İşgalci siyonist rejimin sözde İsveç büyükelçisi Ziv Nevo Kulman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, elçilik binası önünde tahrip edilmiş tevratın yakılmasına izin verilmediğini açıkladı.

Kulman, "Büyükelçiliğimiz ve yerel Yahudi cemaatinin İsveç makamlarıyla yaptıkları görüşmeler sonucu, aşırılık yanlısı organizatörlerin bir tevrat kitabını yakmayı planladıkları gösteriye izin verilmemesinden memnuniyet duyuyoruz." ifadelerini kullandı.

שמחים שבעקבות פעילות השגרירות אל מול הרשויות השוודיות, ופעילות משותפת עם גורמים בקהילה היהודית המקומית - המארגנים הקיצוניים משכו את הבקשה לקיום ההפגנה בה תכננו לשרוף ספר תורה. https://t.co/a2xsGgRwhE

— Ziv Nevo Kulman 🇮🇱 (@zivnk) January 26, 2023

Kulman'ın bu paylaşımına yanıt veren bazı sosyal medya kullanıcıları, söz konusu Kur'an-ı Kerim olunca yakma eyleminin "ifade özgürlüğü" kapsamına alındığını hatırlatarak İsveç'in de siyonist işgal rejiminin emellerine hizmet ettiğine dikkat çekti.

Bazı kullanıcılar da işgalci rejimi temsil eden bez parçasının yakılmasını "antisemitizm" olarak görenlerin, mukaddes kitap Kur'an-ı Kerim'in yakılmasını ise "ifade özgürlüğü" şeklinde gördüğünü; bunun "Batı'nın ikiyüzlülüğü" olduğunu vurguladı.

Bir kullanıcı da "Ne? Tevrat'ı nasıl bulmuşlar?" diye sorarak günümüzde tevrat olarak belirtilen tüm kitapların muharref yani tahrif edilmiş olduklarına dikkat çekti.

Başka bir kullanıcı ise şu ifadeleri kaydetti: "Kur'an-ı Kerim yakılması için 'özgür düşünce' diyen İsveç, tevrat yakılmasını engelledi."

İsveç'te Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) yöneticisi Rasmus Paludan,  İsveç makamlarından izin alarak, polis korumasında Kur'an-ı Kerim'i yakma "alçaklığında" bulunmuştu. Başta İsveç makamları olmak üzere ABD ve Batılı yetkililer bu faşistliği "ifade özgürlüğü" olarak gördüklerini ifade etmişti. (İLKHA)