin rengi değişiyor. Bu saldırıları görünce aklıma Bediüzzaman Said Nursi'nin şu sözü geliyor. "Ben tokadımı Antranik ile beraber Enver'e, Venizelos ile beraber Said Halim'e vurmam. Nazarımda vuran da sefildir." Diye. Bu saldırıların çok başka bir anlamı var. Anlamı da şudur; Doğrudan doğruya Türkiye’nin içişlerine müdahale manasındadır, Türkiye’nin seçimlerine müdahaledir bu. Biz burada birbirimizi eleştirebiliriz. Bazı konularda farklı düşünebiliriz ama Türkiye'deki hiçbir siyasi hareketin dışarıyla bir bağlantısı veya dışarının güdümünde olmaması gerekir." ifadelerini kullandı.
MUHALEFETİN TEKLİFİNDE ÇIPLAKLIK ANAYASAL GÜVENCEYE KAVUŞTURULMAK İSTENDİ
Zekeriya Yapıcıoğlu, başörtüsüne anayasal güvence getiren düzenlemenin önemine de dikkati çekti ve "Hükümetin sunduğu teklifin 2. fıkrasında ‘hiçbir kadın dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı şu haklardan mahrum bırakılamaz.' diyor. Orada dini inancın çıkarılmasını istiyorlar. Gerekçe olarak dini inancı sorguluyor diyorlar ama bu çıkarılır ve muhalefetin istediği şekilde yapılırsa o zaman sadece örtü değil. Bu şöyle bir mana taşır. Siz madem başörtüye anayasal bir güvence getirmek istiyorsunuz o zaman aynı şekilde çıplaklığa ve ahlak dışı giyime de anayasal bir zırh getirilmeli. Metin kabul edilse evet örtünmeyle birlikte çıplaklık da anayasada güvence altına kavuşmuş olacaktı." diye konuştu.
İDAREDE İKİ BAŞLILIK OLUŞTURUR
6'lı masanın önerdiği yönetim sisteminin ise devlete "iki başlılık" getireceğini ifade eden Yapıcıoğlu, "Muhtemeldir ki adayın kim olacağı konusunda 6 parti mutabakat sağlanmamış gibi görünüyor. Parlamenter sistem değil güçlendirilmiş parlamenter sistem diyorlar ama birçok kişinin gözünden kaçmış bir durum var burada. Bu sistemi incelediğinizde normal şartlarda Parlamenter sistemlerde Cumhurbaşkanı'nı parlamento seçer ama burada 6’lı masanın önerdiği güçlendirilmiş parlamenter sistemde Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Yine bir kişinin Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için geçerli oyların yarısından bir fazlasını alması gerekecek. Ama öte taraftan bir koalisyon hükümetiyle memleketi idare edecek olan başbakan olarak seçilmiş kişi belki de yüzde 25 oyla bütün yetkileri elinde bulunduracak. En az yüzde 50+1 oy alan Cumhurbaşkanı yetkisiz olacak ama yüzde 25 almış Başbakan yetikleri elinde toplayacak aslında bu bir anlamda iki ayrı idare oluşturacak. Hem halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı yine aynı zamanda halk tarafından seçilmiş bir başbakan ve idarede bir iki başlılık oluşacak." dedi.
BİR ÜLKE TAM BAĞIMSIZ OLMAK İSTİYORSA BİRKAÇ ALANDA ÖZELLİKLE KENDİNE YETMELİ
Savunma sanayisinde yaşanan gelişmelerle ilgili de konuşan Zekeriya Yapıcıoğlu, "Bir ülke tam bağımsız olmak istiyorsa birkaç alanda özellikle kendine yetmeli. Bunlardan bir tanesi de savunma sanayi var. Savunma sanayisinde siz kendinize yetmezseniz, gıdada, ilaçta kendinize yetmezseniz, siz diğer bazı stratejik konularda dışa bağımlılıktan kurtulamazsanız, eğer siz dış politika konusunda da eliniz rahat değilse siz siyasi olarak da tam bağımsız olamazsınız. Bunları elde etmek istiyorsanız savunma sanayinizin güçlü olması lazım. Kendi yerli imkanlarınızla üretim yapmanız lazım. Bunları desteklemeniz lazım. Tahıl ve gıda da aynı şekilde. Teknolojide, kendi yazılımını yapmada yerli yazılım olmazsa devlet kurumlarında ne kadar tedbir alırsanız alın bilgileriniz başkalarının eline geçiyor. Ne yaparsanız yapın tam bağımsız olamıyorsunuz." şeklinde konuştu.
HÜDA PAR’A TEVECCÜH RAHATSIZ ETTİ
Son dönemlerde halkın HÜDA PAR’a olan teveccühü birilerini rahatsız etti. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesi ve yine HÜDA PAR’ın Batman’da on binlerin katıldığı ‘Kur’an’a Sahip Çık’ mitingi düzenlemesi bazı kesimlerin gözünü korkutmuş olacak ki topyekûn bir saldırıya geçtiler. HÜDA PAR’ın yükselişini hazmedemeyenlerden biri de 6-8 Ekim katliamının azmettiricisi ve cezaevinde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş oldu. Sosyal medyadan HÜDA PAR’ı karalamaya çalışan Demirtaş’a cevap HÜDA PAR’lı yetkililerden geldi.
MEMLEKETİ YAKIP YIKTIRAN DEMİRTAŞ MEMLEKET SEVDASI NARASI ATIYOR
Yasin Börü’nün ve daha onlarca mazlumun kanını elinde bulunduran Demirtaş yaptığı paylaşımda, “Cumhur İttifakı neden kazanacak aday bulmuyor da hem aday olamayacak hem de kazanamayacak kişide ısrar ediyor? Yok eğer Erdoğan kazanacak adaysa ne diye 170 bin oyu olan HÜDA-PAR'ı da ittifaka katmak için çabalıyor? AKP + MHP + BBP + Vatan Partisi + HÜDAPAR. Sizce bunları bir araya getiren şey ne olabilir? Ağır bir suç ortaklığı mı? Yoksa yeni bir savaş planının ön hazırlığı mı? Memleket sevdası olmadığı kesin.”
SİZ SAPKIN ORTAKLARINIZLA İŞİNİZE BAKIN
Demirtaş’ın sözlerine yanıt veren HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Mahmut Şahin, “Toplam oyları HÜDA PAR kadar dahi olmayan ne kadar sol marjinal bilumum tabela partileri (TİP,EMEP,EHP,TÖP vs. ) ve bir kısım sapkın paydaşlarınız ile ittifak kuracaksınız. Sonra da HÜDA PAR’ı hem suçlayacak hem de küçümseyeceksin. Tam bir akıl tutulması ya da cerbeze hali…” dedi. Ardından bir dipnot paylaşan Şahin, “HÜDA PAR 24 Haziran 2018 seçimlerine 79 ilde kendi logosu ile Diyarbakır ve Batman’da ise bağımsız adaylarla girmiştir. HÜDA PAR bağımsız adaylar ile birlikte toplam 209.047 oy almıştır. Önümüzdeki seçimlerde hem oylarımızı katbekat artıracağız hem de mecliste olacağız İnşallah.” ifadesini kullandı.
BU AŞAĞILIK, HAİN VE İŞBİRLİKÇİLER AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAK
HÜDA PAR Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu da “Emperyalistler adına 5. kol faaliyeti yapan bazı gazeteciler, akademisyenler ve siyasi kişilikler rakiplerini köşeye sıkıştırma adına partimiz yani HÜDA PAR üzerinden operasyon yapmaya çalışıyorlar. Bu aşağılık, hain ve işbirlikçiler amaçlarına ulaşamayacak. Sizleri iyi tanıyoruz” diyerek tepki gösterdi. Tanrıkulu, “Köhnemiş devrim fantazileri hayalini kurup, emperyalistler ile işbirliği yapıp “seni başkan yaptırmayacağız”la başlayan ve onlarca kişinin hayatını kaybetmesine, yüz binlercesinin mağdur olmasına sebep olanlar şimdi de utanmadan kalkıp cezaevinden siyasete yön vermeye çalışıyor” yorumunu yaptı.