Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;
"Milletimizin asırlık yorgunluğunu, asırlık çilelerini sırtlanan bir gençlik olarak hayata tutunma mücadelesi verdik. Bu uğurda nice arkadaşımızı ya bedenen ya fikren kaybettiğimiz dönemler oldu. Hamdolsun tüm bu badireleri atlatarak belediye başkanı, başbakan, cumhurbaşkanı olarak milletimize hizmet etme şerefine eriştik.
Ne diyorlardı? 'Muhtar bile olamaz' diyorlardı. Ama benim milletim bu kardeşinizi, ağabeyinizi bu ülkede cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi altılı masa ne diyor? 'Aday olamaz' diyor. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de cumhurbaşkanı yapacak. Ve tabii o zaman kilonuz da ortaya çıkacak. Bakalım kaç kilosunuz?
ALMAN DERGİSİNE TEPKİ
Bunlardan ne ülkemize ne milletimize ne de siz gençlerimize hiçbir hayır gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Dışarıdakiler bile bunlardan umudu kesmiş olmalı ki her gün bir başka küresel medya kuruluşunu devreye sokarak 14 Mayıs için bizzat sahaya inme ihtiyacı hissettiler. Güya aleyhimizde yaptıkları yayınlarla gençlerimizin, kadınlarımızın, milletimizin iradelerini yönlendirebileceklerini düşünüyorlar."
CHP'YE TEPKİ
"Milletten alamadıkları destekle elde edemedikleri yönetimi, darbecileri kullanarak gasbedip, Menderes'i idam sehpasına gönderenler; bugün onun 'Yeter, söz milletindir.' sözüne sahip çıkmaya kalkıyorlar. Daha durun bakalım ya siz bunları konuşmazken biz konuşuyorduk. Siz neredesiniz? Sadece tek parti devrinden beri hayatlarını kararttıkları, hatta ellerine kanlarını bulaştırdıkları mazlumların ahı bile bunların akıbetini berbat etmeye yeter.
İSVEÇ VE FİNLANDİYA'NIN NATO'YA ÜYELİK SÜRECİ
Dedik ki 'Bak, eğer siz illa NATO diyorsanız, NATO'ya girebilmeniz için bu teröristleri bize iade edeceksiniz. Eğer bu teröristleri bize iade etmezseniz, 120 kişilik bir liste verdik, kusura bakmayın.'
Tabii bunlar o gün bugün bizimle kendilerine göre 'Yok anayasa değişikliği yaptık, yok şunu yaptık, yok bunu yaptık.' kendilerine göre dalga geçiyorlar. Bunlar Türkiye'yi tanıyamadılar. Zannediyorlar ki 20 yıl, 30 yıl, 40 yıl önceki Türkiye bugünkü Türkiye. Değil.
Bak, ben bu akşam buradan bir şey söyleyeyim; biz icabında Finlandiya'yla ilgili farklı bir mesaj verebiliriz. Finlandiya'yla ilgili farklı mesajı verdiğimiz zaman İsveç şok olacak. Ama Finlandiya da aynı yanlışı yapmaması lazım.
İSVEÇ'TE KUR'AN-I KERİM'İN YAKILMASI
Ziyarete geldiklerinde de doğrusu ben Başbakanı olumlu bir insan olarak gördüm ama maalesef yani Kitabullah'ı, Kur'an-ı Kerim'imizi affedersin yakacaklar, etrafında da kimler var? Korumalar var, polisler var. Ya benim ecdadım Osmanlı; İncil, Tevrat, böyle bir şeyi yakma eylemine girenleri inim inim inletmiş. Yani şu anda Türkiye olarak, onlar böyle yaptı diye biz karşıtını mı yapalım? Hayır, biz yapmayız. Bizim aldığımız terbiye bu değil. Farklıyız biz.
Onlar Kur'an'ımızı yakmak suretiyle İslam'ı mı bitirdiler? Kitabullah'ın koruyucusu Rabb'imizdir. Bunlar sadece cibilliyetlerinin ne kadar bozuk olduğunu gösterdiler. Aynı şeyi Danimarka yaptı. O da aynı, değişen bir şey yok. Ama biz dik duracağız, sağlam duracağız ve Kitabımıza, aynen nasıl ki Peygamber Efendimiz, 'Onun koruyucusu Allah'tır.' buyurdu, biz de şu anda biliyoruz ki koruyucusu Allah'tır. Elimizden geleni her zaman yapacağız."