Bakan Bozdağ'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

Seçimlerle ilgili önemli düzenlemeler hem anayasamızda var hem de seçim kanunlarımızda yer alıyor. Anayasada, seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, bir yıl içerisinde yapılan seçimlerde uygulanmaz, der. Bazıları bunun seçim sürecinin başlangıcını kast ettiğini söylüyor. Burada kasıt, seçimin yapıldığı tarihe göre yapılır. Seçimin yapıldığı tarihe göre bu hesaplama yapılır. Seçim kanunlarında yapılan önceden de değişiklikler var. 12 Haziran 2011 seçimleri yapıldı, YSK gündemine geldi, oradan bir karar çıktı. Çok net şekilde ifade ediliyor.

Muhalefet şerhi yazan üyeler de diyor ki, 12 Haziran'da yapılacak seçim için uygulanmaz çünkü seçim süreci takvimi esas alınır diyorlar. Burada YSK'nın kararı var, seçimin başladığı tarihe göre yapılır diye, Her değişiklikten sonra bu konu tekrar gündeme geliyor. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, 1 yıl içerisinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz diyor. Biz bu 1 yıllık hesabı seçim tarihine göre mi, seçim başlangıcına göre mi yapacağız? Bunun seçim tarihine belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir, aksi de düşünülemez. 1 yıllık süre seçimin yapıldığı tarihe göre belirlenir. Nisan'da yürürlüğe girdi ve Mayıs'ta 1 yılı geçen bir süre olduğu için seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler, aynen uygulanacaktır. Bu hesaba yapanlara bir de şunu söylemek lazım, ne menfaatleri var. Sizin dediğiniz gibi olduğunda Mayıs'ın hangi tarihi olursa olsun bir yıl doluyor. Barajı da 7'ye indirdik, bunların dediği olursa, barajla ilgili kısım da uygulanmayacak. Barajı indiren uygulamanın, olmasını istiyorlar mı, istemiyorlar mı? Sadece buralara biraz şaibe düşürmek için başlatılan bir tartışma bu. 2011 yılında YSK'nın verdiği 140 numaralı kararı, hepsi çok iyi biliyor. Bir tartışmanın olmadığını çok iyi biliyorlar.

Anayasa bu konuda doğru kavramı kullanıyor. Seçimin yenilenmesi diyor. Zaten seçim kararı alındığında anayasal ifade seçimin yenilenmesidir. Doğru ifade budur. Ancak seçimin yapılması gereken tarihten öne çekilmesi yenileme gerçeğini ortadan kaldırmaz, biraz da takvimin öne alınmasıdır. Burada bir erken seçim yok. Seçim için konuşulan ay Mayıs. Buna erken seçim demek, erken seçimle ilgili kavramları doğru kullanmamak olur. Seçime yıllar varken seçim kararı alındı.

 6 NİSAN TARTIŞMASI
Anayasa, seçimlerin yenilenmesi kararını iki organa veriyor. Yasama, üye tam sayısının 563'üyle bu kararı alabilir, ikincisi de Cumhurbaşkanı'na. Anayasa'nın verdiği yetkiyle seçimlerin yenilenmesine karar verebiliyor. TBMM'nin ya da Cumhurbaşkanı'nın seçim yenileme kararı uygundur. 6 Nisan'dan sonraki seçime, destek vermeyiz, diyorlar. Onlar destek vermese de bu kararın alınmasında bir engel yok. Cumhurbaşkanının yetkisi var. O karar verdiği takdirde TBMM ile Cumhurbaşkanlığı seçimi tekrar yapılır. Seçim takvimi, Cumhurbaşkanı seçimi kanuna göre başlayacak. Yenilenme kararı alındığında, Meclis ve Cumhurbaşkanı seçimi aynı gün yapılır.

MART AYI İÇİNDE ...
Seçim tarihi 8 Mart'ta olabilir, 10 Mart'ta olabilir, 60'ıncı günü takip eden Pazar günü. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhtemelen Mart ayı içinde bir karar alacağını tahmin ediyorum.

28 Şubat'ı tahtların yürüyüşünü alkışlayan onlardı. Erbakan, boncuk boncuk terlerken Karamollaoğlu ne yapıyordu? Onlar demokrasi aşığı olacak, 15 Temmuz'a tiyatro diyenler demokrasi aşığı olacak ve darbecilere karşı kendisi ve ailesi ölüme uçan, milli iradeyi temsil edenler karşıt olacak. Demokrasiye sahip çıkan Türk halkı ve onun lideri Erdoğan olunca kimse buna sahip çıkmadı. Benim partimin liderini asacaklar ben de ona oy isteyeceğim. Senin mirasçısı olduğun partinin lideri idama giderken alkış tutanlar hangi zihniyet? Rahmetli Erbakan'ı nitelikli dolandırıcılıktan mahkum etmeye çalışan ve Erdoğan içeride yatmasın diye kanun çıkardık, bunlara karşı çıkanlar bunlar. Erbakan'ı hapse yatıran demokrat, ona sahip çıkan Erdoğan demokrat değil. Halk, buna prim vermez. Tarihi miraslara arkasını dönenlere de halk, oy vermez.

Ortada bir yürütme organı var. Tek kişilik diye iktidar diyenler, yanılıyorlar. Halk, CHP tek başına iktidar olmadı, zorunlu iktidar oldu. Başka parti yoktu. Ne zaman çok partili hayata geçildi o zaman yeni bir ortam ortaya çıktı. CHP'nin bu zihniyetine halk, 'hayır' dedi. Ülkenin her alandaki itibarını yükseltme, yoksullukla mücadele, onlarla asla mukayese edilemez. O hafızayı tazeletirlerse kaybederler.