Teknolojinin gelişmesi, sosyal platformların artmasıyla birlikte dünyanın her yerinden milyarlarca insan, farklı platformlarda ortak bir alanda buluşma imkânı elde ederken bu durum aynı zamanda olumsuz sonuçlara da sebep olabiliyor.
Aşırı sosyal medya kullanımı ve insanları yalnızlığa sürüklemesi gibi oluşturduğu zararları hakkında değerlendirmelerde bulunan Psikolog Sena Nur Erikgenoğlu, aşırı sosyal medya kullanımı zaman içerisinde sosyal medya bağımlılığı dediğimiz yeni bir terim ve bağımlılık çeşidine dönüşebildiğini belirtti.
"Aşırı sosyal medya kullanıma bağlı olarak insanlar yalnızlaşıyor"
Klasik bağımlılık süreçlerinde olduğu gibi lüks tolerans ve yoksunluk gibi duyguların hissedilmesiyle oluştuğunu belirten Erikgenoğlu, "Kişinin benlik saygısına büyük ölçüde zarar veriyor. Çünkü kişiler sosyal medyayı aktif kullandıklarında paylaştıkları içeriklerle diğerlerinin onayına ve beğenilmeye ihtiyaç duyuyor. Günlük hayatta dışardaki insanlara karşı beğenilme, onaylanma ihtiyacını beraberinde getiriyor. Bu nedenle benlik saygısını büyük ölçüde etkiliyor. Aşırı sosyal medya kullanımına bağlı olarak insanlar yalnızlaşıyor. Çünkü insanlar diğerlerinden alması gereken desteği sosyal medya aracılığıyla aldıkları zaman sosyal destekleri yetersiz kalıyor." dedi.
"İnsanlar sosyal medya kullanımına bağlı olarak kimlik karmaşası yaşayabilir"
Karşısındaki insanla göz teması kurmadan karşılıklı bir iletişim yürütemediklerinden dolayı yetersiz bir sosyal destek almış olduklarını söyleyen Erikgenoğlu, "Mesajlaşarak birbirlerine bir şeyler atarak klasik sosyal medya kullanımına bakıldığında yetersiz kalıyor. İnsanlar zaman geçtikçe daha çok kendini yalnız ve bulamaz hissediyor. Yalnızlık ta beraberinde en çok anksiyete ve depresyonu doğuruyor. Anksiyete depresyon için büyük bir risk faktörü oluşturuyor. Çünkü sosyal destek yetersizdir. İnsanlar sosyal medya kullanımına bağlı olarak kimlik karmaşası yaşayabilir. Sosyal medyada insanlar kendilerini olduğundan farklı bir şekilde gösterme eğilimi içerisindeler. Bu şekilde gösterdikleri zaman günlük hayatta kendilerine karşı olan gerçek ben miyim? Yoksa sosyal medyadaki kişi kim?... Bu şekilde bir kimlik karmaşasına düşüyorlar. Beraberinde psikolojik rahatsızlıkları getirebilir." diye belirtti.
"Çocukları ve ergenleri sosyal medyada koruyabileceğimiz bir noktada değiliz"
Özellikle ergenlerde sosyal medya üzerinde siber zorbalık çok fazla olduğuna dikkati çeken Erikgenoğlu, şöyle konuştu;
"Siber zorbalığın önüne geçmek şimdilik mümkün gözükmüyor. Çocukları ve ergenleri sosyal medyada koruyabileceğimiz bir noktada değiliz. Kendi akran gruplarında yaşça büyük insanlar tarafından siber zorbalığa uğrayabiliyorlar. Aşırı sosyal medya kullanımına bağlı olarak insanlarda kıskançlık duyguları gelişmeye başlıyor. Üç beş ay bir akım oluşuyor. Herkes o şekilde görünmeye çalışıyor. Birisi bir kıyafet giyiyor, herkes aynı tip giymeye devam ediyor. Ulaşamayanlar üzülüyor. Çünkü geride kalmış hissediyor. Sosyal medyada aşırı vakit geçirdikten sonra geçirdikleri vakitten dolayı pişmanlık yaşayabiliyorlar. Boş vakit öldürme amacıyla kullanıyorlar." diye konuştu. (İLKHA)