İsveç'te, Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği yakınında yarın için Kuran-ı Kerim'in yakılması eylemine izin verildiğinin öğrenilmesi üzerine tepkiler gelmeye devam ederken Siirt halkı da İsveç'te kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yapılan aşağılık saldırıları kınadı.
İsveç'in bu tutumunun kabul edilemez olduğunu ve özellikle bu aşağılık eylemin Türkiye Büyükelçiliği önünde yapılmasının Müslümanlara bir gözdağı olduğuna dikkat çeken Siirtliler, İslam düşmanı ve ırkçı eylemlerin engellenmesinde halen tereddütlü davranıldığını, ifade özgürlüğü kisvesi altında açıkça ve alenen nefret suçu işlenmesine göz yumulduğuna dikkat çekildi.
"Bu alçaklar bizim sessizliğimizden bu tür hakaretlere duyarsız kalmamızdan cesaret alıyor"
Bu alçakların İslam ve Kur'an'a saldırısının tarihten gelen bir davranışı olduğuna dikkat çeken Bülent Yüksek, "Özellikle Türkiye Büyükelçiliğinin önünde Kur'an'ın yakılma girişimine izin verilmesi özelde Türkiye genelde tüm Müslümanlara bir gözdağıdır. Tüm Müslümanların duyarlı, bilinçli olması ve gereken tepkiyi göstermesi ve Kur'an ve değerlerimize sahip çıkması gerekiyor. Ta Yahudilerin Medine'de başörtüsüne el uzatmalarından bu güne kadar devam eden bir süreçtir. 2-3 yılda tekrar eden bir duruma geldi. Bu alçaklar bizim sessizliğimizden bu olaya duyarsız kalmamızdan cesaret alıyor, bizimde gerekli tepkiyi en şiddetli şekilde vermemiz gerekiyor." dedi.
"Kur'an-ı Kerim yakma" girişimine karşı Batman'da düzelecek mitinge herkesi davet ediyorum"
İsveç'teki büyükelçilik binası önünde "Kur'an-ı Kerim yakma" girişimine karşı Batman'da Pazar günü düzenlenecek mitinge katılacağını ve bütün Müslümanları da o mitinge destek vermeye çağıran Yüksek, "Ben şahsım olarak o mitinge katılacağım bütün Müslümanları da davet ediyorum. Batı, genelde bu alçakça saldırıları ifade özgürlüğü kisvesi altında yapıyor. Bu ifade özgürlüğü her nedense sadece Müslümanların değerlerine saldırı şeklinde oluyor. Bizim için Hazreti İsa'da kutsaldır, diğer kutsal kitaplar da bizim için kutsaldır. Batı ise tarihten bu yana bizim kutsallarımıza bizim Peygamberlerimize hakaret edip Kur'an'ı yakma aşağılığında bulunuyor. İslam ülkeleri kendi kutsallarına sahip çıkmadıkça halkın ses çıkarması fazla etkili olmayacaktır. Biz de kendi evlatlarımızı, halkımızı daha duyarlı olmaya sevk etmemiz lazım, çünkü İslam, Kur'an ve kulluk ettiğimiz ilahımız anne ve babamızdan ve çocuklarımızdan daha değerlidir." şeklinde konuştu.
"İfade özgürlüğü kisvesi altında yapmaları kabul edilir bir şey değildir alçakça bir eylemdir"
İsveç'in Türkiye Büyükelçiliğinin önünde Kur'an yakma girişimine izin verilmesinin büyük bir utanç olduğuna dikkat çeken Musab Yılmaz, "Bunu ifade özgürlüğü kisvesi altında yapmaları kabul edilir bir şey değildir, alçakça bir eylemdir. Batı da buna alet ve önayak olmuştur. Bunun elçiliğin önünde yapılması özelde Türkiye, genelde ise tüm İslam âlemi için bir gözdağıdır. Bugün bırakın Türkiye'yi dünyanın hiçbir yerinde bir İncil veya bir Tevrat'ın yakıldığını göremezsiniz. Çünkü bu bütün inançlar için bir utanç vesilesidir. Bunun yapılmasını şiddetle kınıyorum. Batı şunun bilincinde olmalı ki yaptıkları saldırılar İslam'a bir zarar vermez, onu daha da büyütür. Bizler çocuklarımızın beyinlerine işleyeceğiz ve çocuklarımızın İslam'a daha da sarılmasını sağlayacağız. İlişkiler tekrar gözden geçirilmeli, Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın İsveç Savunma Bakanı ile görüşmeyi iptal etmesi olumlu bir adımdı. Bunu diğer yetkililerden de bekliyoruz." şeklinde tepkisini dile getirdi.
"Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri İsveç'in büyükelçilerini geri göndermeli"
İslam ümmetinin çoğunluğu oluşturduğu dünyamızda Batı'nın, kâfirlerin nasıl olurda Müslümanların kutsallarına hakaret edebildiğini sorgulayan Hüseyin Dayanan, "Buna nasıl cesaret edebiliyorlar açıkça şaşırmamak elde değil. Başta Türkiye olmak üzere İslam ülkeleri İsveç, büyükelçilerini geri göndermeli, ilişkileri kesmeli ve ambargo uygulamalıdır. Müslümanlar vahdeti sağlamalıdır. Peygamber Efendimiz, Kur'an bizim en değerli varlığımızdır. Bunlara yapılacak bir hakaret kabul edilemez, bunların karşısında en büyük tepkiyi göstermeliyiz. Hiçbir dinin kutsalına sövmek özgürlük olamaz." ifadelerini kullandı.
"Batı her zaman olduğu gibi Müslümanların kutsallarına saldırıların odağı"
Batının her zamanki gibi gerçek yüzünü gösterdiğine dikkat çeken Muhammed Mehdi Eren, "Bu gün yine Kur'an'ı Kerim'e saldırıda bulundular. Müslümanların bu noktada uyanık olması gerekiyor. Yani özellikle kendilerine medeniyetin başı diyen Batı, her zaman olduğu gibi Müslümanların kutsallarına saldırıların odağı oldu. Bundan önce de karikatürle Peygamber Efendimize hakarette bulunmuşlardı. Müslümanlar olarak bizim gidip İncil'i yakacak halimiz yok ama birlik ve beraberlik içinde tepkimizi ortaya koymamız gerekiyor. Aksi takdirde bu saldırılar daha çok artacaktır." dedi.
Telefonla İLKHA muhabirine ulaşan ve İsveç'in Türkiye Büyükelçiliği önünde Kur'an yakma girişimine tepki gösteren minik Muhammed Eymen Yılmaz, yolladığı videoda tepkisini şu sözlerle dile getirdi: 'sizler İslam'a saldırdıkça bizler Müslüman çocuklar olarak İslam'a daha çok sarılacağız.'
Yusuf Yıldız da yolladığı videoda sizler Kur'an'a el uzattıkça biz Müslüman çocuklar Kur'an'a sarılıp sizin kurduğunuz oyunları bozacağız." ifadelerini kullandı (İLKHA)